Osman Ulagay'ın kitabını anlatmadan, başına gelenleri hikâye etmek istiyorum.Garanti Yatırım İcra Kurulu Başkanı Metin Ar, yabancı ve yerli sermaye gruplarıyla yoğun iş ilişkisi içinde olan bir yönetici. Benim ekonomiyi değerlendirmelerimi çok "karamsar" buluyor. Kabaca "Yabancılar Türkiye'ye hayran. Türkiye'de iş yapmak için akın ediyor. Yerli sermaye gruplarına göre işler hiç bu kadar iyi olmamıştı. Hükümet çok iyi çalışıyor. Siz olan bitenin farkında değilsiniz" diyerek beni eleştiriyor. Önceki gün Garanti Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kaya, bir konuda görüşmek üzere beni aradı. Meraklandım. "Acaba benimle ne konuşacaklar?" diye beklerken, dün Garanti Yatırım'dan Gizem Öztok isminde genç bir hanım iktisatçıyla birlikte ofisime geldi. Meğerse Metin Ar, "Hoca çok karamsar. Her şeye karşı... Gidiniz de ona ekonomideki iyiliklerden söz ediniz" demiş. Osman Ulagay'ın yeni kitabının ismi, "Piyasa İmparatorluğuna Karşı Tepki Cephesi". Gizem Öztok bir de "Ekonomideki güzellikleri vurgulayan rapor hazırlamış. Uzun süre sohbet ettik... Onlar ayrılırken benim karamsarlığımda bir değişiklik olmadı ama korkarım onları da karamsar yaptım.Ben "Gerçek bir karamsar mıyım? Yoksa Osman Ulagay'ın tepki cephesi diye adlandırdığı akıma mı kapıldım?"Osman Ulagay, "Piyasa İmparatorluğuna Karşı Tepki Cephesi" adını verdiği yeni kitabında, Türkiye'de ve dünyada tepki cephesinin oluşumunu ve bu cephenin tepkilerinin, kapitalist sistemi, serbest piyasa ekonomisini, AB'yi ve de küreselleşmeyi nasıl etkileyeceğini tartışma gündemine getiriyor.Osman Ulagay'a göre, "Türkiye'nin AB ile bütünleşmesine karşı olan milliyetçi-muhafazakâr kesimin yanı sıra, AB'nin Türkiye'yi hiçbir zaman bünyesine almayacağına inanan ve AKP'nin asıl amacını gizleyen bir oyun oynadığını düşünenler", Türkiye'de tepki cephesi oluşturmuş durumda. İşler iyiymiş... Bu tepki cephesi, AKP'nin ülke için yaptıklarını göremiyor. Yabancı sermayeye, özelleştirmeye karşı geliyor. Yabancı sermayenin Türkiye'ye giderek artan ilgisini anlayamıyor. Bu tepki cephesindekiler Batı'nın tek düşüncesinin Türkiye'yi parçalamak ve sömürmek olduğuna inanıyor.Buna karşı Avrupa'da da Türkiye'ye karşı bir tepki cephesi oluşmuş durumda. Avrupa halkının ve politikacılarının çoğunluğu Türkiye'nin AB üyesi olmasını istemiyor.Küresel hareket içinde de tepki cepheleri oluşmuş durumda. Bu tepki cepheleri Batı'nın istediği şekilde bir küresel düzen kurmasını zorluyor. Kapitalist düzenin piyasa sistemi küresel tepki cephesinin tehdidi altında. Piyasa imparatorluğuna karşı bayrak açan yeni liderler Batı dünyasının uykusunu kaçırmaya başladı.Osman Ulagay'ın yeni kitabını okuyunca, dünyada ve Türkiye'de olan biteni, kendi konumumu, karamsarlığımın kaynağını ve nedenlerini daha iyi anlar oldum. Size de "Piyasa İmparatorluğuna Karşı Tepki Cephesi"ni okumanızı tavsiye ederim. guras@milliyet.com.tr Bizde iyi de, dünyada kötü