AYŞE Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam, bankaya parasını yatırdı... Türk lirası olarak repo hesabı açtırdı. Mevduat hesabı açtırdı. Veya dolar veya mark olarak döviz hesabı açtırdı.
Dönem sonunda 100 TL veya 100 dolar faiz hakkı doğdu. Banka bu 100 lira veya 100 dolar tutarındaki faizi öderken, peşin vergi keser. Buna "stopaj" adı verilir. Şimdilerde bu peşin verginin oranı yüzde 17.6'dır. Demek ki, 100 lira veya 100 dolar faizden, Ayşe Hanım Teyzem'in, Ali Rıza Bey Amca'ın elinde 82.40 lira veya bu kadar dolar geçer.
Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam Türk lirası veya döviz hesaplarını ister vadesiz açsınlar, ister bir yıl, ister beş yıl vadeli açsınlar, vergi kesintisi değişmez. Her 100 lira veya 100 dolarlık faizden yapılacak kesinti 17.6 lira veya dolardır.
Bir ekonomide, banka sisteminin mali sistemin gücü, tasarrufların, fonların uzun vadeli olmasına bağlıdır. Açık anlatımıyla Ayşe Hanım Teyzem'in, Ali Rıza Bey Amcam'ın paralarını beş yıl, on yıl vadeli hesaplara yatırmasına bağlıdır.
Ancaaakkkk... Türkiye'de güven bunalımı nedeniyle insanlar paralarını uzun vadeli olarak bir yere yatırmıyor. Yatırmaktan korkuyor. İşte onun için, paralar repo hesaplarında, günlük gecelik değerlendiriliyor.
İşte onun için, (Bankalar Birliği Genel Sekreteri Dr. Ekrem Keskin'den öğrendiğime göre) bankalardaki Türk lirası mevduatın ortalama vadesi 2.1 ay, yabancı para mevduatına ortalama vadesi 2.8 aya kadar geriledi.
Ayşe Hanım Teyzem, Ali Rıza Bey Amcam küçük tasarrufunu 3 ay vadeli Hazine bonosuna bağlasa, üç ay sonra (alacağı bono miktarı küçük olduğu için) vergisiz yüzde 90 faiz alacak. Ama bonoya bağlamayıp repoya yatırıyor. Yüzde 50 vergili faize razı oluyor. Faizden vergi kesilince net faiz yüzde 41.2'ye düşüyor.
Demek ki, Ayşe Hanım Teyzem ile Ali Rıza Bey Amcam, 100 liralarını 3 ay vade ile Hazine bonosuna bağlasalar net yüzde 90 (yıllık) faiz almaları imkanı var iken, net yüzde 41.2 faize (yıllık) razı olarak paralarını repoda, ellerinin altında tutuyor. Neden? Çünkü kötü şeyler olabileceğini düşünüyor. Ankara'ya güvenemiyor.
İşte tablo bu durumda iken, şimdi Ankara'nın hazırlık yaptığı öğrenildi. Parasını repoya, kısa vadeli mevduata yatıranlar cezalandırılacakmış. Onların faizlerinden yapılacak kesinti (stopaj) oranı yükseltilecekmiş. Uzun vade ile parasını Türk lirası ve döviz hesabına bağlayan daha az vergi ödeyecekmiş. Böylece insanlarımız paralarını uzun vadeli hesaplara kaydıracakmış...
Düşünce güzel de... Uygulaması zor. Ve de zamansız... Parasını üç ay vadeli Hazine bonosuna bağlamaktan korkanlar, yüzde 90 faiz yerine yüzde 41 faize razı olanlar, iki üç puanlık vergi avantajı için paralarını uzun vadeli hesaba kaydırır mı?
Sakın haaaa!.. Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmayalım!.. Repoya ve kısa vadeli mevduata ek vergi geliyor diyerek halkı telaşlandırıp, paraların Türk lirasından dövize dönmesine veya bankalardan kaçmasına yol açmayalım... Unutmayalım, Türk lirası ile fazla oynanırsa paralar önce dolara, sonra yastık altına kaçar... Parası olan da olmayan da zarar görür. Çünkü sonuçta ekonominin çarkı kırılır.