Büyük bir bankacılık krizi yaşandı. Bu krizin nedeni sadece belli özel banka sahiplerinin kendi bankalarını hortumlaması değil, kamu bankalarının da, iktidar partilerince yıllar boyu yemlik olarak kullanılması idi. Bu bankacılık krizinin büyük faturası hala ödenemedi. İç borç olarak, bu faturayı halk sırtında taşıyor. Bugün döndürülemeyen, faizinden şikayet edilen, faiz yükü nedeniyle devletin elini kolunu bağlayan borcun büyük bölümü banka krizinden kaynaklanıyor.Banka krizi denince genelde gündeme, kendi bankalarını hortumlayan banka sahipleri geliyor. Kamu bankalarının yemlik haline getirilip, bankaların kaynaklarını yandaşlarının cebine hortumlatan hükümetler ve politikacılar dikkatten kaçıyor. Bu yazının altında kamu bankalarına aktarılan kaynakların büyüklüğünü gösteren bir tablo bulacaksınız. Bu tabloda yemleme nedeniyle kasaları boşaltılan kamu bankalarını ayakta tutmak için 28.7 katrilyon liranın nasıl aktarıldığı gösteriliyor. Bu 28.7 katrilyon lira iç borç rakamını büyüten, iç borcu ödenemez hale getiren önemli bir rakamdır. AKP hükümeti, kamu bankalarının tüm tepe yönetimini bir günde değiştirdi. Mutlaka tepe yöneticiler de, kendi altlarındakileri değiştirecek. AKP hükümetinin kamu bankalarına atadıkları yöneticilerin tek özellikleri, partinin dar kadrosunun üyesi olmaları. Eski defterler kapatılmıştı Şimdilerde, ülkedeki mevduatın yüzde 38ini toplayan kamu bankaları, toplam kredinin yüzde 23ünü veriyor. Ziraat Bankası, tarımsal üretimi, Halk Bankası KOBİlerin üretimini sürdürmesi bakımından çok önemli. Ama politikacılar üretimi düşünmüyor. Onlar için bu bankalar, tarım kesiminde, esnaf ve sanatkar kesiminde, partililerini ve yandaşlarını yemlemek, banka kaynaklarından para hortumlamak imkanını veriyor. İşte bu nedenle, bankaların yönetimine partililerin atanması şüphe yaratıyor.Kamu bankalarının saygınlığı hem içerisi bakımından, hem dışarısı bakımından önemli. Kamu bankalarının yemlik ve hortumlama amacıyla kullanılacağı konusunda şüphelerin uyanması, dışarıdan Türk banka sistemine kaynak akımını engeller. İçeriden bu bankaların diğer bankalardan kaynak desteği görmesini engeller. Dışarıdan kaynak gelmemesi, bu bankalar kadar diğer bankaları da, tüm ekonomiyi de sarsar. Diğer bankaların bu bankalara destek vermemesi, bu bankaların yüksek faiz ile mevduat toplama mecburiyetinde kalarak, faiz sistemini rezil etmesine yol açar.Biz bu bankaları tekrar yemlik olarak ve ona buna para hortumlamak için kullanacak idi isek, eski defterlerini kapatmak için neden boş yere 28.7 katrilyon liralık bir faturayı üstlendik? Kamu bankalarının boşalan kasaları doldurulduktan sonra, bu bankaların hükümetlerin ve politikacıların el atamayacakları bir düzene kavuşturulduğu sanıldı. Bu amaçla, bankalara partiler ile ilişkisi olmayan, bankacılık konusunu bilen kişiler yönetim kadrolarına getirildi. Kamu bankalarının bundan böyle yemlik olmaktan ve hortumlanmaktan uzak kalacağına inanılıyordu. AKPnin kamu bankaları yönetim kadrolarını bütünüyle partililer ile doldurması, bu nedenle şaşkınlık yarattı. Bu davranış, kamu bankalarında tekrar yemlik ve hortumlama döneminin başlayabileceği şüphesini yarattı. Görev zararları sonucu oluşan borç 25.172- Menkul kıymete bağlanmış 25.172- Ziraat Bankası 13.467- Halk Bankası 11.660- Emlakbank 45Sermaye desteği (N. dışı kâğıt yoluyla) 3.224- Ziraat Bankası 1.700- Halk Bankası 900- Emlakbank 624Sermaye desteği (nakit yoluyla) 326- Ziraat Bankası 218- Halk Bankası 67- Emlakbank 41Toplam 28.722 Kamu bankalarına aktarılan kaynaklar (Trilyon TL) Kaynak: Hazine Müsteşarlığı, BDDK. guras@milliyet.com.tr
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025