Sanayide üretim patlaması var... Son dört yılın en büyük üretim artışı gerçekleşiyor... Önümüzdeki pazartesi, yılın ilk üç ayına ait milli gelir rakamları açıklanacak... Yılın ilk üç ayında ekonominin büyüme oranı herkesi şaşırtacak...
İyi de... Bu ekonomi nasıl büyüyor? Büyüyor da halkımız büyümenin nimetlerini nasıl fark edemiyor? Sanayi üretimi artıyor da üretimi artan malları kimler satın alıyor?
Yılın ilk üç ayında ortalama yüzde 75.0 kapasite kullanım oranı son üç yılın en yüksek oranı. Sanayi üretiminde ilk üç aydaki yüzde 7.7 artış oranı son dört yılın en yüksek sanayi üretimi artış oranı.
Bizim elimizde yılın ilk üç ayına ait rakamlar olduğu için ilk üç aydan söz ediyoruz. Haziran ayı bitiyor. Yılı yarıladık. İkinci üç ayda da sanayi üretimi yavaşlamadı. Tarım üretimi de fena değil... Daha düşük sanayi üretim artışı ile bizim yıllık gayri safi yurtiçi milli hasılamız 2000 yılında yüzde 7.2 arttı. 2002 yılında yüzde 7.8 arttı. Demek ki, bu yıl yüzde 8'ler dolayında ve belki daha yüksek bir büyüme rakamı ortaya çıkacak...
Bu üretim artışının tamamının ihracata ve stoka gitmesi imkansız... Üretimi artan malların bir bölümünü mutlaka halkımız satın alıyor. Alıyor ise nasıl alıyor? "Ekonomide kriz var, yaprak kımıldamıyor, işsizlik diz boyu, maaşlar, ücretler yerinde duruyor" diyoruz... Piyasada durgunluk var ise, halkımız bu malları "gizli gizli, tezgah altından mı satın alıyor"? Malları alacak parayı nereden buluyor? Bu hareket neden şirketlerin bilançolarına yansımıyor?
Bütün bunların tartışılması gerekir. Fakat madem ki üretim artışı gerçekçi, bu malların bir talebi var demektir. Madem ki talep var, bunun da bir kaynağı var demektir.
Gelişmeleri izleyenlere göre, (1) Hazine bonosuna para yatıran orta ve üst gelir grubu faiz gelirini harcıyor. Halkın giderek daha büyük bölümü Hazine bonosu alıyor. İç piyasada satılan bono miktarı mayıs ayı sonunda 62.2 katrilyon lirayı buldu. Enflasyon yüzde 30'larda iken yüzde 50'ler dolayında net faiz veren bonolar belli kişilere havadan para yağdırıyor. (2) Hükümet beyannamelilerden vergi alamayınca dolaylı vergileri (KDV'yi, Tüketim Vergisi'ni) devamlı artırıyor. Dolaylı vergiler arttıkça, vergilendirilmiş geliri artmayan memurların, işçilerin ve emeklilerin harcanabilir geliri küçülüyor. Devlet onları kayıt dışı alışverişe itiyor. Üretimin giderek daha büyük bölümü kayıt dışında pazarlanıyor. Bu nedenle satışlar rakamlara ve bilançolara yansımıyor.
2003 | 2002 | 2001 | 2000 | |
Sanayi kapasite kullanım oranı | ||||
Ocak | 74.9 | 73.9 | 70.5 | 73.0 |
Şubat | 71.9 | 71.0 | 70.9 | 74.0 |
Mart | 78.3 | 75.3 | 70.7 | 74.0 |
3 aylık ortalama | ||||
K. kullanımı | 75.0 | 73.4 | 70.7 | 73.7 |
Sanayi üretim endeksi artışı | ||||
Ocak | 13.2 | -2.0 | 7.5 | 3.7 |
Şubat | 3.9 | -4.6 | -5.0 | 7.1 |
Mart | 6.1 | 19.5 | -7.7 | 0.5 |
3 aylık ortalama artış | 7.7 | 4.3 | -1.7 | 3.8 |
Milli gelir üç aylık büyüme | ||||
(1) GSYİH | 2.3 | -1.9 | 5.6 | |
(2) GSMH | 0.7 | -4.2 | 4.2 | |
Milli gelir yıllık büyüme | ||||
(1) GSYİH | 7.8 | -7.4 | 7.2 | |
(2) GSMH | 7.8 | -9.4 | 6.1 |
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025