Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Patlıcan mevsimi Haziran 15'te başlar. Eylül başında sona erer. Rahmetli büyükannem, "Patlıcan mevsimi İstanbul'da yangın mevsimidir. Patlıcan biber kızartması yapanların tavaları ateş alır. İstanbul cayır cayır yanar" derdi. Büyükannemin anlattıkları Osmanlı'nın "ahşap İstanbul"unda olan bitendi.
Cumhuriyet'in ahşaptan betona dönmüş ekonomisinde "patlıcan mevsimi" "ekonominin cicim ayları"dır.
Haziran ortasında okullar tatil olur. Kamu ve özel sektörde çalışanlar tatil havasına girer. Siyasette, piyasada, ailelerde, sinirler gevşer.
Yerli ve yabancı turistlerin harcamaları piyasanın belli kesimine hareket getirir.
Bu mevsimde ithalat yavaşladığından döviz talebi düşer. Yurtdışından tatile gelen işçiler döviz getirir. Yabancı turistler döviz bırakır. Piyasada döviz bollanır. Döviz fiyatı düşer.
Meclis tatile girdiğinden politik çekişmeler durur. Hükümet işine bakar. Bakanlar yapmak istediklerini yapar.
Patlıcan mevsiminde iktidarlar rahatlar. Çünkü ne politikadaki muhalifleri ne de medya, bu dönemde ciddi olayların üzerine gider.
Patlıcan mevsiminin çok önemli bir özelliği daha vardır. Bu dönemde sebze ve meyve bollaşır. Tarım ürünleri piyasaya dökülür. Fiyatlar geriler. Piyasanın daralması yaz rehavetine bağlanır.
Sayın okuyucularım dikkat buyurunuz, patlıcan mevsimi sona ermek üzere. Eylül başında patlıcan mevsiminin "gevşekliği", "gerginliğe" dönüşecek.
Okulların açılma telaşı başlayacak. Kış hazırlığı başlayacak. Okul ve kış harcamaları Türk halkının en önemli harcamalarıdır. Bunlar ekmek, peynir parasının üzerine binen ekstra harcamalardır. Ekmek, peynir parası bulmakta zorlananlar okul ve kış harcaması için para bulamayacak.
Sayın okuyucularım, Türkiye'de çok sayıda insan işini kaybetti. İşini kaybedenler aldıkları kıdem ve ihbar tazminatlarını ve birikimlerini harcayarak patlıcan mevsimini geçirdi.
Patlıcan mevsimi sonunda Türk halkı, Türk ekonomisi yepyeni bir tablo ile eylül ayına adım atacak.
Şimdi sorgulamanın zamanıdır? Ankara Takımı acaba patlıcan mevsimini iyi değerlendirdi mi? Acaba, eylül ayına hazırlıklı giriyor mu? Yoksa "Kapıldık gidiyoruz / Bahtımın rüzgarına... Eylül ola hayrola mı?"