Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu 77 milyar dolarlık faturanın içinde İmar Bankasında mevduatı olanlara ödenecek 5.7 milyar dolar var. Uzan şirketleri nedeniyle devletin ödeyeceği para yok.Sayın okuyucularım bu paraları önce devlet ödüyor ama sonunda bu paralar saf ve bakir Türk halkının cebinden çıkıyor.Uzan şirketlerine el koyan devlet, bundan sonra bu şirketlerde çalışan 40 bin kişinin maaşını ve kıdem tazminatını ödeyecek. Telsim şirketinin Motorola ve Nokia firmalarına borcu olan 2 milyar doları ödeyecek. Belki buna ek olarak tazminat ödeyecek. Star TVnin, Star gazetesinin bağlı yayın organlarının zararını ödeyecek. Çimento fabrikalarının zararını ödeyecek. Fatura büyüyecek... Sonunda bütün bu paralar benim cebimden, sizin cebinizden, halkın cebinden çıkacak.Bankaların batırdığı 77 milyar doları ödeyebilmek için devletimizin rantiyecilere yüksek faiz ile bono sattı. Satıyor. 2003 yılı sonunda 140 milyar dolara ulaşan iç borcumuzun 42 milyar doları batık bankalara gitti. Bundan sonra her yıl (1) Ekonomi yüzde 5 büyür, (2) Reel faiz oranı yüzde 10un altına iner ve de (3) Milli gelirin yüzde 6.5u büyüklüğünde faiz dışı fazla yaratacak şekilde yemez, içmez, yatırım yapmaz ve böylece kemerleri sıkarsak, bu ek borç yükünün faturasını (tamamını değil, sadece bu ek borç yükünün faturasını) en erken 2008 yılı sonunda ödeyebileceğiz. (Daha doğrusu ödeyebilecektik... Uzan şirketlerinin yükü faturaya eklenince bu süre uzayacak demektir...)Halkımız şimdi soracak, "Neden bu 77 milyar doları biz ödüyoruz? Alsınlar batıranların cebinden... Satsınlar batıranların şirketlerini..." diyecek... İyi de... (1) 77 milyar doların tamamı banka batıranların cebine girmedi. Ev, uçak, metres olmadı. Bir bölümü oldu ama çoğu zarar eden şirketlerde eridi. (2) Banka batıranların şirketleri zarar eden şirketler idi... Banka sahipleri bu şirketlerin zararını banka kasasından kapatmaya çabaladıkları için bankaları batırdı. Bu ölmüş, batmış şirketleri çalıştırarak veya satarak borç yükünü hafifletmek imkansız.Yazının sonunda durum değerlendirmesi: (1) Uzan şirketlerine uygulanan kanun "makable şamil bir kanundur." İleride hukuki tartışmalara yol açacaktır. (2) Kişiye özel (sübjektif) kanun olmaz. Bir ülkede çok sayıda batan, batırılan banka varken kanun bir tek banka için uygulanır ise hukuk yaralanır. Bu kanun tüm batan bankalar için uygulanır ise, çok sayıda işletmeye devlet el koymak zorunda kalır. Ekonomi altüst olur. (3) Geçmişte gördük ki, bizim mahkemelerimiz batığı için el konulan bankaların sahiplerinin başvurusu ile el koyma kararlarını bozabiliyor. Uzan olayında da benzer mahkeme kararları ileride işleri karıştırabilir. (4) Devletin, olaylara hukuki, idari ve polisiye açıdan yaklaşımı kolay, ekonomik çözüme gitmesi zordur. Devlet memurları ekonomik çözümde risk ve sorumluluk almak istemez... Bu ise faturayı büyütür. Çözüm ararken çözümsüzlük getirir. guras@milliyet.com.tr Batan bankaların faturasının 50 milyar dolar dolayında olduğunu sanıyorduk. Geçen hafta sonu faturanın 77 milyar dolara çıktığını gördük.