Laf çok icraat yok

Allah rızası için, halka moral vermek için bir şey yapın... İki şeyden vazgeçtik bir tek şey yapın... Yapın da görelim...
Halkı umutsuzluğa sevkeden üç partinin bir araya gelip de ne yapacağını bilememesi veya bilip de yapamaması...
- Bazı şeyler vardır ki, para olmadan, proje olmadan yapılamaz. Tamam... Bunlardan vazgeçtik...
- Ama bazı şeyler vardır ki, paraya bağlı değildir. Akıl ürünüdür. Bazı sorunlar vardır ki, akıl ile çözülür.
Şu anda hükümetten beklenen ekonomideki, sosyal hayattaki, eğitimdeki, sağlıktaki, kültürdeki, tarımdaki, göçteki, şehirleşmedeki, enerjideki tıkanıklıkları akıl ile çözmesidir.
- Türkiye'de ciddi bir Doğu ve Güneydoğu Anadolu sorunu var. Öcalan'ı adalete, terör ile mücadeleleri Silahlı Kuvvetler'e emanet ettik. İyi de o bölgede yaşayan halk için bu hükümet ne politikalar belirledi ve ne gibi bir uygulamaya geçti? Laf var, icraat yok.
- Nüfusun hala yarıdan fazlası tarımdan ekmek yiyor. Bu kesimde üretimde ciddi gerileme var. Pazarı olmayan ürün üretilip, buna kaynak bağlanırken, pazarı olan ürüne kimse yönelmiyor. Tarım kesimindekiler (açık anlatımıyla nüfusun yarısı) bekleyiş içinde. Şaşkın. Laf var, icraat yok.
- Türkiye'nin genç bir nüfusu var. Bu gençlik tamamen unutuldu. Türkiye'nin gerçleri ile ilgilenen yok. Gençlerin ne yaptığını, ne yapacağını, üretime nasıl yöneleceğini söyleyen yok.
- Piyasadaki durgunluk sadece sermaye sahiplerini sarsmadı. Zarar gören kesimin başında işçiler var. İşçilerin feryadını kimseler (hatta ve hatta rengi sarılaşan sendikalar bile) duymuyor. Piyasadaki durgunluk dalga dalga yayılınca, toptancı, perakendeci, bayi, işportacı... Bu kesimden ekmek yiyenlerin tümü zora girmiş. Hükümet cenahında laf var, icraat yok.
- Otomotiv ve tekstil sanayiinde yapısal, turizm ve ihracatta konjonktürel çöküntü var. Bu sektörler ekonominin bel kemiği... Öldük, battık diyerek ağlaşıyorlar... Olan bitenin ciddiyetini anlayan da yok, icraat da yok.
Bankalar soyuluyor, devlet soyuluyor, her şey halkın gözü önünde cereyan ediyor... Hükümet cenahından tık yok. Sakın ha "para yok... İcraat yok" demeyiniz.
Bu bir "yumurta tavuk" meselesidir. Ekonomi işlerse, halk yatırıma ve üretime yönelir ise, önce halkın refahı artar, sonra devletin geliri artar.
Bunun için hükümetin ilk yapacağı, ekonomideki, sosyal sistemdeki, hukuktaki, adaletteki, polisteki, tarımdaki, eğitimdeki, sağlıktaki, Doğu ve Güneydoğu'daki tıkanıklıkları açmaktır. Tıkanıklıklar açılacak ki, ülkede duran yatırımlar başlasın. Üretim artsın. İstihdam kapıları açılsın.
Hükümetten beklenen halka para dağıtması değildir. Halkın üretip para kazanmasının, daha çok üretip, daha çok kazanmasının önündeki engelleri kaldırmak, sistemin düzgün işlemesini sağlamaktır. İşte buna "icraat" diyorlar.