Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ayşe Hanım Teyzem önceleri sadece kocasının durumu ile ailesinin sağlığı ile ilgilenir, üzülse üzülse de İran Şahı’nın karısı Süreyya’nın durumuna üzülürdü.
Derken efendim Ayşe Hanım Teyzem’in ilgi sahası genişledikçe genişledi. Mahalle, kasaba, ülke derken... Küreselleşme denilen ve de sınırları yok eden gelişmeler Ayşe Hanım Teyzem’i dert sahibi yaptı.
Şimdilerde İngiliz bankalarının durumuna, euro’nun değer kaybetmesine, Macaristan’ın borçlarını ödeyemeyecek hale gelmesine üzülüp duruyor.
Neden bu böyle oldu? Çünkü küreselleşme denilen hareket ile dünya tek bir mahalle haline geldi.
Amerika’da konut krizi nedeniyle ev satışları durunca, Türkiye’de seramik fabrikalarında, mermer ocaklarında çalışanlar işsiz kalıyor. Yunanistan borçlarını ödeyemeyince, Alman bankaları zor duruma düşüyor. Almanlar tüketimi kısınca, Merter’de ihracat için gömlek diken kızlarımıza ücretleri ödenemiyor.
İşte bunun içindir ki Ayşe Hanım Teyzem‘in geleceği (1) euro’nun (2) dünya’nın (3) bunlardan etkilenen Türk ekonomisinin durumuna bağlı.
İyi de n’olacak euro’nun, dünyanın ve de Türkiye’nin hali?
- Kriz Amerika’da riskli konut kredilerine dayalı olarak piyasalara sürülen, karşılığı olmayan, zehirli kâğıtların Amerikan ve “bazı” Avrupa bankalarını sarsması ile yayılmıştı. Bu sarsıntı sonunda, ülkelerin hesap kitabına bakılmaya başlandığında görüldü ki, bazı ülkelerin (1) hesap kitabında görülenden çok borcu var (2) bazı ülkeler bu borçlarını ödeyemeyecek durumda.
- Günümüzde her ülke birbirine bağlanmış durumda. Batar ise İspanya, İtalya, Macaristan batınca o ülke batmayacak... O ülkelere borç veren bankalar batacak...

Faturayı bankalar ödüyor
- İspanya, Yunanistan, Portekiz batınca, batan paraları o ülkede yaşayanlar değil, o ülkelere borç para veren Almanya’da, Fransa’da, Belçika’da yaşayanlar ödeyecek. Çünkü Almanya, Fransa, Belçika hükümetleri (İspanya, Yunanistan ve Portekiz’i kurtarmak için değil) kendi bankalarını kurtarmak için bankalarına para akıtacak. Bu parayı da halkından toplayacak.
Bu anlatılanların boyutunu da anlatabilmek için bu yazının altında bir tablo veriyorum.
İspanya, Yunanistan ve Portekiz’in 2009 yılı sonu itibariyle piyasada işlem gören kamu-özel borç kâğıtlarının toplamının 2 trilyon euro olduğu, bu kâğıtların 700 milyar euro’luk bölümünün Avrupa bankalarının portföyünde bulunduğu söyleniyor. Bu demektir ki, sadece bu 3 ülke borçlarını ödeyemez duruma düşer ise bu ülkeler gene ayakta kalır ama Avrupa’daki büyük bankalar çöker.
- İşte bu nedenle Avrupa kötü durumda. İşte bu korku nedeniyle euro değer yitiriyor. İşte bu nedenle bizim ihracat pazarlarımız canlanamıyor. İşte bu nedenle bizim üretim artışımız yavaş gidiyor.
Bu dalgalanma bir süre daha devam edecek. Dalgalar bizi de üzecek ama (1) bizim bankalarda bu ülkelerin kâğıtları yok. (2) Bizim bütçe açığınız ve kamu borçlarımız risk sınırının altında. Bu nedenle dalgalar bizi sadece üretim/ihracat konularında üzecek.

N’olacak  (1) euro’nun  (2) dünyanın (3) Türkiye’nin hali