Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


TÜPRAŞ'ın 3.102 işçisi var. Bunlardan sadece 400'ü TÜPRAŞ hissesi satın almak için talep formu doldurdu.
TÜPRAŞ hissesi almak için halkımız çırpınıyor. Halkımızdan talep dolduranların sayısı pazartesi akşamında 244 bine, halkımızın talep ettiği hisse miktarı 1.3 milyar dolara ulaşmıştı.
Halk böyle de işçi neden öyle?
Ya TÜPRAŞ işçisinin parası yok. Hisse senedi alamıyor. Ya çalıştığı işyerine güvenmiyor. Çalıştığı yere ortak olanın kayba uğrayacağını sanıyor... Ya da hem parası var, hem bu işin kazancını görüyor ama, "haram" diyerek hisse senedine el uzatmıyor.
Kamu - İş Sendikası Genel Sekreteri Dr. Naci Önsal'dan aldığım bilgilere göre, 460 bin kamu işçisi, 120 bin yerel yönetim işçisi arasında TÜPRAŞ işçisi en yüksek ücret gelirine sahip.
Kamu genelinde işçinin aylık giydirilmiş ücreti ortalama 740 milyon lira iken, TÜPRAŞ işçisinin aylık ortalama ücreti giydirilmiş olarak 1 milyar 25 milyon lira.
Bir KİT genel müdürünün ortalama net 700 milyon liralık aylık ücreti dikkate alınırsa TÜPRAŞ işçisinin ortalama ücretinin, KİT genel müdürlerinin ortalama ücretinin üzerinde olduğu görülüyor. Bitmedi... Yürürlükteki toplu sözleşmeye göre TÜPRAŞ işçisi temmuz ayında geriye dönük enflasyon oranında (en az yüzde 25 oranında) zam alacak.
Demek ki, TÜPRAŞ işçisi belli bir miktar tasarruf edecek ve belli bir miktar hisse senedi almasına imkan verecek ölçüde gelire sahip.
Özelleştirmede işçiye öncelik veren başka ülkelerdekine benzemeyen bir durum ile karşı karşıyayız. Başka ülkelerde bugüne kadarki deneyim, kamu kuruluşlarında çalışan işçinin ücretinin yetersizliği nedeniyle "istediği, çok arzu ettiği halde hisse senedi alamaması, hisse senedi alacak parayı bulamaması". Bu nedenle özelleştirmede işçilere hem ucuz hem de kredili satış yapılıyor. Türkiye'de ise TÜPRAŞ işçisi hisse senedi alabilecek imkana sahip olduğu halde sendikaları hem özelleştirmeye hem de özelleştirmede işçilere hisse satışına karşı bir politika izliyor.
Özelleştirme İdaresi işçilere hisse senedi satışında fiyat bakımından önemli ölçüde fiyat avantajı sağlamasına rağmen işçi hisse senedi satın almıyor.
İki cami arasında kalan işçi de "tereddüt halinde" ne yapacağını şaşırmış durumda. Görülen o ki; işçiler, sendikalarının politikasını daha fazla benimsediğinden bugüne kadar kendi çalıştığı müessesenin hisse senedine talip olmadı.