Özel finans kurumları, "faizsiz bankacılık yaptıklarını iddia eden" ve bu nedenle "bankalar gibi denetlenmeyen, banka mevduatına sağlanan güvenceden yararlanamayan" anonim şirketlerdir. Anonim şirketin özelliği, pay sahiplerinin yatırdıkları sermaye ile sınırlı bir sorumluluk taşımalarıdır.
Özel finans kurumlarının, müşterilerden topladıkları paralarla iş yaptıkları ve bu işin getirisini (kazancını) müşterilerine dağıttıkları varsayılır. Örneğin, müşterinin yatırdığı 100 lira ile buğday alınıp, una çevrildiği, unun 200 liraya satıldığı, bu işten sağlanan net kazançtan da 80 liranın müşteriye (faiz olarak değil de) "kar payı" olarak ödendiği varsayılır.
Özel finans kurumlarının "kar / zarar ortaklığı" esası ile çalıştığı söylenir. Söylenir de, paralarını bu kuruluşlara yatıranlar hiçbir zaman zararı düşünmez. Hep kar edeceklerini, hep kazanacaklarını ve de kazançlarının bankaların mevduat sahiplerine verdiği faizin üzerinde olacağını düşünür.
Nasrettin Hoca'nın hikayesini kimse hatırlamaz... Nasrettin Hoca komşusundan bir tencere istemiş. Üç gün sonra komşuya iki tencere götürmüş. Komşu şaşırmış, "- Bu ikinci tencere ne?" diye sorunca Hoca, "Senin tencere doğurdu" cevabını vermiş. Komşu da sesini çıkarmadan iki tencereyi almış... Bir süre sonra Hoca gene komşunun kapısını çalıp, ödünç olarak kazanını istemiş... Günler geçip kazanın geri getirilmediğini gören komşu, "Hoca kazan ne oldu?" diyerek sorunca, "Öldü" demiş. Komşu, "Hoca hiç kazan ölür mü? Şimdi ben buna inanıyım mı?" diyerek isyan edince de Hoca gülümsemiş, "Tencerenin doğurduğuna inanıyorsun da, kazanın öldüğüne neden inanmıyorsun?.. Şaşırdım kaldım bu davranışına" cevabını vermiş.
İşte o biçim sayın okuyucularım... Özel finans kuruluşlarının kar ederek bu karı müşterilerine dağıttığına inanan ve de kar dağıtılırken bu karı cebine koyanlar, bu kurumların zarar da edebileceğini ve zararı sinelerine çekmeye mecbur kalacaklarını kabul etme durumundadır.
İhlas Finans Kurumu'na para yatıranlar, bu kurumun hisse senedine sahip olanlar "maalesef" hiçbir şey alamayacaklardır. Giden gitmiştir.
Burada Ankara'nın sorumluluğu (1) Özel finans kurumları hakkında halkın yeterince uyarılamaması, (2) İhlas Finans Kurumu'nun içi boşaltılır, kaynakları kurucu ortağın diğer firmalarına aktarılırken sessiz kalınması, (3) İhlas Finans Kurumu'nun kamu kontrolündeki bankaların kaynakları akıtılarak beslenmesi, (4) İhlas Finans Kurumu'nun durumunu "sağır sultan" bile duymuşken, faaliyetini sürdürmesine uzun süre göz yumulmasıdır... Olan olmuştur... Ha bu da bize ders olsun!.. (Ama bu kaçıncı ders?)
Nezih Demirkent, gazetecilikten gazete patronluğuna yükselmiş, hem gazeteciliği hem patronluğu "iyi bir şekilde" ve de birlikte götürme başarısını göstermişti.
Nezih Demirkent ismini 1970 - 1981 yılları arasında Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni ve genel müdürlüğü sırasında duyurdu. 1982 - 1991 yılları arasında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yaptı. 1981 yılından bu yana Dünya gazetesini yayımlıyordu. Başyazarlığını yapıyordu. Önde gelen ekonomi gazetesi olan Dünya gazetesinin özelliği, her gün 50 bin dolayında basılan gazetenin 35 bininin özel dağıtım ekiplerince abonelerin kapısına bırakılmasıdır. Anadolu'da elliden fazla bölge bürosu olan Dünya gazetesi Anadolu ekonomisinde olan biteni en geniş şekilde izleyen ekonomi gazetesidir. Sektör ekleri yanında her hafta en az bir Anadolu bölge eki verir. En çok reklam alan on basın kuruluşu arasındadır.
Nezih Demirkent, Dünya gazetesi çevresinde bir "yayın imparatorluğu" oluşturdu. 1984 yılında kurulan Dünya Aktüel A.Ş., Türkiye'de 18, yurtdışında 1, kitabevi ve 300 bayi teşkilatı ile yabancı gazete ve dergileri ve 20 bin kitabı dağıtıyor, satıyor. 1983 yılında Dünya gazetesini her sabah abonelerinin kapısına dağıtmak amacıyla kurulan Eko Dağıtım A.Ş. şimdilerde 70 il ve ilçede 700 personeli ile ayda 1 milyon Dünya yayınını ve 500 bin başka yayını dağıtıyor. Dünya Yayınevi çok sayıda sektör dergisi yayımlıyor. Nezih Demirkent birikimi, ciddiyeti ve tarafsızlığı ile basında bilge kişi, hoca, denge unsuru ve iyi bir patron idi. Allah rahmet eylesin.
Nezih Demirkent'in 1980 yılından bu yana kurduğu ve büyüttüğü Dünya şirketler grubu ne yapıyor?
1) Dünya Süper Veb Ofset A.Ş.
Ekonomi politika gazetesi Dünya'yı yayımlıyor.
2) Dünya Süper Dağıtım A.Ş.
Dünyanın başka ülkelerinde yayımlanan, her dildeki, her konudaki günlük gazetelerle, haftalık ve aylık dergileri Türkiye'ye ithal edip dağıtıyor, satıyor.
3) Dünya Yayıncılık A.Ş.
Yerli ve yabancı kitapları basıp, yayımlıyor.
4) Dünya Globus Medya Hizmetleri Basın Yayın A.Ş.
Ekonomi ve sektör dergileri yayımlıyor. Globus, Dünya Kitap, Dünya Oto, Dünya İnşaat, Dünya Gıda, İş Fikirleri, Pazarlama Dünyası bunların başlıcaları.
5) DD Yayıncılık A.Ş.
Alman yayın grubu Deutscher Fachvellag ile işbirliği halinde dergi çıkarıyor.
6) Dünya Aktüel A.Ş.
Yurtiçinde ve dışındaki kitabevi zincirinde yerli ve yabancı günlük gazeteleri, dergileri ve kitapları satıyor.
7) Eko A.Ş.
Dünya gazetesi ve Dünya yayınları yanında her türlü yerli ve yabancı yayını günlük olarak sabahın erken saatinde kapıya teslim eden bir dağıtım ağını işletiyor.
8) Dünya Bilişim A.Ş.
Başta Cambridge University Press olmak üzere 15 yabancı yayınevinin Türkiye temsilcisi olarak İngilizce eğitim ve bilim kitaplarını getirip dağıtıyor.
9) Dünya İnfotel A.Ş.
Dünyadaki beş yüzden fazla yayınevi ve kütüphane ile bağlantılı olarak her konuda kitap veya CD - ROM'u, rapor ve dokümantasyonu temin ediyor.
10) ITBA A.Ş.
Yabancı dilde ve Türkçe eğitim hizmetleri veriyor.
Özay Şendir
“Erdoğan, Osmanlıyı diriltmek istiyor…”
11 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Şaşırtan Çin
11 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Yatırımda yeni şifre: Hızlı nakit
11 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Nükhet Duru: Fırınlanmadan, pişmeden kalıcı olunmaz
11 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Vadeli lider vs. Vadesiz lider: Habemus Papam...
11 Mayıs 2025