Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Devamlı korku içindeyiz. "Sıcak para sahipleri, Türkiye'den çıkmanın zamanı geldiğini düşünecek. Satın aldıkları bonoları, hisse senetlerini satacak. Türk lirasından dövize geçmek için piyasadan döviz toplamaya başlayacak. Döviz fiyatları yükselecek. Merkez Bankası'nın döviz rezervi eriyecek. Kriz çıkacak. Hem döviz fiyatları, hem faiz hızlı bir şekilde yükselecek..."İşte bu korku nedeniyledir ki, geçen cuma günü bazı İngiliz yatırım bankalarının Türk lirasından dövize dönmek için piyasadan 1 milyar dolar toplamaları ve dolar fiyatının 1.350 YTL'ye kadar yükselmesi endişe yarattı. "Sıcak para Türkiye'den çıkmaya mı başlıyor?" diyerek korkanlar oldu.Çıkmasından korkulan ve "sıcak para" diye adlandırılan yabancılara ait paraların toplamı haziran ayı sonu itibariyle 40 milyar dolar dolayında. Milliyet Ekonomi'de dün Ankara Ticaret Odası tarafından hazırlatılan bir rapor hakkında bilgi veriliyordu. Raporda "sıcak paranın ani çıkışının deprem yaratacağı" uyarısı yapılıyordu. Acaba yabancılar Türkiye'den kaçmaya karar verince bu 40 milyar doları üç beş gün içinde alıp gidebilirler mi? Merkez Bankası'nın 40 milyar dolarlık döviz rezervi de böylece üç beş gün içinde eriyip bitebilir mi?Hayır. Üç beş gün içinde sıcak para sahiplerinin çekip gitmesine imkân yoktur. Merkez Bankası döviz rezervleri biter ise onu yabancılar değil yerliler bitirir.Bu yazının altındaki tabloya bakınız. Yabancıların alıp götürebilecekleri 40 milyar dolarlık "sıcak para"nın sadece 3.5 milyar dolarlık kısmı bankalarda mevduat olarak duruyor.19.2 milyar dolarlık kısmı hisse senetlerine bağlanmış, 17.4 milyar doları bonoya ve tahvile bağlanmış durumda.Yabancılar bankalarda mevduat hesaplarındaki paralarını bir günde çekip yurtdışına çıkarabilir ama, hisse senetlerine, tahvile ve bonoya yatırdıkları paralarını öyle kolay kolay çıkaramaz. Çünkü, hisse senetlerini, bonoları, tahvilleri bir günde satmak, nakde çevirmek kolay değildir.Yabancılar Türkiye'den çıkma zamanının geldiğine karar vererek harekete geçtiklerinde sadece bir miktar döviz satın alabilir, hisse senedi, tahvil ve bonolarda satışa geçebilir... Ama işte o kadar... Ama işte o kadar da... O kadarı "krizi başlatabilir"... Yabancıları gözleyen yerliler harekete geçebilir. Yerlilerin harekete geçmesi demek, yerlilerin Türk lirasından dövize geçmeye başlaması demektir. Kaçmak zaman ister "Yabancılar dövize geçiyor ve kaçıyor" havası önce bankaları etkiler. Bankalar ellerindeki avuçlarındaki Türk liraları ile döviz almaya başlar. Döviz borcu olan şirketler pahalanmadan döviz alma çabasına girer. Bu durumu gören halk da dövize hücum eder. Döviz fiyatı hızla artar...Bu filmi biz çok gördük. İnşallah bundan sonra görmeyiz. "Bundan sonra görmeyiz" derken bankalarımıza, şirketlerimize ve halkımıza güveniyorum. Ümit ediyorum ki, bankalarımız, şirketlerimiz ve halkımız, bundan böyle (yabancıların peşine takılacak yerde) kendi özgür kararlarıyla durum değerlendirecek olgunluğa erişti. Yabancı oyuncuların üç beş milyon dolarlık döviz alımlarına bakarak, paniğe kapılmanın, dövize hücum etmenin, kriz çıkarmanın hem ülkeye hem de kendilerine büyük zarar getireceğini görebiliyorlar. Şu günlerde durup dururken paniğe kapılarak krize neden olmak kimseye yarar sağlamaz. Yabancıya göre oruç... guras@milliyet.com.tr