Bugün uygulanan ekonomi politikaları üretimin önünü kapadığı için halk iş ve aş imkânına kavuşamıyor. O halde "sihirli formüle" gerek yok. Yapılacak iş, üretimin önünü açmaktır.Üretimin önünü açmak demek, üretim yapanı sınırlayan, cezalandıran uygulamalara son vermek demektir. Eğer döviz fiyatı ucuzsa, üretmek yerine ithal etmek daha cazip olur. Üretip ihracat yapmaya kalkan ayakta kalamaz. Ülkenin üretim yapısı bozulur. Kurulu tesisler batar. Yenileri kurulmaz.Eğer yatırım ve üretim için gerekli altyapı yoksa; arsa fiyatları, su, elektrik pahalıysa; ulaştırma, haberleşme sistemi iyi işlemiyorsa; bürokratik engeller yatırımı, üretimi güçleştiriyorsa üretimin önü kapanmış olur. Ekonomi politikalarının hedefi halkın mutluluğudur. Halk işi ve aşı olursa mutlu olur. İşin ve aşın yolu üretimden geçer. Yatırım ve üretimi sınırlayan bürokrasinin düzeltilmesinden sonra, gerçekçi döviz kuru, doğru para ve maliye politikaları ve nihayet, yatırım ve üretim üzerindeki vergi yükünün kaldırılması bu nedenle çok önemlidir.Üretimi artırmanın yolu talebi olan mal ve hizmetleri, küresel pazarda rekabet edebilecek maliyetle üretebilmektir.(Örnek: Buğdayı dünya fiyatıyla üretme şansımız yok. Olsa da buğdayın küresel pazarda talebi yok. Ama domates üretirsek hem maliyet rekabetimiz var. Hem küresel pazarı var.)Üretim konusunu seçerken katma değeri yüksek mal ve hizmetleri seçmek gerekir. Üretmek demek katma değer yaratmak demektir.Katma değer ne kadar çok olursa, ülkenin ve üretime katılanların geliri o kadar artar. (Üretim faktörleri katma değeri aralarında kira/ücret/faiz/kâr olarak paylaşır.)Katma değeri yüksek mal ve hizmet üretildiğinde emeğin de müteşebbisin de katma değerden payına düşen gelir artar. Emeğin payının artması işçinin refaha kavuşmasına, müteşebbisin kârının artmasına, daha çok yatırıma ve üretime kapı açar. Üretmeden olmaz Türkiye'de halkın satın alma gücü sınırlı olduğu için üretimin artırılmasında hedef alınacak pazar dış pazardır. Dış pazar için üretim yapılabilmesi için, dış pazardaki talep değişimlerinin izlenmesi önemlidir.Daha önce küresel pazardan pay kapmış, büyük ölçeğe ve mali güce sahip üreticiler yanında Türk ihracatçısının pazara girebilmesi, rekabetini sürdürebilmesi için bir süre ihracatın devlet tarafından teşvik edilmesi zorunludur.Bir gazete yazısında ekonomi için kurtuluş reçetesi vermek imkânsızdır. Ama görülüyor ki, bugün uygulanan yüksek faiz ve ucuz döviz politikası üretimin artışını önlüyor. Şimdilerde bu politika sonucu artan cari açığı (döviz açığını) azaltmak için, üretimin daha da kısılması öneriliyor. Bu daha fazla işsizlik, daha fazla fakirlik demektir.İşte onun için ekonomi politikalarında köklü bir değişiklikle üretimin önünü açacak tedbirlerin bir bütünlük içinde bir an önce uygulamaya konulması zorunludur. guras@milliyet.com.tr İhracat zorunlu