Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Kamu bankalarının özelleştirilmesi için ve de özelleştirme sırasında vergi muafiyeti sağlamak için yeni kanuna ihtiyaç yok. Kamu bankalarını nasıl satarız diyerek dertlenmeye gerek yok. Bütün bunlar için Özelleştirme Kanunu var. Özelleştirme İdaresi kurulmuş.
Ama geliniz görünüz ki, Ankara'dakilerin derdi başka... Yemlik olarak gördükleri kamu bankalarını özelleştirmemek için direniyorlar. Özelleştirmeye mecbur kalırlarsa da, kendi elceğizleri ile özelleştirmek istiyorlar. Son ana kadar gücü ve yemliği korumaya çalışıyorlar.
Hükümetler kurulduğunda ilk pazarlık kamu bankalarının paylaşımı için yapılıyor. Bankalar önce partiler, sonra bakanlar arasında paylaştırılıyor... "O sana, bu bana..." Paylaşım yapıldıktan sonra bakan "bankaya yapışıyor"... Çünkü her kamu bankası (1) güçtür, (2) arpalıktır. Her bakan kamu bankasının kendinden önce nasıl soyulduğunu, kendi döneminde nasıl korunduğunu anlatır. Sonra bir başka bakan gelir. Eskiler mahkemeye sevk edilir. Aynı "vatan - millet - namus" beyanatları verilir.
Şimdi IMF ve Dünya Bankası'nın zorlaması ile "ayaklarını sürüye sürüye" Ankara'dakiler kamu bankalarını "özerkleştirme ve özelleştirme" çalışmaları yapar gibi yapıyorlar. Ankara'dakiler bu amaçla kararname çıkarır gibi yapıyor. Kararname Cumhurbaşkanlığı'ndan döndüğünde Başbakan, "Eyvah geciktik" diye dövünüyor.
Aslında bütün bunlar "tiyatro"... Ya bu Ankara'nın yürürlükteki Özelleştirme Kanunu'ndan haberi yok. Ya özelleştirme yapmak istemiyor. Ya da özelleştirmeyi "Türkbank modeli" yapıp, özelleştirirken de birilerine bir şeyler hortumlamayı hedef alıyor.
(1) 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu, kamu bankalarını da kapsamına almaktadır. İkinci maddesinin "f" fıkrasına göre, kamu bankaları bu kanun kapsamında öncelikle özelleştirilecek kuruluşlar arasındadır.
(2) Özelleştirme Kanunu'nun 17'nci maddesine göre, kamu bankalarının özelleştirilmeye hazırlık işlemleri Özelleştirme Yüksek Kurulu'nca belirlenecek kuruluş ve kuruluşlarca yürütülür. Hazırlık işlemleri tamamlananlar özelleştirme programına alınır. Özelleştirmeyi Özelleştirme İdaresi yapar.
(3) Kamu bankalarının özelleştirilmesi ve de özelleştirmede vergi istisnası için Cumhurbaşkanlığı'ndan geri dönen kanun hükmündeki kararname yerine bir kanun tasarısı hazırlamaya da gerek yoktur. Vergi hocası Şükrü Kızılot diyor ki: "Özelleştirilecek kamu bankaları özelleştirme program ve kapsamına alınır ise", "Özelleştirme Kanunu'nun 27'nci maddesi ve Katma Değer Vergisi Kanunu'nun geçici 12'nci maddesine göre özelleştirme ile ilgili işlemler her türlü vergi, resim ve harçtan müstesna olduğu için, vergi istisnası için kanun çıkarma zorunluluğu da ortadan kalkacaktır."
Bizde acayip şeyler oluyor. Vakıflar Bankası "kendi kendini özelleştirmeye" kalkıyor. Diğer kamu bankalarını ise ilgili bakanlar, "Türkbank" usulü, kendi başlarına satışa çıkarmak için çabalıyor.
Türkbank satışının nasıl "ağza, yüze bulaştırıldığı" unutuluyor. Unutulan, bir başka şey Özelleştirme İdaresi'nin, banka özelleştirmesi konusundaki uygulamaları ve tecrübesi.
Özelleştirme İdaresi, Çaybank (% 49) ve Şekerbank'taki (% 10) kamu hisselerini sattı. Sümerbank'ı (% 100) özelleştirdi. Etibank bankacılık bölümü (% 100), Denizbank (% 100), Anadolu Bankası (% 100) hisselerinin satışını yaptı. TSKB'nin (% 11.6), İş Bankası'nın (C grubu hisselerinin % 12.3'ü) hisselerini pazarladı.
Özelleştirme ile ilgili mevzuat orada duruyor. Vergi muafiyetleri ile ilgili kanuni altyapı hazır. Özelleştirme İdaresi bu konuda deneyim kazanmış... Ankara Amerika kıtasını yeniden keşfetmek üzere gemi yaptırıp, yola çıkma hazırlığında...


Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr