Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


FAHRETTİN Aslan nasıl İstanbul'da "Gazinocular Kralı" ise, işte o biçim... Tunceli'den Hasan da, New York şehrinde "lokantacılar kralı" olmak yolunda.
Ama New York'taki Amerikalıya hatta, oralarda yaşayan Türke "Tuncelili Hasan"ı sorarsanız kimse tanımaz. Çünkü onlar Hasan'ı "Hasan" olarak değil, "Karazona" (Kara Zona) olarak tanıyor.
Karzona Hasan'ın ilginç bir hayat hikayesi var.
Hasan Hayri Çina, inşaat işçiliği yapan bir ailenin çocuğu. Tunceli'den İstanbul'a üniversitede okumaya geliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde okumaya başlıyor. 1980 yılının o karışık ortamında Tuncelili Hasan "solcu" olarak hapse giriyor.
Ben Hasan Hayri Çina'yı tanımadım. Hikayesini anlattılar. Bana anlatılana göre, Uluslararası Af Örgütü'nün militanları, bir yolunu bulup, Hasan'ı hapishaneden ve Türkiye'den kaçırıyor. Uluslararası Af Örgütü, hasan'a İzlanda'da bir balıkçı köyünde, balıkçıların yanında iş buluyor. Hasan iki yıl balıkçılık yapıyor. İzlanda'da tanıdığı bir Danimarkalı kız Hasan'ı Danimarka'ya götürüyor. Danimarka'da tandığı bir başka kız Kanada'ya... ve de Kanada'da tanıdığı bir başka kız da New York'a... Uluslararası Af Örgütü'nün yardımı ile 1983 yılında hapishaneden ve Türkiye'den çıkış yapan Hasan, değişik uluslardan kızların yardımı ile 1986 yılında New York'ta kendini buluyor.
Hasan New York'ta ne yapar? En kolay iş taksi şoförlüğü... Başlıyor taksi şoförlüğü yapmaya... Şimdi Hasan'ın hikayesine ara verelim hikayeye bir ikinci Tunceliliyi dahil edelim... İkinci Tuncelilinin ismi Murat Buğdayçay. Murat da Tunceli'den İstanbul'a üniversitede okumaya gelenler. Murat 1990 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi'ni bitiriyor. Bir yolunu bulup New York'a okumaya gidiyor. Ümidi Columbia gibi iyi bir üniversitede tahsiline devam etmek.
Tuncelili ya... New York'ta memleketlisi Hasan'a rastlıyor. Bir süre o da Hasan gibi taksi şoförlüğü yapıyor. Sonra iki Tuncelili bir iş kurmaya karar veriyor. Bakıyorlar ki, New York'ta en hızlı devreye sokulabilen ve büyük cirosu olan işkollarının başında lokantacılık geliyor.
İki Tuncelili Marks Plaza'da (yerin ismine dikkat!..) bir müsait yer kiralayıp 1991 yılında "Stincy Lulu's" isimli lokanta, diskotek, gece kulübünü açıyor. (129 St. Marks Pl. Avenue A and Ist Avenue. Telf. 212 - 6743545).
Hasan'ın ailesi inşaatçı. Hasan, o arada ailesini de New York'a getiriyor. Hasan, Murat ve Hasan'ın ailesi lokantanın inşaatında kendileri çalışıyor. Her işi kendileri yapıyor. Bir inşaat malzemesi satıcısı onlara kredi açıp, vadeli malzeme veriyor. Böylece 20 bin dolarlık birikim ile bir lokanta ve gece kulübü ortaya çıkıyor. O zamanların modasına uyan bu gece kulübü büyük ilgi görüyor.
Hasan, bu gece kulübünün işletmecisi "Karazona" olarak tanınmaya ve ün yapmaya başlıyor. Başlayış o başlayış... O noktadan buralara "Karazona" adı efsaneleşip gidiyor.
"Stincy Lulu's"un en parlak günlerinde o kulüpte bir gece geçiren Hasan Cemal gördüklerini, yaşadıklarını ballandıra ballandıra "ciddi köşesinde" anlatmıştı.
Stincy Lulu's devam ederken Karazona Hasan ve Murat şimdilerde New York'un en gözde semti olan SoHo'da "Astor" ismiyle bir lokanta ve bar açtı. (316 Bowery - Bleecker St. Telf: 212 - 2538644) Astor, kısa sürede SoHo'nun ünlü lokantası "Balthazar"a rakip oldu. Karazona Hasan ve Murat birikimleriyle Astor'a büyük para yatırmış. Lokanta, 1920'lerin Fransız Bistro'su şeklinde dekore edilmiş. Kullanılan aynalar, lambalar, masalar, sandalyeler, döşeme malzemeleri Fransa'dan ithal edilmiş, 1920'lerin eşyaları. Genç müşteri kesimine yönelik Astor canlı, neşeli bir lokanta. Fransız - Amerikan tipi bir mutfağı var. Sadece müdürü Ahmet Erkaya, İstanbul'dan gelmiş. Çalışanların tümü Amerikalı. Müşterinin tümü Amerikalı.
Astor'un alt katı bar ve gece kulübü. Hafta içi diskotek, pazar ve pazartesi geceleri "göbek dansı" varmış. Amerikalılar büyük ilgi gösteriyormuş. "- Bu iş için Türkiye'den dansöz ve saz heyeti mi getirdiniz?" diye soracak oldum. Murat Buğdayçay, "Hocam" dedi; "- Dansözler Amerikalı hanımlar, saz heyeti Yunanlı. Hepsini New York'tan toparladık!.."