Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bizim yedi otomobil fabrikamız var. Bu yedi fabrikanın üçü, entegrasyonda çok ileriye gitmiş komple fabrikadır. Motordan başlayarak otomobilin her şeyini yapar. Biri orta karardır. Kalan üçü şöyle böyledir.
Bu yedi fabrikanın çevresinde bu yedi fabrikadan ekmek yiyen 700 de küçük fabrika vardır. Bunlar yedi fabrikaya parça yapar.
Otomotiv sanayiine bu ülkenin önemli ölçüde parası bağlanmıştır. Bu sektörde çok sayıda istihdam imkanı yaratılmıştır.
Otomotiv sektörü bu ülkede, tekstil, gıda, beyaz ve kahverengi eşya sanayileri ile birlikte sanayinin bel kemiğini teşkil eder. İşte bu sanayi göz göre göre ölüyor. Can çekiştiğini kimse görmüyor. Gören aldırış etmiyor.
Otomobil üreten fabrikaların yıllık 690 bin adetlik kurulu kapasiteleri var. Zorlama ile bu fabrikaların yılda 1 milyon 200 bin otomobil üretmeleri mümkün.
Geliniz görünüz ki, otomobil fabrikalarımız şu günlerde yüzde 24 kapasite ile çalışabiliyor.
1999 yılının Ocak - Mayıs aylarında, beş ayda yedi fabrika iç piyasada 50 bin otomobil satabildi.
Otomobil fabrikalarının can çekişmesinin konjonktürel nedeni Türk tüketicisinin satıl alma gücünün azalması, iç piyasanın daralması ama, bunun da üzerine "tüy diken" bir başka gelişme var. Hükümetler otomobil sanayii ile hiç mi hiç ilgilenmiyor. Kapıları sonuna kadar açtı... Yabancı otomobiller piyasaya doldu. Yabancı otomobiller çatır çatır yerli üreticiyi eziyor. Şimdilerde piyasada satılan her 100 otomobilin 43 adedi yabancı otomobil.
Diyeceksiniz ki, bizim otomobil fabrikaları da yabancılarla rekabet etsin. İç piyasada rekabet etsin. Başka ülkelere ihracat yapsın. Söylemesi kolay... Ama gerçekleştirilmesi zor.
1) Yabancı firmalar otomobil üretmeye bizden yıllar önce başladı. Kendi ülkelerinde semirdikten sonra dünya pazarlarına saldırdı. Çok sayıda üretim yapabildiklerinden sık sık model değiştirebiliyorlar. Model sayısını, çeşidi artırabiliyorlar. Maliyeti düşürebiliyorlar. Pazarı ele geçirmek için fiyat kırabiliyorlar.
2) Türkiye piyasasında yılda bir modelden 5 bin, 10 bin, 30 bin adet satabilen, kapasitesinin yüzde 24'ünü kullanabilen Türk otomobil fabrikaları maliyetlerini nasıl düşürebilir, nasıl model değiştirebilir, nasıl çeşidi artırabilir ve de nasıl dünyanın dev otomotiv fabrikaları ile eşit şartlarda rekabet edebilir?
Bizimkiler havlu atmış gibi!.. Gazetelerdeki ilanlara bakınız... Bizim yerli otomobil üreticileri ithalata gaz vermiş durumda... İlanlarda bir adet yerli model yanında 5 adet ithal model yer alıyor... Demek ki fabrikalar kaderine terk edilecek...
İyi de bu fabrikalar kimin fabrikaları? Vehbi Bey'in, Sakıp Ağa'nın, Kamil Ağa'nın mı? Hayır... Bu ülkenin, bu ekonominin fabrikaları. Bu fabrikalarda bu ülkenin kaynaklarıyla alınmış makineler yatıyor... Acaba bu ülkenin otomobil üretimi ile ilgili politikası nedir? Acaba hükümetimiz de otomobil fabrikalarının kapatılıp piyasanın ithal otomobillere terkinden yana mıdır? Acaba bu konuları hiç düşünen biri var mıdır?