Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ama bazı üreticiler, bu erken sararmış portakalları daldan toplar, erken ürün diyerek pazarlar. İçine Akdeniz sineği giren portakalların içinde bu sinek ve yumurtaları gözle görülebilir.Bu sinek sağlığa zararlı değildir. İnsanı öldürmez. Ama mide bulandırır.Çiçeklerde Akdeniz sineği bulunmaz. Çiçeklerin içine gözle görünmeyen ve üreticilerimizin "Çiçek Thripsi" diye adlandırdıkları (Latince adı "SPP-Frankliniella Occidentalis" olan) böcekler girer. Bu böcekler larvalarını (yumurtalarını) çiçeğin içine bırakır. Bir beyaz kâğıt üzerine çiçek ters çevrilir ve sallanır ise bu larvalar kâğıdın üzerine dökülür. Gözle görülür.Çiçek Thripsi denilen böcek ve larvası da sağlığa zararlı değildir. Ama mide bulandırır. Akdeniz sineği denilen (Latince adı "Ceratitis Capitata" olan) küçük böcekler, ekim ve kasım aylarında dalda olgunlaşmayı bekleyen portakalın içine girer. Meyvesini sarartır. Meyve dalda duramaz. Toprağa düşer. Portakal dışındaki meyvelerde Akdeniz sineği, çiçek dışındaki bitkilerde Thrips larvası sorunu yoktur.Diğer sebzelerde ve meyvelerde, daha başka böcekler bulunur ama, Akdeniz sineği ve Thrips bulunmaz.Her ihracat kapısında Tarım Bakanlığı'na bağlı "Zirai Karantina Müdürlüğü" vardır. Bu müdürlükler ihraç ürünlerini kontrol ederek sağlık sertifikası verir. Bu müdürlüklerde kontrol edilen ihraç ürünlerinde Akdeniz sineği ve Thrips var ise bunların ihracına izin verilmemesi, bu tür ürünler için sağlık sertifikası verilmemesi gerekir.Bu bilgileri Antalya'da Grow Tarım İşletmeleri'nin kurucusu ve yöneticisi Dr. Hasan Ünal'dan aldım.İhracatçılardan öğrendiğime göre ise, bazı kötü niyetli ihracatçılarımız, Rusya Federasyonu'na uzun süredir "kalitesiz" yaş meyve ve sebze ihracatında ısrarcı oluyormuş. Tarım Bakanlığı Karantina Müdürlüğü ise bu kalitesiz ve hastalıklı meyve ve sebzeye "sağlık sertifikası" kesiyormuş. Portakal ile çiçek de var Rusya Federasyonu'nun ilgili makamları "Yapmayınız, etmeyiniz, bizi kandırmaya kalkmayınız" diyerek 6 ay önceden başlayarak devamlı mektup yazmış. Ankara ise bu mektupları "sumen altı" etmiş.Rusya Federasyonu'nun daha önce Hollandalı ihracatçılara yaptığı dikkatten kaçmış. Hollandalılar da, "Bunlar Rus'tur. Maldan anlamaz..." diyerek kalitesiz meyve ve sebze gönderince Rusya Federasyonu 2004 Temmuz ayında Hollanda'nın çiçeğine, sebzesine ve meyvesine de yasak koymuş. Hollandalı ihracatçılar açıkgözlük ederek malı Almanya üzerinden göndermeye kalkınca kasım ayında Almanya'dan gelen mallara da yasak uygulamaya başlanmış. Biz bunlardan ders almamışız.Bunun üzerine Rusya Federasyonu 19-20 Mayıs tarihinde iki TIR dolusu çiçeği huduttan sokmamış. 30 Mayıs'tan itibaren Türkiye'den giden meyve ve sebze dahil hiçbir ürünü huduttan içeriye geçirmiyor.Başbakanımız sorunu Putin ile görüşerek çözmeye çalışıyor ama, sorunu çözecek olan Putin değil biziz. İhracatçılarımız kalitesiz, hastalıklı ürünleri ihraç etmekten vazgeçecek. (Saf ve bakir Türk halkına yedirecek!)... İhraç ürünlerini denetleyen Tarım Bakanlığı memurları "sahte" sağlık belgesi düzenlemeyecek. Sorun ancak böyle çözülür. guras@milliyet.com.tr Bu da bize ders olsun