Genç adam, "Başkalarına bir şey söyleyemem ama... Sizden bunu hiç beklemezdim..." diyerek üzerime yürüyünce "korkmadım" diyemem...
Cumartesi akşamı Bodrum'da arkadaşımın otomobilini park ettiği yerden çıkarmasını bekliyordum. O sırada otoparktan çıkmakta olan devasa boyutta pırıl pırıl bir arazi aracı dikkatimi çekti. Direksiyonda sarışın genç ve güzel bir hanım, arka koltukta sevimli ufak bir çocuk oturuyordu. Arazi arazı "zınk" diye önümde durdu. Hanımın yanında oturan genç adam araçtan indi. Bana doğru yürüdü. Ve de, "Başkalarına bir şey söyleyemem ama... Sizden bunu hiç beklemezdim" dedi... Ne yapacağımı şaşırdım. O anda "Acaba direksiyondaki hanıma baktığım için mi bozuldu... Yoksa lüks arazi araçları ile berbere giden hanımları yazdığım için mi bana kızgın?" diyerek paniğe uğradım. Ne söyleyeceğimi bilemezken genç adam devam etti. "Gözünüz aydın olsun... Dün dükkanı kapadım. Şimdi beş yüz kişi işsiz... Bundan sonra ben Bodrum'da para yiyeceğim. Ama o beş yüz işçi aç kalacak, ekonomi zarar edecek..."
O sırada direksiyondaki hanım arazi aracını yana çekmiş, pencereyi açmış bizi izliyor. Karım ve arkadaşlarım "Ne oluyor, ne bitiyor?" diyerek merakla genç adamı dinliyor. Ben ağzımı açarak bir çift laf edemiyorum. O anlatıyor... "Ucuz döviz iyidir... Ucuz döviz iyidir..." diyerek yazıp duruyorsunuz... "Bakmayın ihracatçıların ağladığına, ihracat artıyor" diyerek yazıyorsunuz.. "Alınız, görünüz sonucu... Bundan sonra benden ihracat yok..."
O arada kendimi toparlayarak "- Ben ucuz döviz iyidir diye yazmadım" diyecek oldum. Genç adam beni dinlemiyor. Anlatıyor. "Yılda 4 milyon dolarlık giyim eşyası ihraç ediyordum. Merter'de beş yüz kişiye iş ve aş imkanı sağlıyordum. Ama dolar 1 milyon 700 bin liradan aldığım siparişleri, dolar 1 milyon 390 bin liradan teslim etmekten sadece anam ağlamadı, ben de bugüne kadar 1 milyon dolar zarar ettim.
Bugün dolar gerçek fiyatına ulaşır, yarın gerçek fiyatına oluşur diyerek zararı sırtladım. Ama artık zararı taşıyacak halim kalmadı. Cuma günü tezgahı kapadım. Karımı, çocuğumu aldım Bodrum'a geldim. Bundan sonra iş yok... Faiz geliri var. Kalan paramı Hazine bonosuna yatırdım.
Para yemeğe geldim. Ne beş yüz işçi ile uğraşmak var, ne mal üreteceğim ve satacağım diye çırpınmak var, ne döviz kuru riski var... Soruyorum size iyi mi oldu? Ben devlet parası ile Amerika'da okudum. Ülkeme dönerek bir şeyler yapayım dedim.
Uğraştım didindim. Beş yüz kişiye iş ve aş sağlayacak, ülkeye yılda 4 milyon dolar ihracat geliri getirecek bir tezgah kurdum. Sizler 'Ucuz döviz, ucuz döviz' diyerek tutturdunuz. Buyurunuz... Ucuz döviziniz hayırlı olsun... İşsiz kalan beş yüz işçinin de, kaybolan 4 milyon dolar ihracat gelirinin de, benim kapanan tezgahımın da günahı sizindir..."
Şaşırdım kaldım... Bir şeyler söyleyecektim. Genç adam o kızgın haliyle arazi aracına bindi. Eşi gaza bastı. Hızla uzaklaştılar. Ama ben o gece uyuyamadım.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025