Şu günlerde piyasada satılan bazı suların koyu mavi etiketini dikkat ederek okuyanlar farklı bir tanım ile karşılaşıyor: "Sofra içeceği"...
Sofra içeceği de ne ola ki? Efendim, sofra içeceği Türk tüketicisi için yepyeni bir su çeşidi! "Kuyudan çıkarılıp, kimyasal işlemlerle mikroptan arındırılmış, kimyasal katkı maddeleriyle tadı değiştirilmiş, içeriği zenginleştirilmiş su." Bir bakıma kolalı içki veya gazoz gibi bir şey...
Bu da nereden çıktı diyerek sual eyleyeceksiniz? Efendim bu, küreselleşen dünya pazarının bir nimeti... Dünyanın gıda devleri Coca Cola, Pepsi Cola ve Nestle gibi şirketler, dünyada şişe suyu pazarını da ellerinde tutuyor.
Nasıl ki Coca Cola’nın, Pepsi Cola’nın bütün dünyada tadı aynı ise, nasıl ki bu kolalı içkiler dünyanın farklı ülkelerinde yapılıp tüketiciye sunulurken tadı değişmiyor ise, bu büyük firmalar dünyanın her ülkesinde kendi isimleriyle sattıkları suyun da tadının ve içeriğinin aynı olmasına dikkat ediyor. Bunun için de suyu işleyerek satıyorlar.
Biz Türkler böyle şeyleri bilmezdik. Bizim kitabımızda (Sağlık Bakanlığı mevzuatında) böyle sular yer almazdı.
Amma ve lakin, dünya devleri bastırdı. Sağlık Bakanlığı, temmuz ayı sonunda su yönetmeliğini değiştirdi. Böylece bizim bildiğimiz kaynak ve içme sularına bir de "sofra içeceği" eklendi.
Doğal kaynak suyu, toprak altında derinliklerde toplanan ve çıkış noktasından (pınarından) sürekli olarak ve kendiliğinden akan ve hiçbir işleme tabi tutulmadan şişelenerek satılan sudur.
İçme suyu, toprak altında toplanan ve fakat kendiliğinden toprak üstüne çıkmadığı için yeraltından teknik usullerle çıkarılıp, hiçbir işleme tabi tutulmadan şişelenerek satılan suya verilen isimdir.
Şimdi yeni yeni tanıştığımız, kitabımıza (yönetmeliğe) yeni giren ve de piyasada sofra içeceği diye satılan "işlenmiş su" ise, "kuyu suyu"dur. Ama bu kuyu suyu bakanlıkça uygun görülen çerçevede dezenfeksiyon, filtrasyon, çöktürme, sıkıştırma gibi işlemlere tabi tutuluyor. Parametreleri değiştiriliyor. Mineralleri içinden çıkarılıyor. Veya suya mineraller ekleniyor. Tat değişikliği yapılıyor. Açık anlatımı ile kimyasal işlemlerden geçirilerek şişeleniyor.
Bu değişimi henüz tüketicilerimiz fark edemedi... Henüz tüketicimiz satın aldığı plastik şişenin içindeki suyun kaynak suyu mu, içme suyu mu, yoksa sofra içeceği mi olduğuna dikkat etmiyor.
Hani ne demişler: Tüfek çıktı, mertlik bozuldu... İşte o biçim... İşlenmiş su çıktı... Pınar suyunun tadı bozuldu... Sadece pınar suyunun mu? Maden suyunun da... Şimdi işlenmiş soda ile işlenmiş maden suyu da var... İşlenmiş soda (yapay soda) suyun içine gaz karıştırılarak elde ediliyor. İşlenmiş maden suyu, bildiğimiz kuyu suyuna, kimyasal maddeler eklenerek elde ediliyor. Sağlık Bakanlığı bunlara da izin verdi...
Dikkat ediniz. Etiketi okumayacak iseniz rengine bakınız. Doğal kaynak suyu (pınardan akan su) mavi, içme suyu sarı, işlenmiş su kahverengi etiket ile satılacak. (Yönetmelikte böyle yazıyor ise de sofra içeceği halen koyu mavi etiket ile satılıyor.)
Hakiki maden suyu yeşil, işlenmiş maden suyu bordo etiketle satılacak. Yapay sodanın etiketi gri renk ile basılacak.
Sakın haa... Memlekette pınarlar mı kurudu da yapay suya mahkum olduk diyerek sual eylemeyiniz... Bu suali ben cevaplayamam.