Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dünya pazarlarında belli ürünlerde oyunu belli şirketler kuruyor. Belli şirketler oynuyor. Tütün ve sigara da böyle büyük oyuncuların ilgi alanı içindeki ürünler. Eskiden tütün ve sigara her ülkenin kendi tekelinin ilgi ve sorumluluk alanı içinde idi... Şimdi ülke tekelleri çökertiliyor. "Uluslararası" ve hatta "uluslarüstü" tekeller oyun kurucu ve oynayıcı olarak küresel pazara hakim konuma geliyor.
Çaresiz kabul edeceğiz. Bundan böyle bizim kendi kafamıza göre bir tütün ve sigara üretim politikamız olamayacak. Bizim Tekel’i kapatacağız. "Uluslarüstü" tekeller bizim ülkede hangi tür tütünden ne kadar ekileceğini, kaça satılacağını, çocuklarımızın kaç yaşından itibaren sigara içmeye başlayacağını, halkımızın ne ölçüde, ne fiyatta, hangi tür sigara içeceğini belirleyecekler.

Olan oldu...
"Yok efendim... Bu olmaz... Biz direniriz... Biz gerekli tedbirleri alırız" şeklinde hayal kurmaya, efelenmeye hiç mi hiç gerek yok... Olan olmuştur bile!..
Bizim "İnhisarlar İdaremiz" (Tekel) yakında kapatılıyor. Fabrikaları "uluslarüstü tekellere" satılıyor. Uluslarüstü tekeller on yıl önce ele geçirdikleri sigara pazarımızda hakimiyetlerini güçlendiriyor. Şu günlerde tütünde de "son perde" kapanmak üzere. Türk tütün üreticisi kederi ile baş başa bırakılıyor.
Hükümet son olarak, "tütün destek fiyatı" açıkladı, Tekel son olarak bu fiyattan alım yapacak. Konuya yabancı okuyucularıma bilgi vereyim: Hükümetin açıkladığı tütün fiyatı üreticinin güvencesidir. Yabancı sigara firmaları için alım yapan tüccar için "taban" fiyatıdır. Tüccar, bu fiyatın altında tütün toplamak ister ise, üretici malını Tekel’e hükümetin açıkladığı fiyattan satar. Parasını alır. Üretici, "tüccar almaz ise, tüccar benim malımı üç paraya almaya kalkarsa ne yaparım" diyerek dertlenmez. Perişan olmaz.
Yeni çıkan Tütün Kanunu ile yıllardır devam eden bu uygulamaya son veriliyor. Yabancı sigara üreticileri adına veya onlara satmak üzere alım yapacak tüccar, ürün döneminde çiftçi ile mukavele yapacak. Ürününün bir bölümüne veya tamamına talip olacak. Fiyatı belirleyecek.
Böyle sözleşme yapamayan, tütünü elinde kalan çiftçi, tütününü "açık artırma merkezlerine götürüp, açık artırmaya çıkaracak." Açık artırmada alıcı bulunur ise tütünü satılacak. Yoksa elinde kalacak. Açık artırmada fiyatı alıcı belirleyecek.
Bu uygulama, bütün üreticileri ama en çok yabancıların tütünlerine ilgi duymadığı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki 170 bin tütün üreticisi aileyi perişan edecek.
Gelelim "son perde"nin fiyatına!.. Hükümet geçen yıl üretilen Ege Bölgesi tütünü için 3 milyon lira "baş fiyat" açıkladı. Bu fiyat önceki yılın tütün fiyatının yüzde 35 üzerinde. Bu yüzde 35 fiyat artırımı, 2002 yılının enflasyon tahminine dayalı olarak belirlendi.
Halbuki bugünlerde satışa çıkarılan tütün, 2001 yılında üretilen tütün. Bir yıl öncesinin ürünü. 2001 yılı enflasyonu yüzde 88.6 olduğuna göre bu tütünün maliyetinde enflasyon dolayında bir artış var. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Faruk Yücel diyor ki, "1999 yılında hükümetin açıkladığı fiyat üzerinden bir kilo tütün satan çiftçi 3 paket Amerikan sigarası alabiliyordu. Bu yılki fiyat ile bir kilo tütünün karşılığı ise 1.5 paket Amerikan sigarasıdır.

Senaryo bu...
İşte "uluslarüstü şirketler"in (tekellerin) Türkiye’de sahneye koydukları oyunun senaryosu: Tütün üreticisinin geliri giderek düşecek, yabancı sigaraların fiyatı giderek artacak. Böylece içeriden dışarıya kaynak transferi hızlanacak. Türk gençleri daha çok, daha çok sigara içtikçe "uluslarüstü tekeller" semirecek. Bu da halkımıza, "milli tütün ve milli sigara politikası" olarak yutturulacak!
Bu oyunun sahneye konulmasına yardımcı olanlar, oynayanlar ve oyuna katkıda bulunanlar ise, "milli kahraman" olarak ortalıkta dolanacak...