Bu kadar büyüme olur mu? Rakamlar gerçek mi? Değil mi? Büyüyoruz da neden istihdam artmıyor? Büyüyoruz da neden refah artmıyor? Büyümenin nimetlerini kim yiyor? Bu soruların cevabını bulmak için nasıl büyüdüğümüzü sorgulamak gerekir. Milli gelir artış hızı, belli dönemde ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal (katma) değerindeki gelişmeyi gösterir.Ekonomi 6 ayda yüzde 7.5 oranında büyüdüğüne göre bu ülkede üretim artışı olmuştur.Üretimin artması için iç talebin büyümesi veya ihracatın artması gerekir. 2006 yılının ilk yarısında özel tüketim ve kamu tüketimindeki patlama iç talebi artırmıştır. Yılın ilk 3 ayında özel tüketim yüzde 8.6 oranında ikinci 3 ayında 10.1 oranında artmıştır. Kamu tüketimi (harcamaları) yılın ilk 3 ayında yüzde 8.1 oranında, ikinci 3 ayında 18.0 oranında artmıştır.Ucuz döviz iç talebi (tüketimi) artıran ve ithalatı büyüten en önemli güçtür. Milli gelirin büyümesinde ithalatın katkısı 2006 yılının birinci 3 ayında yüzde 8.2, ikinci 3 ayında yüzde 10.0 oranındadır.İhracatta patlama olmadı ama ihracat artışının devamı da önemli bir üretim talebi yaratıyor.Sanayi yılın ilk yarısında yüzde 7.7 oranında büyüdü. Sanayinin milli gelir içindeki sektör payı yüzde 32.6 oranında. Sanayiin ve ithalatın büyümesi, ticaret ve ulaştırma sektörlerinde büyümeye yol açar.Yılın ilk yarısında sektör payı yüzde 24.2 olan ticaret kesimi yüzde 7.2 oranında, sektör payı yüzde 13.5 olan ulaştırma ve haberleşme kesimi yüzde 3.8 oranında büyüdü.Her ne kadar inşaat kesiminin milli gelir içindeki sektör ağırlığı yüzde 4.5 gibi düşük bir çizgide ise de yılın ilk 6 ayında inşaattaki yüzde 19.3 oranındaki büyüme de, milli gelir büyümesini etkiledi.Milli gelir, ülkede yaratılan katma değerlerin toplamıdır. Katma değer, üretimin her aşamasında ürünün çıktı değeri ile girdi değeri arasındaki farktır. Katma değer 4 faktörden oluşur: (1) Doğanın payı olan kira veya rant. (2) Sermayenin payı olan faiz. (3) Müteşebbisin payı olan kâr ve (4) Emeğin payı olan ücret. Yılın ilk yarısında katma değer yüzde 7.5 oranında arttı. İyi de bu katma değer kira, faiz, kâr ve ücret olarak nasıl bölüşüldü?İşte bu bölüşümdeki çarpıklık nedeniyle halkın çoğunluğu kalkınmayı/büyümeyi fark edemiyor.Katma değerdeki artışın (büyümenin) en büyük payı 2006 yılının ilk yarısında "faiz"e, "kâr"a ve "kira"ya gitti. Emekçiler katma değerden pay alamadı. İşte bu nedenle belli kesimler ekonomideki büyümeye inanmakta zorluk çekiyor.Türkiye denilince eskiden İstanbul, Ankara, belki İzmir, belki Adana, belki Bursa akla gelirdi. Şimdi Türkiye demek Anadolu demek. Anadolu'da insanlar yaşam savaşında üretimi öğrenmeye başladı. Anadolu insanı daha fazla katma değer yaratma arayışında. İşte bütün bu tabloda ekonominin yılın ilk yarısında yüzde 7.5 oranında büyüdüğünü gösteren TUİK rakamları doğrudur. Yılın kalan aylarında da ülkenin başına içeriden veya dışarıdan bir bela gelmezse biz 2006 yılını yüzde 7 dolaylarında bir büyüme oranıyla tamamlarız. guras@milliyet.com.tr Ekonominin 2006 yılının ilk yarısında yüzde 7.5 büyümesi iyi bir şeydir. Şöyle veya böyle ekonomi büyüyor.