Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Manken kızlarımız harika... Onları herkes biliyor, TV ekranlarında, gazete sayfalarında izliyor da... Manken olmayan harika kızlarımız da var... Onlar ile ilgilenen yok.
Bu moralsiz günlerde halkımıza bir "harika kızımızı tanıtarak" moral vermek istiyorum.
Harika kızımızın adı Gaye Erkan. Harikalığı, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi’ni, son on yılın birincisi olarak, 4.00 not üzerinden 3.94 not ile bitirmesi. Üniversitedeki çalışmalarına ve not başarısına dayalı olarak ABD’deki en tepe on üniversiteden doktora bursu teklifi alması. Doktora bursu denilen şey, altı yıllık doktora eğitimi süresince öğrenciye tanınan yıllık 70 bin dolarlık, toplam 420 bin dolarlık imkan... Gaye Erkan, on üniversite arasından ABD’deki Princeton Üniversitesi’ni seçti. Üniversite onun yıllık 25 bin dolarlık üniversite öğrenim ücretini ödüyor. Yılda 3 bin dolar araştırma harçlığı, ayda 2.500 dolar cep harçlığı veriyor. Ücretsiz olarak da öğrenim süresince iki odalı bir ev tahsis ediyor.
Bu hanım kızımızın nesi harika da ABD üniversiteleri kendi okullarında altı yıl okuması için 420 bin doları gözden çıkarıyor.

Gaye Erkan matematik öğretmeni Gamze Erkan ile mühendis Erol Erkan’ın tek kızı. 21 yaşında, gözlerinin içi gülen esmer bir genç kız. İstanbul Erkek Lisesi’nden okul üçüncüsü olarak mezun oldu, üniversite sınavında Türkiye yirmi altıncısı olarak Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği bölümüne girdi.
Üniversite bitirme çalışması "NATO helikopter projesi". Bu projede Gaye Erkan, kriz anında İncirlik Hava Üssü’nden NATO ülkelerine ait helikopterlerin hangi üslere, nasıl aktarılacağını planladı. Tüpraş Rafinerisi’nin verimini artıracak bir bilgisayar destekli üretim projesi de var.
Gaye Erkan’ı tanıdım. Sohbet ettik. ABD’deki eğitimini tamamlayınca ne yapacağını sordum. "Türkiye’ye dönsem, öğrendiklerimi bu ülke için hangi şirketlerde nasıl kullanabilirim acaba?" diyerek benim soruma soru ile karşılık verdi... Ben şaşırdım. Sonra kendimi toparladım. "Şimdilik senin göreceğin eğitimi görenlere iş imkanı yaratacak şartlarımız yok ama... Sen altı yıl sonra geldiğinde Türkiye’de şartlar değişmiş olur... Seni kapışırlar..." diyerek onu yüreklendirmeye çalıştım.
Gaye Erkan, "Doktora eğitimi sırasında Amerika’daki üniversitede öğreticilik yapacağım... Belki doktoram bittikten sonra öğretim üyesi olarak bir süre daha kalırım... O zamana kadar Türkiye’nin şartları da düzelir... Ben de ülkeye gelir iş ararım..." şeklinde iyimserlik içinde.

Gaye Erkan bir örnek... Birlikte çalıştığımız Zeki Müftüoğlu arkadaşımızın apartman komşusu olduğu için onu tanımak şansım oldu. Türkiye’de daha nice "Gaye"ler var...
Ama Türkiye şimdi bir dar boğazdan geçiyor... Manken "Gaye"ler alkış ve ilgi topluyor. Manken "Gaye"lerin pazarı büyük... Ama okumuş "Gaye"leri bu pazar dışlıyor. Onlar birikimlerini, yeteneklerini, beyinlerini Türkiye sınırları dışındakilerin hizmetine sunmak zorunda kalıyor.
Yetenekleriyle, birikimleriyle, bilgileriyle dünya standardının üzerine çıkan genç kızlarımız, başka ülkelerin başka firmaları, başka insanları için üretim yapıyor. Hizmet veriyor.
Ne yapalım, kader utansın diyemeyiz. Biz utanalım.