YAHYA Kemal Beyatlı, Itri'nin bin dolayındaki bestesinden günümüze sadece yirmi kadarının ulaştığına işaret ederek "... Belki hala o besteler çalınır / Gemiler geçmeyen bir ummanda..." der.
Eğer yıllar boyu Itri'nin bestelerine özen gösterilse idi bin bestenin dokuz yüz sekseni kayıp olur mu idi?
Sadece Itri'nin mi? Değişik Türk müziği türlerinde yapılmış bestelerin kaçı günümüze ulaşabildi? Bugün çalınan, söylenen müziğin, şarkıların kaçı gerçeğe uygun. Notası ile, usulü ile icra ediliyor?
Eski yıllarda, tekkelerde, dergahlarda icra olunan müziği kaç kişi biliyor? Tasavvuf müziği ve ilahi olarak icra edilen müzik gerçek mi?
İstanbul'da bir grup hanım ve erkek bu işe merak salmış. Başlarına bu işi bilen bir hocayı almış. Çalışmalar yapıyor.
Grubun ismi "Dilbeste Türk Musikisi Topluluğu". Dernek değil, "topluluk." Topluluğun kuruluşuna Denizcilik Bankası öncülük etmiş. Banka, bestekar Amir Ateş ile anlaşmış. Topluluğa Kadıköy'deki iskele binasının ikinci katındaki amfide haftanın iki günü çalışma izini verilmiş. Sonra bankanın ilgisi kesilmiş. Amir Ateş ayrılmış. Amir Ateş'in yardımcısı, Kabataşlı Yüksek Mimar Fahir Güneri topluluğun başına geçmiş. Üsküdar Musiki Cemiyeti'nde yetişen üniversite korosunu da yetiştiren Fahir Güneri'nin derin müzik bilgisi, nota arşivi yanında, hocalık yeteneği de var.
Dilbeste Topluluğu şimdilerde Kadıköy'de ANAP İlçe Merkezi'nin binasının bir odasında haftanın belli günleri bir araya geliyor. Topluluğun yaşları 25 ile 65 arasında değişen 25 hanım, 15 erkek üyesi var. Hepsi nota biliyor. Topluluk üyelerinin tamamı amatör. Mühendis, doktor, işadamları, ev kadınları ve öğrencilerden oluşmuş bir topluluk. Benim iki Mülkiyeli arkadaşım, Turgut Erden ile Erol Sencer de topluluk üyesi. Bu yazıda onlardan duyduklarımı naklediyorum.
Turgut Erden diyor ki, "- Bugün mevlid önü okunan ilahiler, tekke müziği olarak icra edilen müzik genelde notaya dayanmayan, yozlaşan bir müzik. Önemli olan bu müziğin orijinalini yaşatmak için notaları derlemek ve icrayı notalara ve usulüne uygun biçimde sürdürmek. Biz amatörce bunu yapmaya çalışıyoruz."
Bana anlatıldığına göre repertuvarlarında Dede Efendi, Nevres Bey, İsak Varon, Rahmi Bey, Fehmi Tokay ve Dellalzade'nin besteleri varmış.
Dilbeste Türk Musikisi Topluluğu dün akşam İstanbul'da Ramazan konseri verdi. Kadıköy Evlendirme Dairesi salonundaki konseri Y. Mimar Fahir Güneri yönetti. Topluluk üyeleri konserin birinci bölümünde "Ferah Feza" makamında eski eserleri seslendirdi.
Dede Efendi'nin "Bu gece ben yine bülbülleri hamuş ettim...", Nevres Bey'in "Yıllarca ben seni aradım durdum", İshak Varon'un "Seyretmek için seyrini" gibi eserleri çalınıp söylendi. Misafir sanatçı olarak Serap Mutlu Akbulut konsere katıldı. İkinci bölümde Ferah Feza ve Tahir Puselik makamında eserler vardı. Bilenlerin anlattığına göre, Sultani Yegah makamı ile Acem Aşiran makamının birleşmesinden oluşan Ferah Feza makamı hem "tiz"i hem "pes"i olan ve bestekarların melodi ile çok oynadıkları bir makam olduğundan seslendirmesi zor bir makam imiş. Bu nedenle bu makamdaki eserler ender olarak icra olunurmuş...
Dilbeste Türk Musikisi Topluluğu işte bu zor makamda klasik eserleri icra etmekte iddialı bir topluluk.
Ramazan konseri Segah ve Rast ilahiler ile sona erdi.
Sayın okuyucularım, günlük har - hur arasında, paradan başka şeyin konuşulmadığı günümüzde başka uğraşılara başka şeylere zaman ayıranların, değer verenlerin bulunması ne hoş bir şey.
Bazılarımız için şu anda hükümetin nasıl kurulacağından ve de ekonomiden, krizden önemli konu yok. Para, borsa, politika tek uğraşı konusu olmuş durumda... Ama bazıları için hayatta daha başka şeyler de var... Onları para, borsa değil, müzik mutlu ediyor.
Yazara E-Posta: g.uras@milliyet.com.tr
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025