Turizme yapılan yatırımın büyüklüğü bilinmiyor

İnsan, gözü ile görmeyince neyin ne olduğunu anlayamıyor... Turizm sektöründe kriz var deniliyor. Yatırımcılar, işletmeciler ağlıyor. İşin boyutunu kimse bilmiyor. Gözünde canlandıramıyor... Çünkü çok kişi son zamanlarda Türkiye'de turizm sektöründe gerçekleştirilen yatırımların boyutunu bilemiyor.
Doğrusu ben de bilemiyor, gözümde canlandıramıyordum. Geçen hafta sonu gazetenin içinden çıkan Didim Turizm'in reklam broşüründe yer alan her biri 400 - 500 odalı 800 - 1.000 yataklı dev otelleri görünce etkilendim. Bizim gözümüzde Türkiye'nin en muazzam oteli İstanbul Hilton 500 yataklı bin odalı... Ama, yabancı turistler için biz daha başka Hilton'lar dikmişiz de haberimiz yok... Turizm araştırmacısı Sayın Fehmi Köfteoğlu'na sordum. Öğrendim. Türkiye'de üç aşağı beş yukarı Hilton büyüklüğünde iki yüze yakın otel ve tatil köyü inşa edilmiş. Bunların herbirinin maliyeti 30 milyon dolar ile 60 milyon dolar arasında. Herbiri 500 - 800 kişiye doğrudan iş imkanı yaratıyor.
Turizm Yatırımcıları Derneği'nden Sayın Sunuk Pasiner örnek olarak 5 turistik tesisten söz etti. Fethiye'deki "Lykia World" otel 1.843 yataklı. 80 milyon dolara çıkmış. 572 kişiye iş sağlıyor. Kiriş'teki "Magic Life der Club Kiriş" 1.850 yataklı 40 milyon dolara çıkmış. 500 kişiye iş sağlıyor. Kemer'deki "Magic World Kiriş" 1.925 yataklı. 50 milyon dolara çıkmış. 650 kişiye iş sağlıyor. Kemer'deki "Kiriş World" 900 yataklı. 50 milyon dolara çıkmış. 500 kişiye iş sağlıyor. Aksu'daki "Topkapı", 2.200 yataklı. 60 milyon dolara çıkmış. 750 kişiye iş sağlıyor.
Halim Bulutoğlu yönetiminde Ekin Yazım Merkezi'nin Türkiye'nin bütün otellerini fotoğraflarıyla gösteren İngilizce ve Türkçe yıllıklar yayımladığını öğrendim. Kitapçıdan 5 milyon liraya Gezi 99 isimli rehberi, 2.5 milyon liraya "Türkiye'nin Bütün Otelleri" isimli kitabı ve 11 milyon liraya da İngilizce basılan "Hotel Guide 99" isimli kitabı satın aldım.
Kitaplardaki fotoğraflar ve büyük otellerle ilgili bilgiler, Türkiye'de turizm sektöründeki büyük yatırımları görmeme, anlamama yardımcı oldu.
Sayın okuyucularım biliyorsunuz ki, Antalya'nın Belek yöresinde her biri 750'şer dönümlük, dünya ölçüsünde 18 delikli 2 golf sahası ve bunların çevresinde her biri 800 - 900 yataklı 6 golf oteli var. Bunlar golf turizmi için gelecek zengin yabancıların kalacağı tesisler.
Fotoğraflarından etkilendiğim kocaman kocaman otellerden sadece Belek yöresindekiler: Sirena 1.086 yataklı, Sun Zeynep 778 yataklı, Gloria Golf Resort oteli 842 yataklı, Antbel oteli 950 yataklı, Belconti Resort oteli 850 yataklı, Adora Golf Resort oteli 850 yataklı.
Sayın okuyucularım bu otellerde kalanlar her gün çarşaf, havlu eskitiyor. Yumurta, peynir, et yiyor. Harcadığı para sadece otelde çalışan 500 kişiye iş ve aş sağlamıyor, çarşafı üreten tekstil sektörüne, peyniri üreten tarım sektörüne, yattığı yatağı yapan sanayicilere iş ve aş imkanı yaratıyor.
Yurt dışından turist gelmeyince önce bu dev tesislere bağlanan kaynaklar boşa gidiyor. Sonra bu tesislerin ekonomiye getireceği iyilikler kayboluyor...
İnsan, gözü ile görmeyince neyin ne olduğunu anlayamıyor... Ama görüp de anlayamayanlar da var... Onlara ne demeli?