Piyasa "kendi derdinde"

Sayın Demirel'in Cumhurbaşkanlığı süresinin uzatılmaması piyasayı olumsuz etkiler mi acaba, diyecek oldum... Karşımdaki patladı:
"- Hocam bana ne cumhurbaşkanından?.. Kim olursa olsun... Benim derdim ekmek parası... Piyasa biraz daha böyle gider, işler açılmazsa dükkanı kapatacağım..."
Dün öğle saatlerine kadar Perşempazarı, Mısırçarşısı, Tahtakale, Mahmutpaşa ve Kapalıçarşı'da gezindim.
Kürkçü Han esnafı Trakya ve Anadolu'ya mal satıyor. Şu günler Trakya'nın çeyizlik eşya alım günleriymiş.
"- İşler Şeker Bayramı'ndan sonra durdu... İşlerin durmasının Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgisi yok..." diyorlar.
Deri eşya satan Mustafa Pakoğlu, konfensiyoncu Vahap Uludağ saat 15.00 olduğu halde daha siftah yapamamıştı. Yün iplikçi Sadık Salman, perdeci Sait Köse, battaniye ve halı satan Ali Ayaroğlu siftah yapan şanslı esnaftandı.
Mahmutpaşa'da işportacılık yapan Mücahit Koca piyasadaki durgunluğu borsaya olan ilgiye bağlıyor. "- Yüz milyon lirası olan, manto alacağına gidip hisse senedi satın alıyor. Yanımda çalışan 13 yaşındaki çırak iki yüz milyon lira biriktirmiş. Bana hisse senedi satalar mı diye peşimde dolanıyor..." diyor.
Anadolu toptancısına mal satan Tahtakale esnafı özelleştirmeden şikayetçi. "Bu özelleştirme daha ne kadar devam eder? TÜPRAŞ'tan sonra başkaları da var mı?" diye soruyor.
Ahmet Keskin'e göre durgunluğun nedeni faizden çözülen paranın piyasaya gelecek yerde hisse senedine yönelmesi. "- TÜPRAŞ hisse senedi satın almak için 2 milyar dolarlık talep var diyorlar... Bu para piyasaya gidecek yerde hisse senedine giden paradır.... Piyasa nasıl daralmasın?" diyor.
Söz birliği edilmişçesine herkesin söylediği şu:
"- Esnaf nafaka derdinde... Cumhurbaşkanı o olmuş, bu olmuş ne değişir?"
"- Ya koalisyon bozulursa? Ya Sayın Ecevit başbakanlığı bırakırsa? Ya cumhurbaşkanlığı seçimi uzarsa?" şeklindeki sorulara esnaf cevap bile vermiyor... "- Hocam derdimizi anlatamıyoruz galiba... Biz burada üç kuruş para kazanalım da tezgahı kapatmayalım derdindeyiz" diyor.
Mahmutpaşa Yokuşu'nda sokak arasında devamlı duran iki işportacı var. Mahmut Yurdagül ile Ahmet Sarı... Prezervatif, krem, vitamin, Viagra satarlar... Ahmet Sarı tezgahın üzerine bir örtü sermiş ortada yok. Mahmut Yurdagül, "- Abi işler kesat... Ahmet borsaya merak sardı... Tezgahı bırakıp bırakıp, kaçıyor. Borsada oynuyor" diyor.
Diyarbakır GÜNSİAD Başkanı Bedrettin Karaboğa ile konuştum. "Sayın Demirel'in cumhurbaşkanlığı süresini uzatmak için Anayasa'nın değiştirilemeyeceği anlaşılınca Diyarbakır piyasası karıştı mı?" diye sordum.
"- Hocam, o iş milletvekillerinin işi... Biz o işle hiç mi hiç ilgilenmiyoruz... Oyladılar bitti... Bizim derdimiz unutulmak. Terör varken bizimle ilgilenenler, şimdi bizi unuttu. Terör bitti. Asayiş geldi. Sevinecek yerde dertleniyoruz. Yedi, sekiz aydır bizi arayıp soran yok. Piyasa durdu. İşsizlik diz boyu. Fakirlik arttı" diye yakınıyor.
Sayın okuyucularım, halkın derdi seçim değil geçim... Ama Ankara'dakiler bunun farkında değil.



Yazara E-Posta: guras@milliyet.com.tr