Bay Derviş, Bay Fischeri İstanbula getiriyor. Sabah önce gazetecilerle, sonra da dalgalı kurdan zarar gören TÜSİAD üyeleri ve işadamları ile görüştürüyor. Programı destekleyen gazeteciler övgülerini, zarar gören işadamları da isteklerini "arz ediyor"...Bütün bu tabloda işçi yok. Çiftçi yok. Esnaf yok. Halk yok... Bunlar ne IMFnin, ne Bay Dervişin ne de Bay Ecevit ile Bay Bahçeli ve Bay Yılmazın hatırına geliyor... Çünkü onlar için, işçi yok. Esnaf yok. Çiftçi yok. Halk yok... Ey Türk işçisi, çiftçisi, ey Türk esnafı, ey Türk halkı sizin bir derdiniz var mı? Bu programdan siz memnun musunuz? Haliniz nicedir demek kimsenin aklına gelmiyor. IMF Başkan Yardımcısı Bay Fischer, Bay Ecevit, Bay Bahçeli, Bay Derviş ile görüştükten sonra medyaya açıklamada bulunuyor: "- Program başarı ile uygulanmaktadır!" Bay Ecevit medyaya açıklamada bulunuyor: "- Bay Fischere işverenlerin isteklerini anlattım!" Programın ölçüsü ne? Ekonominin en rahat ayı olan, dövizin en bol olduğu temmuz ayında döviz krizi çıkarmak mı? Banka sistemini yeniden düzenliyoruz diyerek kamu bankaları ile özel bankaları perişan etmek mi? Bankaları ayakta tutmak için bir yıl önce 30 katrilyon lira olan iç borcu 90 katrilyon liraya tırmandırmak mı?TL ile iç borçlanmada tıkandıktan sonra döviz ile iç borçlanmayı başlatmak mı? Binlerle işçiyi işsiz bırakmak, binlerle esnafın kepenk kapamasına neden olmak mı? Köylünün tek geçim kaynağı olan tütün, pancar, fındık, buğday üretimini yasaklamak mı? Anadoluda binlerle evde aş yerine dert kazanını kaynatmak, insanları perişan etmek mi? Nedir bu Bay Fischerın başarılı ilan ettiği bu programın başarı ölçüsü? Doları 670 bin liradan 1 milyon 400 bin liraya çıkardıktan sonra, 1 milyon 325 bin liradan satmak mı? Haftada bir yeni bir paket açıklayarak, ekonomiyi şaşkına çevirmek mi? Tek düşündükleri iç borç Bakalım ne zaman Bay Derviş, Bay Ecevit, Bay Bahçeli, Bay Yılmaz, Bay Fischer ile IMF ve Ankara takımı, Türkiyede "işçi, çiftçi, esnaf ve halk" diye adlandırılan birtakım insanların da yaşadığını fark edecek?..Bakalım ne zaman işçinin işini kaybettiği, esnafın kepenk kapattığı, çiftçinin ürününün yasaklandığı, halkın gelirini kaybettiği için perişan durumda olduğunu birileri görecek.(Bay Derviş, "Nolacak bu Türkiyenin hali" diyerek sorgu sual eylemek için gazeteciler ile Bay Fischerı, Çırağan Sarayının görkemli salonlarında, görkemli bir kahvaltı masasının etrafında bir araya getirdi. Cumartesi sabahının daveti bana cuma akşamı saat 19.00da ulaştığında teşekkürlerimi arz ettim.) guras@milliyet.com.tr IMFnin koluna giren Ankara, gözünü döviz fiyatı ile faiz fiyatına dikmiş. İç borcu döndürmekten başka bir şey düşünemiyor. Haftada bir borç ödeyip tekrar borçlanmayı programın başarısı olarak kabul ediyor. "Bay Dervişi Sevenler Derneği Üyeleri" ile "IMF muhibbileri" gazete köşelerinde, TV ekranlarında "işler çok iyi" diyerek methiyeler düzüyor.