Olayların içinden Camiin içi sıcaktı ama, dışarıda ayaz vardı.Kapının önünde ufak bir tezgâhta yün erkek çamaşırları, çorap, kuşak satan bir genç ilgimi çekti. Tosyalıymış. İsmi Cafer Yaylacı. 26 yaşında. "Tosya nere, bura nere?" diye sohbete başladım. O anlattı. "Askerden döndüm. İş bulamayınca, bir arkadaşımdan öğrenip bu işe başladım. Yünlüleri Balıkesir'den Tosya'ya getiriyorlar. Ben de alıyorum... Mevsime göre hangi şehir daha soğuksa oraya giderek cami avlularında satıyorum. Otellerde kalıyorum. Havalar ısınınca memlekete dönüyorum."Hava güneşliydi ama soğuk insanın içine işliyordu. Uzun kollu bir yün kazak aldım. Giymekte olduğum kazağın üzerine geçirdim. 10 YTL ödedim. "Bereket versin. Siftah ettim" dedi.10 YTL'den kendine kaç para kaldığını sordum. 2.5 YTL kaldığını söyledi... Geçen pazar Afyon'daydım. Öğle ezanı okundu. Cemaat Gedik Ahmet Paşa Camii'ni doldurdu. Bu camii Fatih Sultan Mehmet'in vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa, Anadolu beylerbeyliği zamanında 1472 yılında yaptırmış. Medresesi ve hamamıyla bir külliye şeklinde. Camiin avlusunun köşesindeki hamam dikkatimi çekti. Hamamı 33 yıl önce Ömer Kaya işletmeye başlamış. Onun işini oğlu Mehmet Kaya devralmış. Şimdi torun Ömer Kaya işbaşında. Hamamı gezdirdiler. Gazoz ikram ettiler. Kurnalar ve kubbe dışındaki kısımlar yenilenmiş. Hamam ücreti 6.5 YTL. Sabun O.50 YTL. O saatlerde hamamda 2 müşteri vardı. Ama Ömer Kaya kanaatkâr, "Allah bereket versin... İdare ediyoruz" diyor.Afyon'un kalesine çıkamadım. 550 basamağı tırmanmayı gözüm almadı. Ama kalenin hemen dibindeki Rum ve Ermeni mahallelerini gezdim. Bu mahallelerdeki eski evler bir hazine. Prof. Metin Sözen Hoca'nın ÇEKÜL Vakfı'nın desteğiyle valilik ve belediye bu evleri korumaya almış. Evler aslına uygun olarak yenileniyor. İleride Afyon da Safranbolu, Beypazarı, Amasya ve Kastamonu gibi bu tarihi evleriyle turist çekebilir. Hayat bazıları için zor! Kale eteğindeki Ulu Cami'in (1273) özelliği büyüklüğü, ahşap sütunlar üzerindeki süslü ahşap tavanı. Yenilenmiş ama, yenilendikten sonra iç düzenlemesi pek kötü olmuş.Eskiden Afyon'un ana ürünleri "afyon bitkisi, sucuk, kaymak"tı. Vali Haluk İmga, şimdilerde şehir ekonomisinin mermere, gıda sanayiine (et ve şekerli ürünler) ve jeotermal turizmine dayalı hale geldiğini söylüyor.Şimdilik 3 büyük 5 yıldızlı termal otel faaliyet halinde. Yeni bir 5 yıldızlı otel yapımı sürüyor. Otellere yıldız verenler biraz cömert davranmış olsa da otellerde boş yer yok. Kişi başı yarım pansiyon konaklamada 120 YTL dolayında ücret alıyorlar.Jeotermal kaynaklar (maden içeren sıcak su kaynakları) Afyon için bir nimet ama, bunların çıkarılması, kullanılması pek bilinçli yapılmıyor.Gelelim en önemli soruna. Yol sorununa... Afyon'da ülkenin en büyük askeri havaalanı var. Ama bu alana tarifeli uçakların inmesine izin verilmiyor.Afyon'un sadece Ankara karayolu bağlantısı düzgün, İzmir ve İstanbul karayolunda duble yol yapımı sürüyor. İstanbul'dan Afyon'a otobüsle altı saatte gittim, altı saatte geri döndüm. guras@milliyet.com.tr Uçak yok, yol bozuk