Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Steve Wynn, dünyanın kumar ve eğlence merkezi Las Vegas'ın kaderini değiştiren, Las Vegas'ı "kumar ve fuhuş" şehri olmaktan kurtaran "tatil, alışveriş ve kumar" şehri haline getiren adam.
Las Vegas'ın kaderini "kanun şehri" olmak değiştirmiş. Las Vegas'da her alanda kanun hakimiyeti var. Her şey kanuna bağlanmış. Ve de kanun "müsamahasız uygulanıyor". Kanuna uymayanın "kaşına gözüne bakılmıyor". Kanuna uymayanlar batıyor. Varını yoğunu kaybediyor. Hapse giriyor.
İşte bu kanun hakimiyeti, müteşebbisi ve sermayeyi Las Vegas'a çekiyor. Müteşebbis ve sermaye sahibi kanuna güvenerek "riske giriyor", büyük yatırımlar yapıyor.
Steve Wynn, her biri 3 bin 500 odalı, Mirage ve Bellagio gibi büyük tatil tesislerini yaparak "çoluk çocuk tüm aileyi" Las Vegas şehrine "tatil, alışveriş, eğlence ve oyun için" çekme modelini başlatan müteşebbis. Şimdilerde "Le Reve" adı ile 4 bin yataklı dünyanın en lüks otelini tamamlamak üzere.
Eskiden Las Vegas'a sadece erkekler kumar oynamaya gelir, kumarda ve fuhuşta paralarını bitirir, soyulur, dayak yer gidermiş.
Şimdi çoluk çocuk aile tatile geliyor. Büyük tesislerde çocuklar için programlar var, kadınlar alışveriş yapıyor, erkekler de isterler ise oyun oynuyor...
Bunları neden uzun uzun anlatıyorum? Şunun için... İşte bu Steve Wynn isimli işadamı, (kumarhanelerin açık olduğu dönemde) İstanbul'da büyük bir tatil, eğlence ve oyun merkezi inşaa ettirmeyi kafasına koymuş. Pazar araştırması yaptırmış. Çevre ülke insanlarını İstanbul'a çekecek bir proje hazırlatmış...
Derken bir gün "patttt..." diye İstanbul dosyasını kapatmış.
Steve Wynn'i tanıyan, İstanbul'da yatırım yapması için onu teşvik eden bir bankacımız "N'oldu da dosyayı birden kapattınız?" diye sormuş.
Steve Wynn "Yaptığımız araştırmalar şunu ortaya koydu: Türkiye'de kanun var ama... Kanun uygulanmıyor. Kanun uygulanmayan bir ülkede kumarhane işletilemez..." cevabını vermiş.
Steve Wynn'in dostu bankacı bana diyor ki: "Kumarhaneler kralının, kanun uygulanmıyor, kumarhane işletilemez dediği ülkede biz bankacılık yapıyoruz..."
Sayın okuyucularım, sorun kanunların yetersizliğinde değil... Sorun kanunların uygulanamamasında... Bankalar, kanun olmadığı için batmadı. Batırılan ve hortumlanan bankaların sahipleri kanun olmadığı için değil, kanun uygulanmadığı için ceza görmüyor, para ödemiyor.
Bankalar Kanunu'nda nerede ise her özel durum için bir değişiklik yapıldı. İcra İflas Kanunu değiştirildi. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu değiştirildi... Ama kötü niyetli, yanlış uygulamalarda kanun işlemiyor.
O zaman "banka sistemi" sağlığa kavuşamıyor. Doğru dürüst çalışan bankalar, kötü niyetliler için ve yanlış yapanlar için kanun uygulanmadığından, haksız rekabet ortamında gelişemiyor. Önlerini göremedikleri, kanuna güvenemedikleri için namuslu banka sahipleri bankalarını büyütme riskini göze alamıyor...
Saygın bir banka sahibi, dün beni aradı. "Hoca" dedi... "Hiçbir kanun uygulanmıyor. Suçlu ile suçsuz ayrılamıyor. Neyin ne olduğu belli değil. O zaman bürokratlar ve halk bütün bankacıları hortumcu olarak görüyor. Bu şartlarda doğru dürüst bankacılık yapmanın imkanı kalmadı. Bir yabancı alıcı çıksa da bankayı satarak kurtulsam..."
Batan bankalar battı gitti... Onların faturasını ödeyebilmemiz için ekonominin büyümesi lazım. Geliniz görünüz ki, banka sistemi işlemeden ekonomi büyümez. Ama bizler sabah akşam batan bankalarla uğraşırken, batmayanları unuttuk gitti...