Şimdilerde Pera Müzesi'ni gezenler Suna ve İnan Kıraç'ın koleksiyonları yanında iki ilginç sergiyi de izleme şansını elde ediyor.Sergilerden biri "Camaltında Devr-i Âlem" adını taşıyor. Cam altına resim yapmak çok eski yıllarda ortaya çıkan bir sanat dalı. Geçmişi antik çağlara kadar gidiyor. Bizans döneminde İstanbul'da bu sanat doruğa tırmanmış. Bizans dağılınca, yabancı cam altı sanatçıları başka ülkelere gitmiş. Bu sanatçılar Batı'da, İran'da çevreye yayılan sanatçılar da Doğu'da ve Asya'da sanatın gelişmesine imkân vermiş. İstanbul'da Tepebaşı'nda, Pera Palas'a giden yol üzerinde 1893 yılında Mimar Achille Manoussos'un yaptığı ünlü Bristol Oteli'ni önce Zeytinoğlu ailesi aldı. Onardı. Eskişehir Bankası'na TMSF el koyunca satışa çıkarılan bina Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından satın alındı. Mimar Sinan Genim, binanın yüzünü koruyarak içini boşalttı. Müze ve sergi binası haline getirdi. Bu yılın ortalarında ziyarete açılan binanın üç katında "imparatorluktan portreler, Anadolu ağırlık ölçüleri, Kütahya çini ve seramikleri" sergileniyor. Bunlar Suna ve İnanç Kıraç'ın özel koleksiyonları. Anadolu'da cam altı sanatçıları dini sembolleri, dini yazıları, folklorik desenleri, hikâye kahramanlarını cam altına resmetmiş.Neveser Aksoy, çoğu bize ait, azı dünyanın başka köşelerindeki sanatçıların eseri, zengin bir cam altı koleksiyonu oluşturmuş. İşte bu koleksiyonun 200 parçası ve daha başka koleksiyonerden alınan cam altı resimleriyle birlikte Pera Müzesi'nde sergileniyor.Neveser Aksoy, 1962 yılında "Üstün Yetenekli Çocuklar" Kanunu kapsamında kardeşi Nevbahar ile birlikte özel resim eğitimine başlayan, Türkiye'de ve Paris'te eğitimini tamamlayan, bir sanatçımız. 1981 yılında Sorbonne'da master tezini "cam altı resmi" üzerine hazırlamış. Pera Müzesi'nde sergilenen cam altı resimleri çok etkileyici.Pera Müzesi'nin bir başka katında "Ham Sanat" (Art Brut) kavramının yaratıcısı olarak tanınan "Jean Dubuffet"nin 63 litograf ve serigrafı ile bir heykeli, 10 yağlıboya tablosu sergileniyor. Bu Fransız ressam "Delifişek" olarak ün yapmış. Renkleri ve çizimleriyle farklı bir tarzı var. Özalp Birol'un yönetimindeki Pera Müzesi, pazartesi hariç her gün ziyarete açık. Yıl sonuna kadar giriş ücretsiz. Anadolu ustalarının eseri Pera Müzesi'nin hemen yanında bulunan İstanbul Sanayi Odası binasının (Odakule) birinci katında mimar Oğuz Öztuzcu'nun fotoğraf sergisi var.Oğuz Öztuzcu, Bodrum'da yaptığı "Hebil Evleri" ile Ağa Han Mimarlık Ödülü'ne aday olmuş başarılı bir mimarımız. Yılmaz Öztuzcu'nun fotoğraflarında iki temel öğe var: Hareket ve renk... Öztuzcu, objektifini insanlara, günlük yaşam içinde koşuşturma telaşındaki insanlara çevirmiş. Sadece İstanbul'da değil, Viyana'da, Selanik'te, Peru'da sokaktaki insanların koşuşturmasını, hareketli bir şekilde tespit etmiş. Fotoğraflarda netlik yok. Ama bol renk var. Net olmayan hareket renkle birleştiğinde her bir fotoğraf karesini birer yağlıboya tabloya dönüştürüyor.Oğuz Öztuzcu "Bu fotoğrafı beraber asalım" sloganıyla sanatseverleri Milliyet gazetesinin sürdürdüğü "Baba Beni Okula Gönder" kampanyasına destek olmaya yönlendiriyor. Oğuz Öztuzcu'nun sergisini geziniz. Hoşunuza gidecek. Giriş serbest. guras@milliyet.com.tr Oğuz Öztuzcu'nun 'izlenimler'i