Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     İstemesek de "savaş" başladı. Bundan sonra "Savaşa hayır!" demek bir işe yaramayacak. Bundan sonra bizim başka "işölerimiz var... Ve de işimiz çok... Çünkü "savaş", bizim beğendiğimiz, kötü dengeleri, daha rezil hale getirecek. Çünkü "savaş", bizim zaten kötü olan dış dünya ile ilişkilerimizi, daha kötü hale getirecek.
AKP hükümetinin beceriksizliği sonucu Türkiye İkinci Dünya Harbi sonundan beri elini güçlendiren "stratejik olarak önemli ülke" kozunu kaybetti. Biz, stratejik konumumuza inanıyorduk. ABD, buna inanıyordu. "Türkiye, ABD’nin Ortadoğu’daki kalesidir. Türkiye olmadan ABD Ortadoğu’da bir şey yapamaz" sanılıyordu. Bu nedenle ABD, Türkiye’ye arka çıkıyor. Türk ekonomisinin batmaması için para akıtıyor, AB’ye karşı Türkiye’yi koruyor, terörün önlenmesine, Öcalan’ın yakalanmasına yardımcı oluyor, Kıbrıs’ta Denktaş’a göz kırpıyordu... Ama şimdi ABD gördü ki, Türkiye’nin "stratejik önemi" yokmuş!.. Türkiye olmadan da Irak savaşı başlatılabilir, İncirlik’ten uçak kaldırmadan da Irak bombalanabilirmiş... Gerçekçi olalım, bu savaş sonunda ABD Irak’a ve Ortadoğu’ya yerleşecek... İşte o zaman Türkiye’nin stratejik öneminden hiç mi hiç söz edilmeyecek... ABD Türkiye’ye düşman olmasa da, artık eski ilgiyi göstermeyecek, eski desteği vermeyecek... Türkiye’nin zaten AB ile arası bozuk... AB ülkeleri Türkiye’ye ABD’nin zoru ile "lütfen" selam veriyor... Rusya ile düşmanlığı sürdüren tek ülke Türkiye. Araplar Türkiye’yi sevmiyor... İyi de biz bu kocaman dünyada tek başımıza ne yapacağız?

Turizm de ihracat da zorda
Demek ki her şeyden önce "olan oldu" diyerek, Türkiye’nin yeni bir dış politika oluşturmasına ve dünyada yerini belirleyip, dünyadan kopmamaya çalışmasına ihtiyaç var.
Geldik ekonomik konulara... "Atatürk, Milli Mücadele’yi nasıl yaptı?.. İnönü, İkinci Cihan Harbi’nde neler yaptı?.." türü kahramanlık hikayelerinin zamanı geçti. Dış ekonomik ilişki demek, sadece dış kredi demek değil. Alacaksınız, satacaksınaz ki yaşayabilesiniz... Turizm ve ihracat geliri olmadan Türkiye ayakta kalamaz. Irak savaşı turizmi de ihracatı da olumsuz etkileyecek... IMF ve Dünya Bankası ile iyi geçinmeden Türkiye dış piyasalardan borçlanamaz. AKP hükümeti, ABD’den gelecek savaş parasının her derdi çözeceğine inanarak, IMF ve Dünya Bankası ile ilişkileri bozdu... Bunları düzeltmek lazım. AKP hükümetinin ekonomiden "sorumsuz" Devlet Bakanı’nın becereksizliği ve yalanları sonucu içeride ve dışarıda "güven’ yok oldu. Güven yitiren hükümet, döviz ve faiz fiyatını ve enflasyonu dizginleyemez... Buraya kadarki anlatımda "aş ve işöten sözetmeye sıra gelmedi... Ama halkı ilgilendiren esas konu "iş ve aşötır. Unutmayınız ki dünyadan kopmuş, dışarısı ile ekonomik ilişkileri kesilmiş bir Türkiye’de halkın "aş ve iş sorunu" hiç mi hiç çözülmez...
AKP hükümeti, bono satışını sürdürmeyi, ("ekran piyasası"nı ekonominin temeli sanarak) döviz ve hisse senedi fiyatlarını izlemeyi, "iş" sanıyor... Bunlar "iş" değil... Dananın büyüğü kapının arkasında!