Gümüşhane’den çıkışta yol güzeldi. Kırıklı köyünü geçerek Ünlüpınar beldesine geldiğimizde asfalt yol bitti. Toprak yola girdik. Yol oyuk. Yola atılmış taşları araçlar savuruyor. Toz içinde ilerlerken nefis bir ova başladı. Yemyeşil bir ova. Göz alabildiğine düz. Her taraf ekili, dikili. Kelkit’e girdik. Balahor Deresi yamaçlarında kurulu Kelkit’in denizden yüksekliği 1.400 metre. İlçede ve de 85 köy ile 6 mezrada 65 bin kişi yaşıyor.
Kelkit Çayı, Yeşilırmak Nehri’nin en uzun kolu. Çimendağı’ndan çıkan su ile Köse ve Kılıççı dağlarından çıkan su Kelkit’in hemen altında birbirine bağlanarak tek kol haline geliyor. Kelkit’in altında bu iki kol bağlanıyor. Tek kol oluyor. İşte ünlü türküdeki "Kelkit’in altı bağlar" sözü buradan geliyor.
Kelkit’in toprağı verimli. Sulu tarım imkanı var. Amma ve lakin tarım ürünleri ile sanayi ürünleri arasındaki fiyat farkı tarımı öldürmüş. Eğitim ve sağlık konusundaki sınırlamalar büyük şehirlere göçü hızlandırmış.
Kelkit’in en büyük gelir kaynağı şekerpancarı üretimi. Yılda yaklaşık 60 bin ton pancardan Kelkit’e yaklaşık 18 trilyon lira para giriyor. Bölgede hayvancılık da gelişmiş. 1998 yılından sonra et fiyatlarının artmaması hayvan sayısında azalmaya yol açmış. Şimdilerde 3 - 5 bin büyükbaş hayvan var. Ot, pancar küspesi imkanı ve "silajlama" (mısır sapı turşusu) hayvancılıkta avantajı teşkil ediyor. Buğday, arpa, şeker fasulyesi üretimi de devam ediyor.
Cafer Hirik, "Bölgede sermaye birikimi var ama bu sermaye ile yapılacak iş yok" diyor. Birlikte küçük sanayi sitesini gezdik. Sitedeki iki yüz işyerinin yirmi kadarında faaliyet var. Biri un değirmeni, diğerleri tamirhane.
Kelkit’in ana caddesinin ismi "Aydın Doğan Caddesi". Dükkanlar bu caddenin sağına soluna sıralanmış. Aydın Doğan’ın babası İrfani Doğan, Kelkit’in belediye başkanlığı görevinde de bulunmuş. Cafer Hirik’in babası Süleyman Hirik "Bu bölgenin en beyefendi insanıydı. Çok sevilirdi. Herkese yardım ederdi. Oğlu onun yolunda gidiyor" diyor. Cafer Hirik, "kendinin ve de çok Kelkitlinin okumasında İrfani Doğan’ın yardımının olduğunu" söylüyor.
İrfani Doğan’ın "Tandırlığın Düzü" denilen bölgedeki topraklarını gösterdiler. İki bin dönümü aşkın tarım arazisinde kavaklık var. Sulu tarım yapılıyor.
Aydın Doğan anne ve babasının ismini yaşatmak için "Çok amaçlı Yaşar ve İrfani Doğan Meslek Lisesi"ni yaptırmış. Onun yanında yatılı bölge okulu var. Kelkit Lisesi, İmam Hatip Lisesi ve ilköğretim okulları ile eğitimin "altyapı sorunu çözülmüş." Şehrin hemen dışında Piyango İdaresi çok derslikli "Sekiz Yıllık Temel Eğitim Okulu" binasını tamamlatmış. Kelkitlilerin bekleyişi bu binanın bir üniversiteye bağlı fakülte olarak kullanılması.
Şehirdeki tek sanayi kuruluşu Tekel’in 1985 yılından bu yana üretim yapan kibrit fabrikası. Aydın Doğan, Erzincan yolu üzerinde bir arsa satın almış. Burada İbrahim Bodur’un Kale Grubu ile Doğan Grubu ortak bir seramik fabrikası yapacaklarmış. Temmuz ayında temel atılması bekleniyor.
Kelkit’in çok ilkel bir stadyumu var. Kelkit Gençler Birliği ve Kelkit Spor kulüpleri "Kelkit Hürriyet Spor" adı altında birleşmiş. Hürriyet gazetesinin, Ertuğrul Özkök’ün desteği ile Amatör Kulüpler Ligi’nde oynuyorlar. Kelkit’in 100 yataklı hastanesi var ama, hastanede doktor yok. Belediye Başkanı Rüknettin Karaman, DYP’den seçilmiş. Müteahhit. Şimdilerde şehrin önde gelen işadamı Enver Mansız. Sebze ticareti yapıyor. Enver Şahin, Muammer Şahin, Ata Paşabeyoğlu, Canip Nasuhbeyoğlu işlerini Kelkit dışına taşıyan başarılı işadamları.
Aydın Doğan Caddesi’nde Çiftlik İlköğretim Okulu yanındaki Osmanlı Sofrası’nın havuzlu bahçesinde, fıskiyenin karşısında oturup nefis bir suböreği yedik.
Yol belki daha iyidir diyerek bu defa Kelkit’in öbür yanından yola çıktık. Köse’ye doğru toprak yolda toz yutmaya başladık. Kelkit’in eski beldesi olan Köse şimdi ilçe olmuş. Pancar yok. Tarım, hayvancılık ve nakliyecilik var. Salyazı beldesinin arazisi güzel ama verimsiz. Bayburt’a doğru yola devam ettik.
Yarın: Gümüşhane