Hükümet programında, bu üç cümle yer alıyor. Böylece açlık sınırındaki nüfusun sorunları ilk defa hükümet programına girmiş oluyor. Bütün dünyada, açlık ve fakirlik sınırındaki nüfusun sorunları günümüzün en çok tartışılan sorunları. Ne yazık ki, biz Türkiyede bırakınız açlık ve fakirlik sınırındaki insanlarımıza nasıl yardım yapabileceğimizi düşünmeyi, bu insanların sayısını bile bilmiyoruz.Bu konuda yapılmış çok az sayıda araştırma var. Bu araştırmaların dayanakları da, daha önceki yıllara ait gelir dağılımı araştırmalarına dayandığından gerçek bilgileri elde etmek çok zor.AKP hükümetinin programında, açlık sınırındaki insanların sorununun çözümüne öncelik verileceğinden söz ediliyor ama, bu sorunların nasıl çözüleceği konusunda hiçbir bilgi yok.Daha doğrusu, Türkiyede açlık ve fakirlik sorunu ile az sayıda araştırma olmasına rağmen, sorunun çözümü için tek bir araştırma var. O araştırma da çok güzel bir araştırma. Maalesef bu araştırmadan kimsenin haberi yok.Murat Karayalçının başkanı bulunduğu SHP "Sosyal Demokrat Halk Partisi", "Yoksulluğu Yenmek İçin Acil Plan 2003 - 2005" isimli bir çalışma yapmış. 80 sayfalık bu çalışma, Türkiyede açlık ve fakirlik sınırı altındaki nüfusu, çizginin üzerine çekmek için gerçekçi tedbirleri içeriyor. Resmi verilere göre, nüfusumuzun yüzde 15i açlık sınırının altındadır. Hükümetimiz, insan haklarına ve Anayasaya aykırı olan bu acı tabloya kayıtsız kalmayacaktır. Hükümetin uygulayacağı sosyal politikalar çerçevesinde bu acil sorunun çözümüne öncelik verecektir." Temel gereksinimler karşılanmıyor Göreli tanımda, harcamasına göre geliri belli bir düzeyin altında olan yani, fiziksel varlıklarını sürdürebilmek için almaları gereken temel gıda ve hizmetlerden yoksun olan hane halkları kapsanır. Mutlak yoksullukta ise, toplumun genel düzeyine göre belli bir sınırın altında gelir ve harcamaya sahip olan hane halkları kapsama alınır.Mutlak yoksulluk, insanın salt yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan günde 2450 kaloriyi ve gerekli diğer besin bileşenlerini sağlayamaması olarak tanımlanırken; göreli yoksulluk, toplumdaki belli birey ve kesimlerin yaşam ve geçim standartlarının ötekilerine göre daha düşük olduğunu gösteren bir kavramdır. Dünya Bankasının 1993 yılı satın alma gücü pariteleri tahminleri esas alınarak küresel boyutta mutlak yoksulluk, günde 1 ve 2 dolarlık gelir düzeyi altındaki yaşam koşulları olarak 2 kümede belirlenmiştir.Bugün dünya nüfusunun % 20sini oluşturan yaklaşık 1.2 milyar insan günde 1 dolarlık mutlak yoksulluk sınırının altındadır. Bütün dünyada gelir dağılımı eşitsizliği büyümektedir. Genel olarak yoksulluk insanların temel gereksinimlerini karşılayamama durumu olarak tanımlanmaktadır. (1) Dar anlamda yoksulluk; açlıktan ölme ve barınacak yeri olmama durumu iken, (2) Geniş anlamda yoksulluk; gıda, giyim ve barınma gibi olanakları yaşamlarını devam ettirmeye yettiği halde toplumun genel düzeyinin gerisinde kalmayı ifade eder. 1 dolarlık geçim sınırının altı Fert bazında rakamlar, hane halkı rakamları ile karşılaştırıldığında hane halkı büyüklüklerinin fazla olduğu haneler yoksul grubuna girdikleri için, fert bazında daha fazla yoksul elde edilmiştir. Fertlerin % 15i oldukça yoksul, % 23ü alt düzey yoksul, % 9u ise üst düzey yoksuldur. Türkiye çapında ise, toplam fertlerin % 62si yeterince beslenemeyenler sınıfına girmektedir.Türkiyede gelir dağılımı olağanüstü boyutlarda eşitsizdir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütünün, İnsani Gelişmişlik Endeksine göre Türkiye, 174 ülke arasında 1995 yılında 69. sırada iken 1999 yılında 86. sıraya gerilemiştir. Türkiyede yoksullukla ilgili çalışmaların tümü 2001 ekonomik krizi öncesine aittir. Kriz sonrası döneme ilişkin veri olmamakla birlikte, yoksulluğun ve işsizliğin daha da arttığı açık ve kesindir. DPT tarafından 1997de yaptırılan bir çalışmada Türkiyede nüfusun % 13i minimum beslenme standardının, % 24.4ü de minimum tüketim kalıbının altında yaşamaktadır. Dünya Bankası 2000 yılı raporuna göre, Türkiye nüfusunun % 2.5i günde 1 dolarlık geçim sınırının altında yaşamaktadır. Günde 2 dolarlık sınırın altında yaşayanların toplam nüfusa oranı ise % 18 olarak verilmiştir. 2003 - 2005 yıllarını kapsayan 8. Beş Yıllık Kalkınma Planına göre ise toplam nüfus içinde mutlak yoksulların oranı % 11.8dir. DİE uzmanı Güzin Erdoğanın yoksulluk araştırmasına göre, Türkiyede hane halklarının % 11i oldukça yoksul, bunu izleyen % 20 alt düzey yoksul, % 12 ise üst düzey yoksul sınıfındadır. Hane halklarının toplam olarak % 43ünün yoksul olduğu ülkemizde, bu yoksul hane halklarına ek olarak % 12 hane halkı da yeterince beslenemeyenler grubuna girmektedir. Türkiyede ise yoksullarla birlikte, toplam % 55 hane halkı yeterince beslenememektedir. Açlık ve fakirlik sınırı kentte, kırda farklı, bölgeler arasında da değişim gösteriyor Bu konuda, TÜSİAD için Prof. Dr. Seyfettin Gürselin koordinatörlüğünde gerçekleştirilen "Türkiyede Bireysel Gelir Dağılımı ve Yoksulluk" araştırması da önemli bir kaynak. DİE uzmanlarından Güzin Erdoğan, "Türkiyede bölge ayrımında yoksulluk sınırı" üzerine bir çalışma başlığını taşıyan araştırmasında, açlık ve fakirlik tanımlarına göre, Türkiye nüfusunun ve ailelerin dağılımını belirledi. Sadece onunla yetinmedi, bölgeler itibariyle, açlığın ve fakirliğin nasıl dağıldığını ortaya koydu. Kasım 2001 Kasım 2002Yetişkin işçi 79.098.000.- 101.275.000.-Yetişkin kadın 63.196.000.- 83.609.000.-15 - 19 yaş grubu çocuk 82.760.000.- 108.557.000.-4 - 6 yaş grubu çocuk 55.510.000.- 75.673.000.-TOPLAM 280.536.000.- 369.114.000.- D"rt kişilik ailenin gıda harcaması (TL/ay) Kasım1999 Kasım 2000 Kasım 2001 Kasım 2002Bir "nceki aya g"re değişim oranı (%) 2.1 2.5 5.8 4.7Bir "nceki yılın aralık ayına g"re değişim oranı (%) 40.2 39.0 60.0 25.7Bir "nceki yılın aynı ayına g"re değişim oranı (%) 43.8 44.2 64.2 31.612 aylık ortalamalara g"re değişim oranı (%) 54.9 47.2 49.6 51.8 Gıda harcamasındaki değişim Türk - İş 16 yıldır her ay açlık sınırını belirliyor İlginç olan şu ki, net asgari ücret 4 kişilik bir ailenin açlık sınırında beslenmesine bile yeterli olamıyor. Asgari ücret nedeniyle 4 kişilik bir aile açlık sınırının yüzde 50 altında kalıyor.Türk - İş araştırmasının bir başka ilginç yanı da şu: Tüketici fiyatları endeksi, genelde farklı gelir gruplarının yaygın tüketim harcamaları dikkate alınarak hesaplanıyor. Halbuki alt gelir grupları için önemli olan gıda sepetindeki fiyat değişimi. Türk - İş tarafından yürütülen gıda harcaması araştırması, harcama kalemlerindeki ortalama aylık ve yıllık artış oranlarına göre alt gelir gruplarının enflasyondan daha fazla etkilendiklerini, örneğin şimdilerde yüzde 35ler dolayında bir enflasyondan söz edilirken, kasım ayı itibariyle gıda harcamalarında 12 aylık ortalama artışın yüzde 51.8 oranına ulaştığını gösteriyor. Türkiyede açlık sınırı ile ilgili en ciddi ve devamlı çalışmayı, Türk - İşte uzman Enis Bağdadioğlu yürütüyor. 1987 Aralık ayından bu yana her ay, kişi başı asgari kalori gereksinimine dayalı olarak 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması zorunlu gıda harcamaları, aylık olarak belirleniyor. Bizde açlıktan ölen yok Ama genelde bizim açlık sınırı altındaki insanlarımız, Türkiyenin sosyal ve aile yapısı nedeniyle karşılıklı yardımlaşma alışkanlığına dayalı olarak güç şartlarda da olsa açlıktan ölmüyorlar. Bizim halkımızın % 15i açlık sınırının altında ama bizde açlıktan ölen insanların olduğunu söylemek çok zor. Dünyada açlık sınırındaki insanlardan söz edilirken, Afrikada, Güney Amerikada, Hindistan ve Pakistanda sokaklarda, tarlalarda açlıktan ölen, ekmek ve su bulamadıkları için bir deri bir kemik kalmış insanlardan söz ediliyor, onların görüntüleri veriliyor. Bizde açlık sınırının altında kalan, yetersiz beslendiği için, ilaç bulamadığı için, doğru dürüst giyinme ve barınma imkanına sahip olamadığı için ıstırap çeken, ölen insanlar tabii ki var. SHPnin yoksulluğu yenmek için acil planı SHPnin yoksulluğu yenmek için hazırladığı üç yıllık acil planda dönem sonunda, yoksulluk sınırı altındaki 15 milyon insanın 2 dolarlık sınırın üstüne çıkarılması, tüm yurttaşların 2450 kalorinin üzerinde bir beslenme olanağına kavuşturulması hedef alınmıştır.Bu çerçevede, yılda yaklaşık 1.5 milyon insana, sigortalı geçici istihdam olanağının yaratılması ve bu yolla, 1.5 milyon insana net 1.000 dolar / kişi düzeyinde parasal imkan sağlanması düşünülmektedir.Ayrıca, artırılacak vergi gelirlerinden, bu alana kaydırılacak kaynaklarla, toplam bütçe harcamalarının yüzde 7.5una kadar ulaşacak bölümünün, yoksulluğu önlemek amacıyla harcanacağı belirtilmektedir. guras@milliyet.com.tr SHPnin "Yoksulluğu Yenmek İçin Acil Plan 2003 - 2005" başlıklı çalışmasında, Türkiyede 15 milyon insanın günde 1 dolar ile 2 dolar arasında bir gelirle tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıkları belirtilmektedir.