Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avrupa Birliği, Türkiye ile aradaki bağı koparır ise ipin ucunu kaybedecek. İlişkiler dondurulur veya ara verilir ise ipin bir ucunu gene elinde tutacak.Avrupa Birliği, ipi elinde tutarak Türkiye politikalarında etkin olmayı, "Bak sonra sizi tam üyeliğe kabul etmeyiz" tehdidi ve şantajı ile Türkiye üzerindeki oyunlarını sürdürmeyi istiyor.Avrupa Birliği'nden kopar isek, Avrupa Birliği ipin ucunu elinden kaçırır ise Türkiye'nin önüne her gün nasıl yeni bir şart getirilebilir: Limanlarınızı ve havaalanlarınızı Rumlara açın... Ermeni soykırımını kabul edin... Güneydoğu Anadolu'da federatif yapılanmaya razı olun..." İstekleri sıralayarak, "Bunları şu tarihe kadar yapın" diyerek nasıl konuşabilirler?Biz Avrupa Birliği'ne tam üye olmak istiyoruz. Demokrasi, hukuk, ekonomi, sosyal siyaset alanlarında Avrupa Birliği'nin ortak şart ve ilkelerine uyum için yola çıktık. Epey yol aldık.Ama görülüyor ki, iş uyumdan çıktı, döndü dolaştı, Türkiye'nin dış ve iç politikasından ödün verme, politika dikte etme noktasına geldi. Şu noktada bizim yapacağımız bir şey kalmamıştır. Bu işi bilenlerin değerlendirmesi şu: "Avrupa Birliği Türkiye ile üyelik müzakerelerini erteleyebilir. Ara verebilir. Ama, Türkiye ile ilişkisini tamamen kesecek, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki bağı koparacak bir karar alamaz." "Daha esnek, daha çağdaş politikalar uygulayalım... Avrupa Birliği ile müzakerelere ara verilir veya kesilir ise piyasalar çöker..." söylemi ile karşı tarafın tehdit ve şantajını kabul etmek çok yanlış olur. Çünkü "vere vere bir yere ulaşmaya, vere vere Avrupa Birliği'ne tam üyelik garantisi almaya imkân yoktur." Avrupa Birliği ile "Günrük Birliği" ilişkimiz var. Bunu işletiyoruz.Uyum için yasal düzenlemeleri yaptık. Yapıyoruz. Yasaların gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz.Bundan sonra da Avrupa Birliği şartı olarak değil, çağdaş ve demokratik bir toplum olmanın arayışında yapısal değişimi gerçekleştirme konusunda genel kabul görmüş bir politikamız var. Bundan ötesi Avrupa Birliği'ne kalmış. Tam üyelik müzakerelerini (Kıbrıs şartına veya benzer politik isteklere bağlı olarak) ertelerler veya keserler ise Türkiye batmaz.Zorlanırız, sarsılırız ama batmayız. Tam tersine kendimize geliriz.Avrupa Birliği'ne tam üyelik rüzgârı Türkiye'ye yabancı sermayenin ilgisini artırdı. Türkiye'nın dış kaynaklardan daha kolay ve daha ucuz borçlanmasını sağladı. Bunun sonucunda Türkiye ucuz döviz ile bolca ithalat yaptı. Ucuz döviz nedeniyle ekonomi her yıl 30 milyar dolar açık verir hale geldi.Bu durum nasıl olsa sürdürülemez bir durum. Nasıl olsa bir gün bir düzeltme gerçekleşecek. Avrupa Birliği ile ilişkinin (karşı tarafın davranışına bağlı olarak) kesilmesi, yabancı sermaye akımını, kolay borçlanmayı engelleyebilir. Bunun sonucunda YTL değerindeki düzeltme hareketi ile ekonomi dalgalanabilir. Ama sonunda dengeler yerine oturur.Türkiye sağlıklı üretime ve ihracata dayalı büyüme yoluna girer. İşi gücü bırakarak her gün Avrupa Birliği'nin bir isteği ile uğraşmaktan kurtuluruz. Onun için moralleri bozmaya gerek yok. guras@milliyet.com.tr Ötesi AB'ye kalmış