Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kırşehir’de hafta sonu Ahi Evran şenliklerine katıldım. Başbakan Sayın Erdoğan’ın Ahi Evran Türbesi önündeki konuşmasını dinledim. Ahi Evran (1171-1281) Anadolu’da Türklerin yerleşik düzene geçmesinde, İslam dinini benimsemesinde etkili olmuş bir fikir adamıdır. O dönemin şartlarında teşkilatlanmalarına öncülük ettiği esnafın “piri” olarak kabul edilir ama bütün bunların ötesinde ahilik bir yaşam biçimidir. Ahlak kuralları dizisidir. Ahilik kardeşliktir. İnsan olmaktır. Ahilik ilkeleri evrenseldir. Bu ilkelere uymayanların, değer vermeyenlerin “ahilikten söz etmesi, ahilik törenlerine katılarak Ahi Evran’ı övmesi” ayıp olur, günah olur.
Kutlama programı kapsamında cuma günü, Şekerbank, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve belediyenin düzenlediği toplantıda konuşmacıydım. Katılanlara “ahiliğin ilkelerini” hatırlatmaya çalıştım.
Ahilik öncelikle “insan olmak” demektir. Kardeş olmak, yiğit olmak, dürüst olmak, kimse hakkında kötü düşünmemek, konuşmamak, kimseye kötülük yapmamak demektir. Dine inanmak, bilime önem vermek, dine göre değil, bilime göre amel eylemek demektir. Hırs kapısını kapayarak kanaat kapısını açmak demektir. Doğruluktan, haktan yana olmak demektir.

Fikir başka amel başka
Cumartesi günü Sn. Erdoğan ve eşinin de katıldığı kapanış toplantısı, Ahi Evran’ın türbesinin önünde, belediyenin yeni inşa ettirdiği meydanda yapıldı. Valiliğin basın listesine adımı yazdırmama, verilen özel izin belgesini boynuma asmama rağmen Başbakanlık korumalarının sıkı denetimlerini aşarak meydana girme şansım olamadı. İlk defa bu tür bir toplantıyı izlediğimden her halde usul adap bilemediğimden meydanın çevresinde 6 kapı dolaştım. Ter içinde, halk kapısından girerek çoğu kadın ve çocuk olan izleyicilerin arasına katılabildim.
Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci konuşmasında, Ahi Evran’ın vakfiyesinden söz etti. Büyük olasılıkla sevenlerinin bir araya getirdikleri mallar ile oluşturulan vakfın senedinde Ahi Evran’ın ölümünden sonra yapılacak türbe ve külliyenin yaşatılması ile ilgili esaslar belirtiliyor.

Vakıf eserleri yağmalanıyor
Ne var ki Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf varlıklarını satmış veya başkalarının mülkiyetine geçmesine göz yummuş. Sonuç olarak “Ahi Evran” türbesini onarmak, Kırşehir’de ahiliği yaşatmak için türbe çevresini düzenleyerek kültür, eğitim tesisleri kurmak belediyeye kalmış.
Ahi Evran türbesi önünde, ahilik ilkelerinden sözederek yapılacak konuşmalarda kardeşlikten, sevgiden, ahlaktan sözetmek gerekir değil mi? Ama ne gezer? Konuşma yapan esnaf ve meslek kuruluşlarının başkanları sözü döndürüp dolaştırıp politikaya getirerek ayrımcılık mesajları verdiler.
Sn. Erdoğan’ın konuşmasının Ahi Evran ve ahilik ile ilgili ilk bölümü çok çok güzeldi. Geliniz görünüz ki Sn. Erdoğan da bir süre sonra Ahi Evran’ın türbesi önünde konuştuğunu unutarak, uzun uzun siyaset yaptı. Konuşmanın ilk bölümündeki mesajları ezdi geçti.
Kırşehir’in genç ve dinamik Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci (Niğde Mühendislik 1997), Vali Özdemir Çakacak’ın (Mülkiye 1984) desteğiyle kentte kısa sürede önemli düzenlemeler yapmış. Yollar, parklar açmış. Şehrin ana gelir kaynağı tarım-hayvancılık. Petlas ile az sayıda sanayi kuruluşu var. Kırşehir’de Ahi Kul Ahmed (Ahmet Atik) göğsüme Ahilik rozeti taktı, ahilikle ilgili yayınlarını verdi, tekrar ziyaret etmek ümidiyle Kırşehir’den ayrıldım.