İnsanlar sinirli. Ne yapacağını şaşırmış. Ankara'dakiler siniri bozmak için her gün bir "fişek" atıyor. Konsolidasyon, devalüasyon derken sıra geldi "Para Kurulu" ile kafaları bulandırmaya.
Milleti bankalara hücum ettirip Türk lirasından dövize geçirmek için daha başka neler yapılır düşünün bakalım deseniz, başka "tahrik konusu" bulamazsınız.
Bu kadarı da olmaz!.. Ben bir garip köşe yazarıyım. Benim bile telefonlarım durmaz oldu... İşyerinde, evde zııırrrr... " -Hocam paraları ne yapalım? Hocam dövize mi dönelim? Hocam borsadan çıkalım mı? Hocam devalüasyon ne zaman? Hocam Konsolidasyon olursa bizim kağıtlar ne olur?" Dün öğleden sonra bu sorulara yenileri eklendi: "Para Kurulu kurulacakmış. Sermaye hareketlerine tahdit gelecekmiş. Döviz alım satımı kayıda bağlanacakmış. Bu arada bir de devalüasyon yapılacakmış. Paraları bankadan çekip dövize bağlayalım bağlamasına da... Dövizi ne yapalım? Yurtdışına mı çıkaralım?"
Sayın okuyucularım, "Para Kurulu" sıkı bir para sistemidir. Sarsıcı bir devalüasyondan sonra Türk lirasını ABD dolarına bağlamayı hedef alan bir sistemdir. Merkez Bankası'nın sahip olduğu dolar kadar Türk lirası çıkarabileceği bir sistemdir.
Türkiye gibi büyük bir ekonomide, sermaye hareketlerinin on beş yıldır en ileri derecede serbest olduğu bir sistemde, döviz giriş çıkışlarının kayıt dışı geliştiği bir ülkede başarı şansı şüpheli bir düzenlemedir.
Denemesi pahalı, denemenin faturası ağır bir iştir. Yalap şalap uygulanamaz. Davul zurna ile kamuoyunda tartışılamaz. İşin cıvığı çıkar.
Türkiye'de şu günlerde bir IMF heyeti var. Bu heyet Ankara'da ekonomideki sorunların çözümü için yapılması gerekenleri tartışıyor. Bu tartışmalarda gündem belirlemeye dönük olarak Türkiye'ye gelmeden önce IMF uzmanlarının hazırladığı bir "alternatif tedbirler, uygulamalar" raporu var. Bu raporda, şu tedbir alınırsa bu netice verir, bu tedbir alınırsa şu netice verir, şu ülkede bu oldu, bu ülkede şu oldu şeklinde değişik uygulamalardan, tedbirlerden söz ediliyor. Örnekler veriliyor. Bu tedbirlerin, bu örneklerin biri de "Arjantin'de Para Kurulu" deneyimi. Bu deneyimden Türkiye'nin yararlanıp yararlanamayacağı... IMF'nin çalışma dokümanının bir kopyasını Hazine'den bir yetkili bir eski bakana vermiş. O bakan dokümanın iki kopyasını çıkarmış. Birini partisinin başkanına götürmüş, öbürünü İstanbul'daki dostlarına yollamış. Partinin başkanı da kendine gelen raporu İstanbul'da piyasalara yakın bir arkabasına gönderip "- Bak bakalım bu raporda neler yazıyor?" diye sormuş.
İşte bu sızıntılar dün öğleden sonra İstanbul'da "bombanın patlamasına neden oldu". İstanbul'da, "IMF Para Kurulu önermiş. Para Kurulu kuruluyormuş. Şimdi ne olacak?" telaşı başladı. Sayın okuyucularım şimdilik hiçbir şey olmayacak. Para Kurulu'nun şimdi zamanı değil. IMF heyeti ya "Yakın İzleme Anlaşması"nın süresinin uzatıldığını açıklayacak ya da "Şunları bunları yapmışsınız, bunları şunları da yapın da ileride görüşelim" diyerek heyet Türkiye'den ayrılacak.
Biz ise giderek gerilen sinirlerimizle yaşam mücadelemizi sürdürmeye çalışacağız.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025