Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hafta sonu gazetelerde yayımlanan, işçi (eleman) arayan firmaların ilanları moralimi yükseltti. Ekonominin geleceği hakkındaki iyimser beklentilerimi güçlendirdi.
Gazetelerin hafta sonları yayımladıkları “İnsan Kaynakları” eklerinin sayfa sayıları azaldı. İşçi (eleman) arayan ilanlar eskisi kadar çok değil. Ama gene de azımsanamayacak kadar ilan yayımlanıyor. İşi kötü olan, gelecekten ümidini kesen, batmak üzere olan hiçbir işveren işçi (eleman) almaz. Eleman almak için para ödeyerek gazeteye ilan vermez.
Düz işçi veya “her işi yapabilen” eleman değil, belli konularda ihtisaslaşmış eleman aranıyor.
Giyim eşyası pazarlaması için pazarlama ve stok yönetimini bilen genel müdür yardımcısı, yatırım ve kiralama müdürü, kalite kontrol sorumlusu aranıyor. İlaç sektörü ve sağlık sektörü çok sayıda eleman arıyor. Anadolu’da kurulu yeni sanayi tesislerine genel müdür, mühendis ve ustalar aranıyor. Teknikerler, teknisyenler aranıyor. Tasarımcılar, servis sorumluları aranıyor.
Bir gazetenin insan kaynakları ekinde 104 eleman ilanı yayımlanmıştı. Bu ilanlarda uzmanlık alanı belirtilerek “aranan eleman”ların sayılarını belirlemeye çalıştım... Sayabildiğim kadarıyla, 600’ün üzerinde eleman talebi vardı.

Çıkaran arayandan çok
Bir başka gazetenin insan kaynakları ekinde yayımlanan 34 ilanla, belli konularda uzmanlaşmış yüzün üzerinde eleman aranıyordu.
Sayın okuyucularım, dikkat buyurunuz. Satış, pazarlama, tanıtım gibi, bir üretimin devamı için çok çok önemli konulardaki reklam harcamalarını bile paniğe kapılarak kısan bazı işletmelerin aksine, bazı işletmeler gazetelere ilan vererek üretimin devamında ve artırılmasında çalışacak yeni eleman alımını sürdürüyor.
Ne üzücüdür ki, işçi arayanların sayısı işçi çıkaranlardan az. İşverenlerin bir bölümü gereksiz bir panik içinde, sanki bu kriz rüzgârı dinmeyecekmiş, sanki işyerlerini bir süre sonra kapatacakmışlar gibi işçi(eleman) çıkarma yarışına girdiler.
Bugüne kadar kaç mavi yakalı ile kaç beyaz yakalının çıkarıldığı konusunda doğru rakamlara ulaşmak zor.
Hisse senetleri İMKB’de işlem gören şirketlerin borsaya yaptıkları açıklamaya göre, son 3 ayda toplam 44 569 çalışanı olan 26 şirket son 3 ayda 5.376 çalışanını işten çıkarmış. Bu, yüzde 10 dolayında bir işten çıkarmayı işaret ediyor.

Gereksiz ‘budama’...
İyi de bu 26 şirket, yüzde 10 çalışanını çıkarmakla kriz rüzgârından kurtuldu mu? Acaba onlar bu 5.376 kişiyi taşıyamayacak kadar güçsüz müydü?
Kriz rüzgârı ekonomide bazı dalları kuruttu. (Don rüzgârının ağacın belli dallarını kuruttuğu gibi). Bu beklenmedik rüzgârda paniğe kapılanlar, kuru dalları ayıklama telaşında, canlı bölümleri de budamaya başladılar. Gereksiz şekilde işçi çıkardılar. (Don rüzgârının kuruttuğu dalları ayıklama telaşındakilerin, ağacın canlı bölümlerini, ileride meyve verecek filizleri de budadıkları gibi).
Ekonomi bütünüyle çökmediğine, bundan önce de değişik nedenlerle kuruyan dallara rağmen büyümeyi sürdürdüğüne göre, bir süre sonra gene canlanacak ve büyüyecek. (Don rüzgârının tamamen kurutamadığı ağaçların bir süre sonra tekrar serpilmesi ve meyve vermesi gibi.)
Unutulan bir gerçek var: Kriz rüzgârı her dalı aynı biçimde olumsuz etkilemedi. Kurutmadı. Bazı dallar hiç hasar görmediğinden veya az hasar gördüğünden üretimini, büyümeyi sürdürüyor. Üretimi ve büyümeyi sürdürmek için de eleman arıyor. Eleman alıyor.