Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

IMF heyetinin yeni bir stand-by (kredi-parasal destek) anlaşması için gelip gelmeyeceği, gelecekse ne zaman geleceği merak ediliyordu, Dün yapılan açıklamalardan öğrenildi ki, IMF heyeti gelecek ama para vermeye değil, rapor yazmaya geliyor.
Yazının başında bir hatırlatma yapalım... Raporcu IMF heyetinin gelmesi, bundan sonra Türkiye’nin IMF ile stand-by anlaşması yapmasını imkânsız kılmaz. Tersine, kolaylaştırır.
Türkiye ile stand-by anlaşmasıyla ilgili görüşmelerin sona erdiğine ilişkin açıklamalar önemli değildir. Bir de bakılır ki, raporcu heyet, stand-by anlaşması ön hazırlığını yapacak heyete dönüşüvermiş.
Bugüne kadar “Anlaşma yapıldı-yapılıyor/Paralar geldi-geliyor” şeklinde “iyimser belirsizlik” piyasalara hâkim oldu. Hükümet de, piyasalar da (paradan para kazanmayı meslek edinenler) bu belirsizliği (kendilerine göre) iyi değerlendirdi.

Para heyeti ile rapor heyeti başka
IMF’nin 168 üyesinin çok azı IMF’den para (kredi) aldı. Ama IMF, üyelerin tamamının durumunu düzenli olarak kâğıt üzerine döküyor. Rapor hazırlıyor. Bu raporlar ülkelerin yetkililerinin görüşü alındıktan ve IMF yetkili organlarınca onaylandıktan sonra yayımlanıyor. Böylece her isteyenin IMF ülkelerinin her birinin durumunu izlemesi mümkün olabiliyor.
Dönelim en son haberlere ve gelişmelere. Önceki gün IMF Dış İlişkiler Direktörü Caroline Atkinson, Türkiye ile stand-by görüşmelerinin artık devam etmeyeceğini açıkladı.
Açıklamada, ”Türkiye’nin ekonomik görünümünün iyileştiği ve Türkiye ile IMF’nin, bu doğrultuda 4. madde kapsamında istişarelerin mayıs ayında başlatılması için anlaşmaya vardığı, küresel ekonomide ve küresel finans piyasalarında devam etmekte olan iyileşmenin, Türk yetkililerince Orta Vadeli Program çerçevesinde uygulanmakta olan ekonomik politikalarla birlikte, Türkiye’nin ekonomik görünümünü güçlendirdiği” vurgulandı.
Dikkat edilirse, açıklama Türkiye için övgü dolu. Türkiye’nin iyi işler yaptığı vurgulanıyor.

Göstergelerimiz iyidir
IMF heyetleri, üye ülkelerde olan biteni izlemek, ilgilenenlerin üye ülkelerdeki son durumu hakkında bilgi sahibi olmalarına yardımcı olmak, uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla her üye ülkenin ekonomik gelişmelerini genelde yılda bir defa ayrıntılı olarak gözden geçiriyor.
Bu çalışmalar IMF Kuruluş Anlaşması’nın 4. maddesi kapsamında gerçekleştirildiğinden, “Madde IV Görüşmeleri” olarak isimlendiriliyor. IMF heyetleri ülkelerin temel büyüklüklerine göre değerlendirme yapıyor.
Ülke uluslararası piyasalara olan borcunu/sorumluluklarını yerine
getirebilir mi?
Bütçesi açık veriyor mu? Bu yüzden borcu artıyor mu? Döviz giriş çıkışları arasındaki fark büyük mü? Cari açığı tehlikeli boyuta ulaştı mı? Bunlar IMF heyetinin 4’üncü madde kapsamındaki incelemelerinde üzerinde durdukları göstergeler.
Bizim bu göstergelerimiz, diğer birçok ülkeye göre göreceli olarak iyidir.
Türkiye’deki gelişmeleri uzaktan izleyen IMF yetkilileri bunları zaten biliyorlar ama... Olsun... Bir de heyet göndererek yakından incelettirsinler.
Heyetin gelmesinin bir zararı yok.
Gerçi heyet gelince ardından IMF’den para gelmeyeceğinden parasal yararı da yok... Ama olsun... İyi bir rapor yazarlarsa bize moral, dünyaya şan olur!