Cengiz Kavşut çocuk yaşta Kars’tan İzmit’e gelmiş. Sokaklarda simit satarken kazandığı para ile eski PTT sokağında küçük bir simitçi fırını açmış. Bu fırın, simidinin lezzeti ile ün yapmış. Cengiz Kavşut simitten kazandığı para ile gayrimenkul zengini olmuş. Şimdi Pişkin Simit Fırını’nı Murat Yaşar yönetiyor. 18 kişi simit hazırlıyor, pişiriyor. Sokak mis gibi simit kokuyor. Günde 6 bin simit satıyorlar. Simitin özelliği unu, mayası, susamı ve pekmezi. İyi kızaran susamlar Özbek susamı. Simite renk veren, fırına atılırken üzerine sürülen incir pekmezi. Sabah saatlerinde fırından 75 kuruşa simit aldım. Kıtır kıtır, pek lezzetli idi.
Öğle vakti ise Köfteci Fettah’a uğradım. Rumeli muhaciri Fettah (Öven) köfteci dükkânını 1948 yılında açtı. İzmit’ten geçerken babam bana Fettah’ta köfte yedirirdi. Babam öldü. Şimdi benim yolum İzmit’e düştüğünde Fettah’a mutlaka uğrarım. Fettah’tan sonra oğlu Ferruh Öven dükkânı yaşattı... Şimdilerde sağlığı bozuk. Eski çalışanlar Dilaver Çalışkan usta ile Tamer Tan köfteleri hazırlıyor, piyazı masaya getiriyor. Köftenin (lastik köfte değil, tükürük köfte) porsiyonu 6.50 TL. Piyaz 3.00 TL. Ekmek parasız.
Altınlar bozduruluyor
Köfte yedikten sonra, gazeteci dostum Mehtap Akbaş Çiftçi beni kuyumcular çarşısına götürdü. İzmit’in en büyük kuyumcularından biri olan Tüysüzler’e girdik. Gümüşhaneli Adem Tüysüz’e ait olan işyerinin büyüklüğüne şaşırdım. Tezgâh arkasında 20 çalışan var. Dükkânın içinde müşteri kaynıyor. Müşterilerin tamamına yakını kadın. Ellerindeki bileziğin, takının, zincirin, sikkenin değerini öğrenmek isteyenler, satmak isteyenler çoğunlukta; altın ve ziynet eşyası alım satımında neler olduğunu öğrenmeye çalıştım.
Anladığım kadarıyla 100 birim satışa karşı 50-60 birim alış var. Satanlar en az 100 gr’lık altın satıyor. Bunu sattıklarında ellerine 5.700 TL dolayında para geçiyor. 100-150 gr’lık altın (sikke, bilezik, zincir, künye) satanlar ihtiyaçtan satarmış. 200-300 gr’lık altın satanlar ise taksit ödemek, ev ,otomobil satın almak için altını nakte çevirirmiş.
Altın alanlar, nişan düğün takısı için alım yapıyor. Ortalama takı paketi (bilezik, yüzük, zincir) 5-10 bin TL tutuyormuş.
Altın sikke alanlar azınlıkta imiş. Gittiğimde Cumhuriyet altını 430 TL idi. Fiyat çok dalgalandığından eskiden alım satın farkı 5 TL iken, o gün 30 TL’ye yükselmişti.
Sokaklar dolu-dükkânlar boş
Döviz büfesine de uğradım. Büfede görevli hanım kızlar alanın az, satanın çok olduğunu söylediler. Kim döviz satar diye merak ettim. Daha önce birikimleri ile 500-1.000-5.000 dolara veya euro bağlayanlar ve bu dövizi evlerinde saklayanlar ihtiyaçları olduğunda veya Türk parasına dönmek için döviz satıyorlarmış. Döviz alanların sayısı azalmış. Geçen hafta doların fiyatı artınca çok kişi dolar satmış.
İzmit’in en canlı caddesi, trafiğe kapalı Fethiye Caddesi. Öğleden sonra karınca gibi insan kaynıyordu ama dükkânlara uğrayan pek azdı. Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Halil İbrahim Keleş, “Krizde kiralar düştü. Eskiden Fethiye Caddesi’nde boş dükkân bulmak için yıllarca bekleyen vardı. Şimdi sık sık dükkânlar kapanıyor, boşalıyor. Caddede eski esnaf kalmadı” diyor.
Kocaeli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Kasım, “Kriz sonu sanayide işler yavaş yavaş kıpırdamaya başladı. Sanayi sitesindeki kalıpçıların işleri açıldı.” diyor. İzmit’e gidip de pişmaniye helvası almamak olmaz. Otuz yıllık Can Pişmaniye’nin birinde 17, öbüründe 100 kişi pişmaniye yapıyor. İzmit’in pişmaniyesi de yurtdışına ihraç edilmeye başlanmış.
İçim cız ederek, İzmit’i İzmit yapan eski kâğıt fabrikasının tesislerinin arkasından dolanarak İstanbul’a döndüm.