Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Türkiye'de "kirlenme"den şikayetçi misiniz? Sızlanmakla, ağlamakla hiçbir şey düzelmez. İki şey yapacaksınız:
(1) Nereden buldun kanunu çıkaracaksınız.
(2) Bankalar 10 bin dolar veya karşılığı Türk lirasından büyük nakit kabul etmeyecek. Nakit ödeme yapmayacak. Kamuda ve özel sektörde bu büyüklüğün üzerindeki ödemeler ancak çek ile veya banka hesabından havale ile yapılabilecek.
Bu iki şey olursa, "Yavu bu adam 5 milyon doları da nereden bulmuş?", "Yavu hakikaten bir milyon doları gazete kağıdı ile paket edip de mi ona vermişler?" gibi sorulara gerek kalmaz.
Bu iki şey olmazsa, ismi vergi listesine girmemiş, ne yaptığı bilinmeyen insanlara devlet baba milyon dolarla banka satar.
İsmi vergi listesine girmeyen, ne iş yaptığı bilinmeyen insanların uçakları, yatları, katları, metresleri kamu vicdanını yaralar.
Sayın okuyucularıma ABD'deki uygulamalarla ilgili iki örnek vereyim:
(1) ABD'ye girerken beraberinizde 10 bin doların üzerinde para var ise beyan etmeniz istenir. ABD'de hiçbir banka 10 bin doların üzerindeki parayı sorgusuz sualsiz kabul edemez. Parayı getirenden, nereden bulduğunu ve kimliğini beyan etmesi istenir. Ve bu bilgi federal denetim otoritesine intikal ettirilir.
ABD'de bavula para doldurarak otomobil, gayrimenkul alamazsınız. Nakit ödemeyi kimse kabul edemez. Ödemeyi ya çek ile ya banka havalesi ile yapacaksınız ki, kayda geçsin.
(2) Bir arkadaşım, New York'ta yaşayan kızına bir apartman dairesi satın almak istedi. Bir Amerikan bankasının ödenmeyen borç nedeniyle satışa çıkardığı 40 metrekarelik bir stüdyo daireye talip oldu. Dairenin satış fiyatı 150 bin dolardı.
Arkadaşım, Türk kanunları çerçevesinde, gerekli bilgileri gerekli yerlere vererek 150 bin dolar tasarrufunu Türk bankasındaki hesabından ABD bankasındaki hesaba havale ettirdi.
ABD bankası yetkilileri, "başka gayrimenkul satışlarında bu kadar titiz davranılmaz ama, biz bankayız" diyerek arkadaşımdan şunları istedi: "(a) Son iki yılın Gelir Vergisi Beyannamesi ve bu beyannamelerin doğruluğu hakkında, tanınmış bir denetim kuruluşundan alınacak İngilizce rapor. (2) Arkadaşımın Türkiye'deki bankasından bankadaki paralarının vergisi ödenmiş temiz para olduğu ve arkadaşımın saygınlığı ile ilgili bir "referans" mektubu.
Arkadaşım istenen belgeleri gönderdikten sonra, New York'taki Amerikan bankası, satışa çıkardığı dairenin tapu işlemlerini tamamladı.
Sayın okuyucularım, hiçbir şey için "geç değildir"... Temiz bir toplum, doğru dürüst bir ülke arayışında isek,
(1) "Tüüüü... Kaka..." diyerek terk ettiğimiz servet beyanına ve nereden buldun kanununa geri döneceğiz. Bunda utanacak, sıkılacak, kıvırtacak ne var ki? Altı aylık bir süre içinde herkesin servetini, varlığını beyan etmesine, kayda geçirmesine fırsat tanınır. Daha sonra "nereden buldun?" uygulaması başlatılır. Belli tarihten sonra vergisi ödenmeyen gelirlere piyasanın kapısı kapatılır.
(2) Bankalar 10 bin doların üzerindeki yabancı parayı ve Türk lirasını kabul etmez. Ödemez. Ödemeler çek ile veya banka havalesi ile yapılır.
Sayın okuyucularım, bütün bunlar yapılır da... Bunları kim yapacak?.. İşte mesele bu!..



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr