Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Önce yangını söndürelim. Sonra zarar tespiti yaparız. Enkaz nasıl kaldırılacak, ev nasıl onarılacak onları düşünürüz.
Bugün ne yapmak lazım? Gün nasıl kurtarılır?
Bu konularda Devlet Planlama Teşkilatı’nın alternatif politika önerilerini hemen hükümetin önüne koyması beklenir. Entelektüel çevrelerin, üniversitelerin, alternatif politika önerilerini ortaya koyması beklenir.
Acaba günü nasıl kurtarırız? Acaba "hemen" uygulanabilecek tedbirler nelerdir?

1- Prof. Dr. Deniz Gökçe, Merkez Bankası bilançosunu iyi izleyen, bankacılık kesimiyle yakın ilişkisi bulunan bir iktisatçıdır. "Ne yapmak gerekiyor?" sorumu şöyle cevapladı:
• İstikrar programı rafa kalktı. Bu durumda Merkez Bankası kontrolü ele alacak. Önce sakinleştirecek. Sonra aktif olarak yönetecek. Kamu bankalarına Türk lirası, özel bankalara döviz verecek. Bankaların durdurulan yurtdışı döviz transferlerinin önünü açacak. Bunlar yapıldığında dolar fiyatı 800 - 850 bin TL’ye, faiz yüzde 100’ün altına iner.
•
• Merkez Bankası’nın döviz fiyatı için bant koyması, en yüksek döviz fiyatını açıklaması, "devalüasyon bekleyişlerini" kırmaz. "Döviz daha pahalanacaktı ama Merkez Bankası önledi" diye düşünenler olabilir. Fiyat kendi kendine dalgalanıp bir rakama inmeli, Merkez Bankası ondan sonra bant koymalıdır.
• Bir an önce ekonomiden sorumlu, halka bilgi ve hesap verebilecek bir iktisatçının bulunması gerekiyor. Bu kişinin Türkiye’yi, halkı, piyasayı, ekonomiyi çok iyi bilmesi, tam yetkili olması şart.
• 2- Merkez Bankası eski başkanlarından Yaman Törüner, "Siz olsa idiniz bugün, hemen neler yapardınız?" sorusunu şöyle cevaplıyor:
• Dolar için tavan ve taban fiyatı belirlerdim. Şu fiyattan alırım bu fiyattan istediğiniz kadar satarım diyerek iki fiyat açıklardım. Döviz Merkez Bankası’nın elinde. Merkez Bankası’nın içinde olmadığı bir piyasada döviz fiyatı teşekkül edemez.
•
• Değişen şartlara göre bir enflasyon hedefi belirlerdim. Yıllık yüzde 40 diyelim. Bunu kamuoyuna açıklamazdım. Ama bu hedefe dayalı olarak piyasaya para salardım. Önce yüzde 100’den başlar, yavaş yavaş yüzde 50’ye doğru geri çeker, piyasayı beslerdim.
• İMKB’deki repo piyasası işlemez hale geldi. Bu piyasada bankalar birbirine para verir. Birkaç banka yükümlülüğünü aksattığından güven yok oldu. Bankalar birbirine para veremiyor. Hemen bu piyasaya Merkez Bankası güvencesi verirdim.
•
• 3- Krizden büyük ölçüde etkilenmeyen bir bankanın tepe yöneticisine "n’oluyor?" diyerek sordum. Şunları söyledi:
• Geçen hafta piyasalarda ortaya çıkan başı bozukluk ortadan kalktı.
• Şu anda önemli olan güven yaratmak. Güven Türk lirası ve döviz ile sağlanır. Pazartesi itibariyle bankaların Türk lirası ve döviz ihtiyacı karşılandı. Bankaların dış piyasaya döviz ödeme talimatları yerine getirilmeye başlandı.
•
• Döviz fiyatı yavaş yavaş bir yere oturacak. Merkez Bankası’nın döviz fiyatını biraz yukarıdan başlayarak sata sata bir çizgiye oturtması gerekir.
• Ancak şu da bilinmelidir ki, IMF ile mutabakat sağlanmadan IMF desteğini arkaya almadan daha başka adımlar atmak imkansızdır.
• Bir program ve de bu programı hazırlayıp uygulayacak politik güç arayışındayız. Politik güç, bir programa sahip çıkacak ve arkasında olduğunu açıklayacak ki, iç ve dış piyasalarda güven oluşsun. Ellerinde para tutanlar önlerini görerek piyasayı işletsin.
Sayın okuyucularıma üç uzmandan üç görüş aktardım. Sayın okuyucularım "Bunları okuyarak ülkeyi biz mi düzelteceğiz?" diyecekler. Sayın okuyucularım haklısınız ama belki Ankara’dan da birileri okur, yararlanır ümidi ile yazıyorum.