2005 yılının ilk 10 ayında ihracat geçen yıla göre yüzde 17 arttı, 59 milyar dolara ulaştı. İthalat da geçen yıla göre yüzde 21 arttı. 95 milyar dolara yükseldi. Döviz gideri ile geliri arasında on ayda 36 milyar dolar açık oluştu. İhracat artışı neden önemlidir? Çünkü ihracat artışı demek daha çok üretmek, daha çok üretmek için daha çok yatırım yapmak, daha çok insan çalıştırmak demektir. Çünkü ihracat demek döviz geliri demektir. Bizde bu sistem ters işliyor. İhracat artıyor. Ama yatırım, istihdam, üretim ihracat kadar artmıyor. Ekonomi yüzde 5 dolayında büyürken ihracat yüzde 17 dolayında büyüyor. İhracat artıyor. Ama ithalat daha hızlı artıyor. Döviz gelecek yerde dışarıya döviz akıyor. Neden böyle oluyor? İhracat neden ekonominin büyümesine, döviz açığının kapanmasına destek vermiyor?Ülkemizin en iyi iktisatçılarından biri olan Korkut Boratav Hoca, olan biteni "rakamlarla açıkladı". Ama bizde bu tür açıklamalar kamuoyunda gereğince değerlendirilmiyor. Sayın okuyucularıma Korkut Boratav Hoca'nın çalışmasını özetleyeceğim.Hoca diyor ki, 1989-2004 yılları arasında ihracatımız ortalama olarak her yıl yüzde 12 büyüdü. Dışarıya sattığımız mallar ise büyük ölçüde "sanayi malı". Tüm ihracatta sanayi malının ağırlığı yüzde 95'lere ulaştı.İhracatımız her yıl yüzde 12 artıyor. İhraç ettiğimiz malların yüzde 95'i sanayi malı. Bu durumda imalat sanayiinin büyümesi, çalışan sayısının artması gerekmez mi? Gerekir. Ama bir de bakıyoruz 1989-2004 döneminde imalat sanayiimiz ortalama sadece yüzde 3.4 (aynı dönemde milli gelir büyümesi ortalaması olan yüzde 3.2 dolayında) büyümüş. Döviz açığı büyüyor İhracat artışı sanayie destek değil, köstek olmuş. Olur mu böyle şey? Nasıl olmuş? Şöyle olmuş. İhracata dönük üretim yapan imalat sanayii giderek daha çok ithal malı kullanır olmuş. İmalat sanayii ve ihracat giderek daha fazla ithal malına bağımlı hale gelmiş.Türkiye ithalatının yüzde 72'si ara mal (üretimde kullanılan girdi), ara malların da yüzde 81'i sanayi ürününden oluşuyor.İmalat sanayiinin milli gelirdeki payı 1989 yılında yüzde 23 iken, 2004'te yüzde 20'ye geriledi. İmalat sanayiinin milli gelirdeki payı gerilerken ihracatın payı yüzde 10'dan yüzde 22'ye tırmandı. Nasıl oldu? Çünkü ihracat ithalata dayalı hale geldi. İthalatın milli gelirdeki payı yüzde 14'ten yüzde 30'a ulaştı.Korkut Boratav Hoca çok önemli bir çarpıklığı ortaya koyuyor. Bu çarpıklığı önce tespit edelim ki, daha sonra bunun nedenlerini ve faturasını tartışmaya sıra gelsin. İhracat ithalata dayalı guras@milliyet.com.tr