Türk çiftçisinin başına taş düşecek... Henüz haberi yok... Hükümet IMF'ye söz verdi. Bu yıl buğday fiyatları IMF reçetesine göre belirlenecek...
IMF diyor ki, "2000 yılında buğday fiyatı (1) ya dünya fiyatının en fazla yüzde 35 üzerinde olacak, (2) ya da bir ton buğdayın fiyatı 150 doları geçmeyecek."
Ercan Kumcu bu reçeteyi Türkçeye tercüme etti: (1) Bugünkü dünya fiyatları dikkate alındığında, dünya fiyatının yüzde 35 üzerinde fiyat belirlenirse TMO'nun çiftçinin buğdayını 81 bin liradan alması gerekiyor. (2) Buğdayın tonuna 150 dolar fiyat biçilir ise, buğday fiyatının 90 bin lira olarak açıklanması gerekiyor.
Halbuki geçen yıl hükümet buğdaya 80 - 90 bin lira fiyat biçmişti.
Bu anlatıma göre, IMF'yi dinlersek "çiftçi"ye geçen yılki fiyatın altında fiyat ödeyeceğiz, çiftçi batacak... IMF'yi dinlemez de buğday fiyatını istediğimiz gibi yükseltirsek, IMF'ye verilen imzayı yalamış olacağız, ekonomi batacak.
Genel inanış, tarım ürünleri destekleme fiyatı uygulaması yoluyla çiftçiye devlet hazinesinden oluk oluk para aktığı şeklindedir. Genel bekleyiş "müstehlik"in (tüketicinin) ucuz yaşaması için "müstahsil"in (üreticinin) malını ucuz fiyatla satmasıdır. Bu inanış ve bekleyiş doğrultusunda Türk çiftçisinin, köylüsünün ne durumda olduğuna bakılmaz... "Aman buğday fiyatları artmasın, aman tütün fiyatları artmasın, aman süt fiyatları artmasın" endişesi ile üretici baskı altında tutulur.
Belli yıllarda politik veya başka nedenlerle tarım ürünlerini desteklemek için devlet yüksek fiyat açıklar. Belli ürünlerin fiyatı şu veya bu nedenle ölçü dışı belirlenir. Ama bunlar istisnadır.
1999 yılında, geçen yıl Türkiye'de toptan eşya fiyatlarındaki genel artış yüzde 62.9 oranında idi. Ama bu artış oranını oluşturan tarım ürünlerinin fiyat artışı sadece yüzde 30.0'da kalmıştı. İmalat sanayii ürünlerinin fiyatları ise yüzde 76.7 olmuştu.
Açık anlatım ile, enflasyonun yüzde 62.9 olduğu bir yılda, çiftçi fiyatını yüzde 30.0 artırarak 2000 yılına fakirleşmiş biçimde girdi. Halbuki imalat sanayiindekiler fiyatlarını enflasyonun üzerinde yüzde 76.7 artırarak, 2000 yılına biraz birikimli (emniyet payı ile) girebildi.
Şimdi 2000 yılında "istikrar tedbiri uygulanıyor, IMF fiyatları denetliyor, tarım ürünleri fiyatlarını artıramayacağız" diyoruz.
Devlet İstatistik Enstitüsü aylık olarak çiftçinin eline geçen fiyatların gelişimini gösteren bilgileri yayımlar. Bu bilgiler gösteriyor ki, 1997 yılında tüketici fiyatları endeksi (yıllık olarak) yüzde 91.0 oranında artarken tarla ürünü ile meşgul olan çiftçinin eline geçen fiyatlardaki artış yüzde 96.0 oldu. 1998 yılında tüketici fiyatları yüzde 69.7 artarken, tarla ürünü fiyatları 71.0 oranında arttı. İki yıl tüketici fiyatı ile tarla ürünü fiyatı arasında uyum var. Ama bu uyum, 1999 yılında uçuruma dönüştü. Tüketici fiyatları yüzde 68.8 artarken tarla ürünü fiyatları yüzde 36.0 oranında arttı. İşte bu nedenledir ki çiftçi, 2000 yılında fiyat ayarlaması bekleyişinde. Halbuki IMF reçetesine göre hükümet geçen yılın fiyatından düşük buğday fiyatı belirleme durumunda... Tam anlamıyla aşağıya tükürseniz sakal, yukarıya tükürseniz bıyık.
Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr