1924'ten bu yana yürürlükte olan 442 sayılı Köy Kanunu'nun 87'nci maddesi değiştiriliyor. Bundan sonra yabancı gerçek veya tüzel kişiler Türkiye'de parayı bastırınca isterler ise köylerden arazi, isterler ise köyün tümünü satın alabilecek.
"Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı" ile hükümetimiz yabancılara tarım arazisi satın alma izni çıkarmaya kararlı görünüyor.
Tarım uzmanı Ali Ekber Yıldırım, Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman ile görüştü. Kurtuluş Savaşı öncesi Anadolu'da yabancıların çok sayıda köye ve tarım arazisine sahip olduklarını hatırlatan Tanman diyor ki: "Sadece Ege'de değil, başka bölgelerde de Alman, İngiliz çiftlikleri vardı. Kurtuluş Savaşı ile bunlar devletleştirildi. Devlet Üretme Çiftlikleri haline getirildi. Şimdi eskiye dönüş arayışı var. Tarımda üretimi caydıran politikalar nedeniyle çiftçi zaten fakirleşti. Kanun değişsin. Ertesi gün çiftçi toprağını köyünü satmaya hazır. Bizler ya onların yanında işçi olarak çalışırız ya da şehre göç ederiz..." Türkiye'de tarım arazisi almak yabancılar için neden önemli? (1) Zengin Avrupa ülkelerinde tarım arazisi azaldı. Türkiye Avrupa'ya yakınlığı, hava şartları ile tarımsal üretim için iyi bir yer. (2) Tüketici artık hormonsuz üretim, ekolojik şartlar, kirlenmemiş toprak gibi konulara önem veriyor. Türkiye'nin şartları bu konularda çok iyi. (3) Tarımda işçilik ucuz. Tarımda çalışmaya istekli çok sayıda insan var. (4) Türkiye'de tarımda çalışacak her seviyedeki insanın tarım bilgisi ve deneyimi yüksek.
Batı ülkelerinde büyük pazarlama kanalları sanayi üretimi nasıl başka ülkelerde yaptırıyor ise, tarımsal üretimi de, başka ülkelere kaydırıyor. Başka ülkelerde toprak kiralayarak, satın alarak "plantasyonlar" (büyük çiftlikler) kuruyor. Buralarda tek bir üründe kalite ve maliyet avantajını yakalıyor. Örneğin elmayı bir ülkede, karnabaharı bir başka ülkede, domatesi bir ötekinde ürettiriyor.
Bizim sorunumuz, tarımda üretim birimlerinin küçüklüğü nedeniyle kalite ve maliyette dünya ölçülerine yaklaşamayışımız. Dünya pazarlama kanallarının ilgi gösterdiği boyutta ve düzende mal akışı sağlayamamamız... İşte bu nedenle "Kanun çıktı diye yabancılar gelerek bizden neden tarım arazisi alsın, neden köyleri satın alsın?" diyemeyiz... Yabancı havluyu, donu, fanilayı her ülkede ürettirebilir. Ama domates, patates için Türkiye'nin toprağına muhtaç. Kanun teklifini hazırlayanlar bunları düşündü mü? Anlaşıldığı kadarıyla "Her şeyi satıyoruz, neden köyleri satmayalım?" arayışı ile onlar para peşinde... Ötesi onları ilgilendirmiyor...
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025