Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dikkat buyurunuz, Avrupanın "Trans European" (Avrupayı geçen) hızlı tren projesi İskandinav ülkelerinden başlıyor. Ve de Yunanistanın Türkiye sınırında bitiyor. Çünkü Avrupa ülkeleri daha başlangıçta bu konuda Türkiyenin bir şey yapamayacağını anlamıştı.Bizde, Ankara - İstanbul arasındaki tren raylarını "ıslah ederek" trenleri hızlandırma derdiyse, 1970li yılların başında başladı. Bu konuda 1977den itibaren üç ciddi proje hazırlatıldı. Yıllık yatırım programlarına ödenek konuldu. Bu çerçevede İstanbul - Ankara - İstanbul demiryolu hattının elektrifikasyonu, sinyalizasyonu ve de ıslahı için harcamalar yapıldı. Bu çalışmaların amacı, mevcut trenlerin hızlandırılmasıydı.Gerçek anlamda "hızlı tren" projesi Birkan Erdalın DDY Genel Müdürlüğü döneminde gündeme geldi. Ankara - İstanbul arasında hızlı tren için kaliteli hat döşenmesi ve tren işletilmesi işi, uluslararası ihaleye çıkarıldı. Yap - İşlet - Devret modeli ile bu işe istekli firmalar teklifler verdi. Ama sonuç çıkmadı."Hızlı tren"den ümit kesilince tekrar "hızlandırılmış tren" konusu gündeme geldi. Ankara - İstanbul hattında trenleri hızlandırabilmek için; (1) kalitesiz rayların değiştirilmesi ve birbirine kaynakla eklenmesi, (2) keskin virajların yumuşak hale getirilmesi, (3) hemzemin geçitlerin kapatılması, (4) ve de en önemlisi lokomotif ve vagonların savrulmayı önleyecek, "tilting" denilen tekerlek sistemine uygun hale getirilmesi gerekiyordu.Derken, hızlı tren işi de hızlandırılmış tren işi de unutuldu.Ve de bir gün DDYnin başına getirilen konuya yabancı bir genel müdürün "Bas gaza tren hızlansın" emir ve kumandasıyla tren hızlandı ve devrildi. Gözden kaçan üç nokta: (1) DDYde eskiden beri sigorta yoktur. DDY işletmesi sigorta pirimi ödememek için her türlü hasarı ve tazminatı kendi imkanlarıyla karşılar; buna "dahili sigorta uygulaması" adı verilir. Günümüzde otobüs şirketleri için bile hem mala hem cana karşı sigorta zorunluluğu varken, DDY bu medeni uygulamanın dışında kalmaktadır. (2) Sadece hızlandırılmış tren ve hızlı tren için değil, yavaş tren için de ray kalitesi çok önemlidir. Bizde özelleştirilen Karabük Demir Çelik İşletmesinin kar etmesi, hisse senetlerinin borsada para etmesi için ray üreterek satması, DDYnin bu rayları kullanması gibi bir zorlama söz konusudur. (3) Alarko firmasının temsil ettiği İspanyollar uzun çabalar sonucu Ankara - İstanbul tren hattı ıslahı işini üstlendi. Çalışmaya başladı. İspanyolların tren hattında güvenlik sağlamaya dönük bugüne kadar ne katkıları olduğu bilinmiyor. guras@milliyet.com.tr Japonlar Tokyo - Osaka arasına kaliteli ray döşeyerek saatte 240 km hız yapan treni işletmeye başlayınca Avrupa ülkelerinin de iştahı kabardı. Fransızlar, Paris - Lyon şehirleri arasına kaliteli ray döşeyerek saatte 270 km hız yapan tren işletmeye başladı. Daha sonra tüm Avrupa ülkeleri hızlı tren işini sevdi. "Trans European Railways Project" (Avrupayı baştan başa geçen demiryolu projesi) çerçevesinde İskandinav ülkelerinden Yunanistana kadar Avrupayı bir uçtan öbür uca geçecek hızlı trenlerin işletilmesi amacıyla her ülke kendi sınırı içinde "kaliteli ray" döşeme işini üstlendi. Ve de kaliteli raylar hızla döşendi. İngilterede ve Avrupa ülkelerinde hızlı trenler yolcu taşımaya başladı.