Kıbrıs'ta durum "normal"!

Ekonomik bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık olmaz... Olamaz. İnsanlar için de bu böyledir, ülkeler için de...
Kadın söylenir: "- Ahhhh... Ah... Bir yerde, bir yudum ekmek bulacağımı bilsem ben bu herifin kahrını çeker miydim!.." Erkek söylenir: "- Ahhhh... Ah... Evde evlad - u iyal olmasa, ben bu patronun derdini çeker miydim!.."
Bir ülkede memur maaşı bir başka devletten gelen para ile ödeniyor ise, bir ülkede bir başka devletten para gelmeden ışık yanmıyor, su akmıyor, arabalar yürümüyor ise o ülkenin halkı, o ülkeyi yönetenler "istediklerini yapabilir, istedikleri kararı alabilir mi?"
Bundan yirmi beş yıl önce Kıbrıs ikiye ayrıldı. Aşağıda kalanlar epey sarsıldı. Sonra toparlandı. Kendi yağlarınla kavruldu. Bugün kendi kendilerine yeter hale geldi. "Kişi başı üretim", "kişi başı milli gelir" 17 bin dolara yükseldi. Yunanistan'ın eline bakmadan yaşıyorlar. Yunanistan'ın peşinden (Türkiye'nin önünden) Avrupa Topluluğu'na giriyorlar. Onlar girmek için çırpınmıyor... Avrupa Birliği onları bir an önce tam üye olarak almak için çabalayıp duruyor.
Üst taraftakiler ise kendi istekleri ile veya istekleri dışında Türkiye'ye "yamandı"... Şu veya bu nedenle "kişi başı üretim"leri, "kişi başı milli gelir"leri 3 bin dolarda kaldı. Daha doğrusu "kişi başı üretim"leri "kişi başı gelir"leri daha da aşağılara düştü de, Türkiye'den gönderilen paralarla bu rakama ulaşabiliyor.
Türkiye arada sırada 100 milyon dolarcık yardım paketi yollamaz ise "hayat duruyor".
Türkiye bu durumdan memnun. Kıbrıs'taki Türkiyeliler bu durumdan memnun. Ülkeye hakim olan kadro bu durumdan memnun. Durumdan memnun olanlar "çözüm" aramıyor. Onların politikası "çözümsüzlüğün devamı"!..
İşte nüfusunun 150 bin mi, 200 bin mi olduğu bilinmeyen bu ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Oy verecek her 5 seçmenin 3'ü Kıbrıslı Türk. 2'si Türkiyeli Türk idi.
Kıbrıslı Türkler seçime gereken ilgiyi göstermedi. Çoğu oy vermedi. Çözümsüzlüğü sürdüren, Denktaş'tan memnun olan Türkiyeli Türklerin oyunun desteği ile Denktaş önde giderken rakibi Eroğlu seçimden çekildi.
Bütün bunlar "normal"dir. Olağan, olması gereken gelişmelerdir. Çünkü çözümsüzlüğün devamını isteyen Türkiyeli Türkler ile Türkiye'deki politikacılar çözümsüzlük politikasını başarı ile sürdüren Cumhurbaşkanı'nın değişmesini istemiyor. Derviş Eroğlu'nun zaten seçilme şansı yoktu ama, o seçilse idi de bir şey değişmeyecekti... Çekildi... Bir şey değişmeyecek.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr