Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       BU geceyi Müslümanlar "Kadir" Gecesi olarak kutlarlar. Kadir, Kur'an'ın indirildiği gecedir.
Kitabımız olan Kur'an'da Kadir Gecesi anlatılır. Ancak hangi gecenin Kadir Gecesi olduğu açıklanmaz.
Kur'an'ın doksanyedinci suresinde (EL - KADR) şunlar buyurulur:
"(1) Biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik.
(2) Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen bilir misin?
(3) Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.
(4) O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her işi için iner dururlar.
(5) O gece esenlikler doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar."
Hazreti Muhammed'in bir hadisinde Müslümanlara bu gece "Ya Allah, şüphesiz ki sen çok affedicisin. Affı seversin. O halde beni affet" diye dua etmelerinin tavsiye edildiği belirtilir.
Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın hangi gecesi olduğunun açıklanmaması, Müslümanların bütün Ramazan gecelerini ibadetle geçirmelerinin taşvikine bağlanır.
Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın 27'nci gecesi olduğu Hazreti Muhammed'den kaynaklanan hadislere dayanılarak belirtilir.
Ramazan ayı, Kur'an'da açıklandığı gibi, semavi dinlerin bütün hakikatleri bünyesinde toplayan son vahiyler topluluğunun insanlığa lütfedilmeye başladığı aydır.
İnsanoğluna vahiy yoluyla bildirilen evrensel gerçeklerin en mükemmel toplayıcısı olan Kur'an'ın Ramazan ayında indirilişini müfessir Taberi, bir ayet ve hadise dayanarak şöyle tefsir ediyor:
"İbrahim Peygamber'e indirilen vahiy sahifeleri Ramazan'ın ilk gecesinde, Musa'ya indirilen Tevrat, Ramazan'ın altıncı gecezinde, İsa'ya indirilen İncil, Ramazan'ın on üçüncü gecesinde ve nihayet bana indirilen Kur'an da, Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde vahyedildi." (Teberi, Tefsir 2/144)
Kur'an - ı Kerim, Hazreti Muhammed'e Cebrail adlı bir melek aracılığıyla indirilmiştir. Ancak bu indirme bir kerede ve toplu olarak değil, Hazreti Muhammed'in yirmi üç yıllık peygamberlik hayatı boyunca çeşitli problemleri çözmek, sorulara ve çıkan güçlüklere cevap vermek üzere peyderpey olmuştur.
Kur'an Peygamberimize vahiy yoluyla inmiştir.
Vahiy, "işaret etmek, hızlı işaret, elçi göndermek, gizlice söz söylemek, bir diğer insana ilka olunan söz" gibi anlamlar taşıyan bir kelimedir.
Dini bir kavram olarak, "başkalarına gizli kalacak şekilde peygamberlere bildirilen ilahi söz ve haber" demektir. Hazreti Muhammed'e gelen ilk vahiy, kendisine peygamberlik görevinin verildiği 610 yılının Ramazan ayında gerçekleşmiştir. Kur'an'da şöyle buyurulmaktadır:
"Ramazan ayı ki, yol gösterici, hidayeti, doğruyu ve yanlışı birbirinden ayırt edip açıklayıcı olarak Kur'an, o ayda indirilmiştir. (Bakara Suresi, 185)
Duhan Suresi'nin 3'üncü ayetinde:
"Biz onu mübarek bir gecede indirdik,"
Kadir Suresi'nde ise:
"Biz Kur'an'ı Kadir Gecesi indirdik" buyurulur.
610 yılının Ramazan ayında ve Kadir Gecesi'nde inmeye başlayan Kur'an'ın ilk inen ayetinin Alak Suresi'nin ilk ayeti olduğu bilinir.
"Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alakdan (kan pıhtısı biçimini alan embriyondan) yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O insana kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediğini öğretti." (Alak Suresi, 1 - 5)
Vahiy, peygamberimize değişik şekillerde gelmiştir:
1) Olduğu gibi çıkan doğru rüyalar halinde. Bu rüyalar, sabah aydınlığı gibi apaçık olurdu.
2) Cebrail Aleyhisselam görünmediği halde, sesinin duyulduğu vahiy şekli.
3) Bazen de Cebrail Aleyhisselam bir insan kılığına girerek vahiy getirirdi. Böyle durumlarda melek, daha çok Dihye adındaki sahabenin kılığına girerdi. Bu haldeyken diğer sahabeler de onu görmüşlerdir.
4) Vahiy, bazen de çan sesine benzer bir ses halinde gelirdi. Cebrail, çan sesine benzeyen ve ürperti veren bir sesle Peygamber Efendimize hitap ederdi. Vahiy bittikten sonra, Allah tarafından gelen vahiyler açık ve net olarak Peygamberimizin zihnine yerleşmiş olurdu.
5) Cebrail Aleyhisselam, bazen de doğrudan doğruya görünerek vahiy getirirdi. Bu durumda Hazreti Muhammed, Cebrail'i açık bir şekilde görürdü.
6) Peygamber Efendimiz, Miraç geçesinde, hiçbir aracı olmadan Allahü Teala'dan roğrudan doğruya vahiy almıştır.
Gelen vahiyler, Peygamber Efendimiz ve arkadaşları tarafından hemen ezberleniyor ve aynı zamanda peygamberimizin emri üzerine vahiy katipleri tarafından yazılıyordu. Peygamberimizin görevlendirdiği vahiy katipleri arasında Hz. Ebubekir, Ömer, Osman, Ali Zeyd b. Sabit, Ubeyy b. Ka'b, Halid bin Velid, Sabit b. Kays ve Muaviye b. Ebi Süfyan gibi sahabeler bulunuyordu.
Peygamberimizin hayatı boyunca her Ramazan ayında o zamana kadar gelmiş olan vahiylerin Cebrail Aleyhisselam'la karşılıklı okuduğu rivayet edilmiştir. Yani inmiş bütün Kur'an ayetleri Peygamberimiz tarafından Cebrail'e okunuyor, sonra da Cebrail tarafından Peygamberimize okunuyordu. Buna, karşılıklı okumak ve dinlemek anlamına gelen "Mukabele" adı verilir. Bugün de camilerimizde ve evlerimizde okunan "Mukabeleler", işte Peygamberimizin Cebrail'le karşılıklı Kur'an okuyuşlarının birer hatırlanışıdır.
Yeni ayetler indikçe, Hazreti Muhammed bu ayetlerin nereye yerleştirileceğini söylüyor ve böylece Kur'an'ın düzenlenişi de mümkün oluyordu. Bir yandan yazılan ve bir yandan da ezberlenen Kur'an, hiçbir bozulmaya uğramadan günümüze kadar gelmiştir.
Kadir Gecesi'ni Müslümanlar verdiği nimetler için Allah'a şükrederek, iyilik ve esenlik için dua ederek geçirirler. Müslüman okuyucularımın Kadir gecelerini kutlarım.




Yazara E-Posta: g.uras@milliyet.com.tr