Milliyet yazarları halkla buluşuyor programı çerçevesinde Aydın’ın Cumhuriyet Meydanı’nda okuyucularla uzun süre birlikte olduk. Sohbeti yazıya dökmek için Doğan Haber Ajansı binasına doğru yürürken tren istasyonunun önünde bir yaşlı hanım "Meydandaki kalabalık arasında size soramadım. Amerika karıştı... Üç - beş kuruşumla dolar almıştım. Evde saklıyordum... Bu dolarları ne yapayım?" diyerek yolumu kesti. "Telaşa lüzum yok... Bekleyiniz..." diyecek oldum... "Ama" dedi, "Konu komşu dolar değer kaybeder, Alman markı satın al diyor... Başkaları da Alman markı yıl sonunda ortadan kalkacak... Onun yerini başka para alacak... Daha fazla zarar edersin diyor... Ne yapacağımı şaşırdım... N’olur evladım bana akıl ver!.." Yaşlı hanıma dolarlarını bozdurmak veya marka çevirmek için acele etmemesini söyledim... Ama o gene huzursuz idi. "Dolara bile güven kalmadı... Ne biçim iş bu!.." diyordu.
Aydın’dan bir gün önce Denizli’de idim. Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Musa Çelikkol, Denizli’den geçen yıl 1 milyar dolar değerinde ihracat yapıldığını, konfeksiyon ihracatında ABD pazarının payının yüzde 30 olduğu, Denizli’de üretilen havlu ve bornozun yüzde 95’inin ABD pazarına satıldığını belirtmiş, bu nedenle ABD pazarındaki daralmanın Denizli’deki sanayii çok yakından ilgilendirdiğine işaret etmişti. ABD’deki terör olaylarını duyunca "Eyvah" dedik... "Terör sadece ABD’yi vurmadı... Bizim sanayii de, bizim ihracatı da vurdu..."
Akşam Pamukkale’ye uğradık. Colossae Termal Otel, Pamukkale’nin 5 yıldızlı lüks oteli... Genelde kültür turizmi için gelen yabancılar konaklıyor. Kültür turizmi için gelenler Ege ve Akdeniz bölgesindeki antik kentleri gezdikten sonra, Kapadokya’ya, Nemrut Dağı’na, Ağrı Dağı’na gidiyorlar. Kültür turizmine gelenler güneş ve deniz için gelenlerden farklı. Üst gelir grubu yabancılar. Çoğu Amerikalı ve Japon. Türkiye’deki terör nedeniyle uzun süre duraklayan kültür turizmi yeni yeni canlanmaya başlamış. Colossae Termal Otel’in önü Japon turistler ile dolu. ABD’deki terör olayını TV’den izleyen otelin Satış Müdürü Mustafa Demirci "Bu iş çok fena oldu" diyor. "Ekimden itibaren çok sayıda Amerikalı turist kültür turizmi için gelecekti. Uzun aradan sonra bu yıl ilk defa bu kadar yoğun ilgi vardı. Şimdi gelmeyecekler..."
İzmir’den İstanbul’a uçak ile dönerken yanımdaki yolcu, "Siz Milliyet’te ekonomi sayfasında yazıyorsunuz değil mi?" diye söze başlayıp derdini döktü. "Söylemeye utanıyorum ama, ne yapayım. Ben de havaya girip, Türk liralarımı dolara çevirdim. Türkiye’de şubesi bulunan Amerikan bankasına götürdüm. Benim için yurtdışında dolar hesabı açtılar... Yarın bankaya giderek dolarlarımı geri getirin der isem, paramı geri verirler mi? ABD’de de halk bankalara hücum eder ve de Amerikan bankası batarsa ben paramı kimden isterim? Orada sigorta var mı?" "Siz en iyisi gidip o Amerikan bankasının yetkilisi ile konuşunuz" diyerek konuşmayı kestim...
Sayın okuyucularım, turizmden doğrudan ve dolaylı zarar göreceğiz. Hele Ortadoğu’ya bir askeri müdahale olur ise, çifte kavrulmuş zarar ufukta... Hem turizm, hem ihracat yara alır. Körfez krizi döneminde yaşanan sorunlar kapıda bekliyor. Hazine ve bankalarımız yurtdışından borçlanmaya mecbur. Para ipinin ucu ABD’nin elinde. İp gevşemez ise zorlanırız!
ABD can derdinde ama... Ne yapalım ki... Bizim de mal derdimiz var...