Hüsmen Doğruerin dedesi de marangozmuş. Babası 17 yaşında "mübadele"de Giritten Mudanyaya gelmiş. Giritli Ali Usta olarak ün yapmış. Mudanyadaki ahşap evlerin çoğu onun eseri. Boş vakitlerinde kayık yaparmış. Oğlu Hüsmen, iki yaşında "keser"i eline almış bir daha bırakmamış. "Ölünceye kadar babamın yanında çalıştım. Sonra kendi dükkanımı açtım" diyor. Mudanyada deniz kenarından içeriye uzanan yollardan birinin üzerindeki bina yıkıntıları arasında bir "tekne" dikkatimi çekti. Ahşap teknenin yapımı nerede ise bitmiş, bir genç elinde "keser" sağını solunu düzeltiyordu. Merak ile yıkıntının taşlarından sekerek tekneye yaklaştım. Hemen arkada bir marangoz atölyesi olduğunu gördüm. Atölyede de orta yaşlı bir usta yeni bir teknenin kaburgalarını çatıyordu. "Kolay gelsin" deyip yaklaştım. Ve böylece Hüsmen Ustayı tanıdım. Hüsmen Usta Teknelerini genelde balıkçılar alırmış. Ama şu günlerde alım güçleri kalmadığından alamıyorlarmış. Yeğeni Taşkının rötuşlarını yaptığı 6.70 m. boyundaki tekneyi bir balıkçı 3 milyar liraya ısmarlamış. Parasını denkleştiremeyince Hüsmen Usta fiyatı 2 milyar liraya kadar kırmış. Ama balıkçı bu parayı da denkleştirememiş. Hüsmen Usta şimdi 2 milyar lira ödeyene tekneyi satmaya hazır. Balıkçı bu tekneyi 400 milyon lira boyatır, içine 2 - 3 milyar liraya "çıkma" bir motor taktı mı, 2 tona kadar yük atabilirmiş.Atölyesi eski bir zeytin deposu. Öndeki yıkıntı, eski bir yağ fabrikasının kalıntıları. Kış güneşinin altında yaptıklarını anlattı. 3 metreden 9 metreye kadar kayık, sandal, tekne yapıyor. Bir tekneyi 20 günde çıkarıyor. Atölyede yapımına başladığı içten/dıştan motorlu 5.40 mlik kayığı 1 milyar 250 milyon liraya satacağını umuyor.Sandal, kayık, tekne hangi suda kullanılacak ise ona göre ağaç seçilirmiş. Dut, kestane, meşe, çam, dişbudak kullanılırmış.Dikkatimi çeken Hüsmen Ustanın mutluluğu oldu. Sorunlardan söz ediyor, güçlüklere değiniyor ama ağlamıyor, sızlamıyor. "Ben" diyor "Her sabah 8den akşam 8e kadar çalışırım. Allaha şükür bugüne kadar kimseye muhtaç olmadım. Evime ekmek götürüyorum ya... Bu bana yeter... İleride işler açılırsa daha iyi olur. Ama açılmazsa da ölecek değiliz herhalde. Bu iş olmaz ise başka iş yaparız. Ekmek paramızı çıkarırız."Yanından ayrılırken kafam hafiflemişti. Dünyaya daha pembe gözlükle baktığımı fark ettim... Hüsmen Usta hatırıma geldikçe kafadaki "kara bulutlar" aralanıyor. Bulutların arasından güneş ışıkları görülüyor.Mudanyaya yolunuz düşerse Hüsmen Ustanın Mustafakemalpaşa Caddesi, Mütareke Mahallesi, Mahkeme Sokak 9 numaradaki atölyesine uğrayınız. Ustayı tanır, yaptığı tekneleri görürsünüz. guras@milliyet.com.tr Mudanya SİT bölgesi. Binalar gerçekten eskimiş. Yenileyecek olan olsa marangoza iş çok ama, ekonomik zorluklar nedeniyle kimse yeniletmek istemiyor. Şehirde çok sayıda eski binanın üzerinde satılık ilanı var. Bu binaların da çoğu çökmek üzere. Hüsmen Usta "iş çıkınca marangozluk işleri yapıyorum. İş çıkmayınca boş kalmamak için sandal - tekne yapıyorum" diyor.