Para akıtmadan piyasa canlanamayacak. İyi de piyasaya parayı kim akıtacak? Hükümetten başka piyasaya para akıtacak olan yok. Hükümet piyasaya nasıl para akıtır? Harcamaları artırarak. Harcama yapacak parası yok ise bütçe açığına aldırmadan, borçlanarak. Ama şimdilerde dışarıdan IMF, içeriden muhalefet hükümete para harcatmamak için gerekeni yapıyor, kıyamet koparıyor.
İyi de para harcamadan, piyasaya para akıtmadan ekonomi canlanır mı? Ben size “pump priming” hikayesini anlatayım da siz karar veriniz.
Pump priming, talep azalması sonucu “geberik” hale gelmiş piyasaları harekete geçirmeyi sağlayacak politikaya verilen isimdir.
Eski günlerde kuyulardan su çekmek için “el tulumbaları” kullanılırdı. El tulumbası geniş bir silindir içinde yukarıya aşağıya inip çıkan bir pistondur. Kolunu indirip, kaldırdıkça silindir içindeki piston da yukarı ve aşağı hareket eder. Yukarıya çıkarken havayla birlikte kuyudan suyu emer. Aşağıya inerken de suyu öndeki oluktan kovaya boşaltır.
Para olmadan talep olmaz
Pistonun, silindir içinde yukarı aşağı hareket ederken hava kaçırmaması için, pistona iyice yapışması için deriden geniş bir conta kullanılır. Güneş altında kalan el tulumbalarının dökme demir gövdesi kızar. Contası kurur. Tulumbanın kolu ne kadar indirilip kaldırılsa piston hava kaçırdığından su çekemez.
Bu durumlarda komşudan bir kova su istenir. Bir kova su tulumbanın tepesinden içeriye, pistonun inip çıktığı silindirin içine boca edilir. Üzerine su boca edilen piston inip çıkarken kuruyan deri yumuşar. Suyun da etkisi ile piston hava kaçırmadan kuyudan suyu emmeye başlar. Tulumbayı çalıştırmak için üzerine boca edilen o bir kova su “can suyu”dur. O su olmadan tulumba işe yaramaz.“Pump priming” deyimi ‘tulumbaya can suyu vermek’ anlamında kullanılır.
Geçtiğimiz günlerde ölen Feridun Ergin Hoca’nın anlatımıyla, “durgunluk dönemlerinde ekonomiyi canlandırmak amacıyla piyasaya satın alma gücü çıkartılmasını ve kamu harcamalarının artırılmasını hedef alan tedbirler bütününü” ifade eder.
Talep olmadan üretim canlanmaz
Ekonomi uzmanları, durgunluk dönemlerinde piyasayı canlandırmak için devletin piyasaya para sürmesini, tulumbayı işletmek/çalıştırmak için tulumbaya boca edilen bir kova suya benzetir.
Pump priming, para musluklarını sonuna kadar açmak, para basmak, açığı devamlı hale getirmek, önüne gelene para dağıtmak değildir. Pump priming, su çekmeyen tulumbayı çalıştırmak için bir kova suyu gözden çıkarmak demektir. Tulumba çalışır, kuyudan su çekmeye başlar ise, akan sudan o bir kovayı tekrar doldurmak imkânı her zaman vardır.
Pump priming, iktisatçı Keynes’in savunduğu ekonomiye devlet müdahalesinin farklı bir anlatımıdır. Keynes’e göre, “Piyasa devlet için değil, devlet piyasa için vardır. Piyasa durgunluktan çıkamıyor ise, devlet harcamalarını artırarak durgunluğu sona erdirmek, üretimi harekete geçirmek sorumluluğunu taşır.”
Yazıyı iyice okuyunuz. Ne demek istediğimi anlarsınız.