Servet affı demek, Anadolu anlatımı ile "bulanın ve vuranın yanında kalması" demektir. Açık anlatım ile, devletin kanun dışı servet edinenlere "Ey vatandaş, sen bunu nereden buldun, nasıl edindin, aldın mı, çaldın mı, vergisini verdin mi?" şeklinde soru sual eyleme hakkından vazgeçmesidir.
Stok affı demek, "tüccarın, sanayicinin deposuna, rafına, tezgahına konulan, kayıt dışı malların, nereden nasıl geldiğinin, vergisinin ödenip ödenmediğinin sorulmaması" demektir.
Af meraklısı hükümet
Sicil affı demek, kanuna karşı gelenlerin, vergisini kaçıranların, kaçakçılık ve usulsüzlük yapanların geçmişleriyle ilgili defterlerin yakılması, yok edilmesi, onlar için bembeyaz sayfa açılması demektir.
Servet, stok ve sicil affı demek, kanuna uyan, vergisini veren, işini doğru dürüst yapan vatandaşın devlet tarafından "enayi yerine konulması" demektir.
Anlaşıldığı kadarı ile "af meraklısı" hükümetimiz, yakında servet, stok ve sicil affı çıkaracak.
Zaten bu konuda geç bile kalındı (!). Çünkü 1980 yılından bu yana adet oldu. Beş yılda bir "mali af" çıkarılıyor. Sadece servet, stok ve sicil affı çıkmıyor.
Vergi affı da çıkıyor. Vergi affında vergisini ödemeyenlerin borcu silinmiyor ama, vergi borcu düşük oranlı faiz ile 18 ay takside bağlanıyor. Vergisini gününde ödeyenler enayi oluyor. Devlet de onlara teselli mükafatı olarak "vergi şampiyonu madalyası" takıyor.
29 Temmuz 1998 tarihinde ANAP - DSP - DYP koalisyonu 15 vergi kanununda değişiklik yapılmasını öngören 4369 sayılı kanun ile Maliyecilere "nereden buldun" diye sorma yetkisini tanımaya kalktı.
Servetini beyan edeceklere, geriye dönük olarak herhangi bir işlem yapılmayacağı konusunda yasa yerine "söz ile" güvence verilince insanlar korktu. Geriye dönük olarak nereden buldundan başlarına iş geleceği endişesiyle çok kimse parasını yurtdışına kaçırdı. Yastık altına sakladı. Ekonomik kriz çıktı.
2003 yılı yaklaşıyor. Hükümetin "nereden buldun"u tekrar ertelemeye ne yüzü, ne gücü var.
Şimdi deniliyor ki, "nereden buldun" uygulaması başlamadan, bir "mali milat" daha ilan etmeye gerek var. "Mali milat" ile geçmişe sünger çekilsin. Sıfırdan başlanılsın ki, bundan sonra vatandaş kanunlara uysun. Geçmişteki suçlar için ceza görmesin. Yurtdışında parası olan, yastık altında parası olan parasını ortaya çıkarsın. Kara para, ak para ayrımı sona ersin. Vergisini ödemeyen, uzun vadeli ödeme planı çerçevesinde bir anlamda affedilsin. Kanuna karşı geldiği için sicili karalananın sicili aklansın.
Ne yararı olacak?
Olmaz bunlar demeyiniz. Olur... Olur... Bizde "af" lafı çıktı mı, mutlaka sonuçlanır.
İyi de affın ne yararı olur? Bundan önce ne yararı oldu ise o yararı olur. Yani bir şey olmaz... Beş yıl sonra bir af daha çıkarılır... Böyle gelmiş, böyle gider.