Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2001 yılında emeklilik, işten çıkarma, sağlık, işyerinin kapanması veya başka yere taşınma gibi farklı nedenlerle toplam 1 milyon 479 bin 907 kişinin işten ayrıldığını açıkladı.
Bunlar kayıtlı işçilerden işini bırakanlar... Kayıtsızlardan bilgi ve rakam bulmak imkansız.
Kayıtlı işçilerden bir yılda 1 milyon 479 bin 907'sinin işinden ayrılması Türkiye için çok önemli bir olaydır. Çünkü bizim (1) Çalışan nüfus sayımız küçüktür. (2) Çalışan nüfustan kentlerde iş bulanların sayısı azdır. (3) Kentlerde çalışanların çok azı kayıtlı işte çalışabilmektedir.
Köyleri bir yana bırakalım. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre kentlerdeki sivil nüfus 39.7 milyondur. Bunların 12.5 milyonu "işgücü" tanımına giriyor. 11.2'si de bir işte çalışıyor.
Kentlerde bir iş bulup çalışanlar 11.2 milyon ama, bunların 3.2 milyonu kendi hesabına çalışanlarla, ücretsiz aile işçisi. Kentlerde ücret karşılığı iş bulabilenlerin sayısı 7.9 milyondur.
Kentlerde ücret karşılığı, kendi hesabına veya ücretsiz çalışan toplam 11.2 milyon nüfusun 3.1 milyonu imalat sanayiinde, 863 bini inşaat işlerinde, 6.5 milyonu ise değişik hizmet işlerinde çalışıyor.
2001 yılında 1 milyon 479 bin kişi işten ayrıldı ise, bunlar kentlerde ücretle çalışan 7 milyon 950 bin rakamının içinden çıktı demektir. Bu tablo, ücretle çalışanların çok büyük bölümünün 2001 yılında işinden olduğunu ortaya koymaktadır.
2001 yılında gönüllü olarak işten ayrılanlar dışında çok sayıda çalışan zorunlu olarak işten ayrıldı: (1) Krizden etkilenen, pazar küçülmesi nedeniyle işleri bozulan, kapanan, küçülen firmalar çalışanlarını çıkardı. (2) Yeniden yapılanma nedeniyle güçlü firmalar fazla istihdamı daralttı. Verimliliğe dönük yeniden yapılanmada işçi sayısı azaltıldı. (3) Çok az firma ise ileride talep açılınca tekrar işçi almak ümidi ile işçi çıkardı.
Bu tabloda, "ekonomide kapasite kullanımı düştüğü için istihdam daraldı, kapasite kullanımı artınca istihdam da aynı ölçüde artar" demeye imkan yoktur. Talep artışına bağlı olarak kapasite kullanımı artsa bile işini kaybedenler ile yeni işe girmek isteyenlere çok az iş imkanı ortaya çıkabilir. Bunun içindir ki, henüz bir işe girmemiş ve iş arayan genç nüfus ise, işini kaybedip sokakta kalanlar için tek ümit, yeni yatırımlardır. Yeni yatırım yapılacak ve yeni yatırım insanlara iş imkanı sağlayacak. Acaba bir kişiye iş imkanı sağlamak için ne büyüklükte yatırıma ihtiyaç var?
Türkiye'de kişi başı istihdam yaratmak için ne kadar yatırım yapmak gerektiğini gösteren en sağlam kaynak, yatırım teşvik belgeleridir. Teşvik belgesi almak için hazırlanan projelerde, yapılacak yatırım ile yaratılacak istihdam gösterilir.
2001 yılında değişik sektörlerde yatırım niyeti olanların Hazine Müsteşarlığı'na verdikleri projelere göre tarım sektöründe bir kişiye iş imkanı yaratmak için yapılması gerekli yatırım miktarı (2001 yılı fiyatlarıyla) 33.1 milyar lira, imalat sanayiinde ise 90.3 milyar liradır.
Eskiden hizmet kesiminin istihdam yaratmada büyük potansiyele sahip olduğu, hizmet sektöründe istihdam yaratmanın çok kolay olduğu söylenirdi.
Bakıyoruz ki, 2001 yılında hizmet sektöründe bile (2001 yılı fiyatlarıyla) bir kişiye iş imkanı yaratmak için 85.8 milyar liralık yatırım gerekiyor.
Bize eskiden, ekonomi politikalarının hedefi "tam istihdamı sağlamaktır" derlerdi... Şimdiki ekonomi politikaları "istihdamı daraltıyor". Kimse sesini çıkarmıyor.



Kaynak: DİE